Kadın kısırlığıYumurtlama bozuklukları:
Yumurtlama bozukluklarını 3 grupta inceleyebiliriz. Bunlardan ilki hipogonadotropik hipogonadizm adı verilen ve beyinden salgılanıp yumurtalıkları idare eden hormonların yetersiz olmasından kaynaklanan bir durumdur. Tedavisinde beyinden salgılanan hormonların enjeksiyonlar ile yerine konması gerekir. Bu kadınlarda tedavi oncesinde bir kafa filmi (spot sella) cekilmesi ve prolaktin olcumleri yapılması gereklidir. Bir diğer grup yumurtlama bozukluğu hipergonadotropik hipogonadizm (erken menopoz) olarak adlandırılan ve yumurtalık icindeki yumurtaların erken tukenmesine bağlı olan durumdur. Halk arasında erken menopoz olarak da bilinir. Cocuk sahibi olabilmek icin bilinen bir tedavisi yoktur. Kadınlarda en sık rastlanan hormon bozukluğu polikistik over sendromudur (PCOS). Esasında PCOS, sadece kadın hastalıkları kapsamında değil, vucuttaki tum organ sistemleri kapsamında en sık gorulen hormon bozukluğudur. Nedeni tam olarak bilinmemektedir; teoriler hastalığıdır. Genetik yatkınlık gosteren bir yumurtalık hastalığı olarak duşunulmektedir. Sendrom tipik olarak genc kızlarda ve genellikle ergenlik doneminde ortaya cıkar. Polikistik over sendromunda yumurtlamanın seyrek veya hic olmamasına bağlı gebe kalamama (kısırlık) olur. Cocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda, yumurtlamayı uyarıcı ilacların kullanılması gerekir. Bu kapsamda ilk yapılması gereken, mumkun ise, aşırı kilolardan kurtulmak icin kilo verilmesidir. Kilo fazlalığı kısırlık tedavine direnci arttırmakta ve duşuk oranlarını arttırabilmektedir; ayrıca gebelik varlığında bir takım riskler de artabilmektedir. Bununla birlikte, kilo verilmesi, pratikte coğu zaman cok guc olmaktadır. Tıbbi tedavide 1. basamak yani ilk secenek klomifen sitrattır (clomiphen citrate; CC; Serophene, Gonaphenei Klomid). CC ile 6 ayda %80 yumurtlama, %40 gebelik elde edilmektedir. Kendiliğinden veya progesteron (Farlutal, gunde 2 tablet, 10 gun) ile sağlanmış adet kanaması sonrası Âdetin 3.-7. gunleri arasında 5 gun, gunde 1 tablet ağızdan başlanır. 10–17. gunler arası sık (2–3 gunde bir) cinsel ilişki, 21–24. gunler arası kanda progesteron tayini ile yumurtlama varlığı araştırılır. Bu zaman aralığında yapılan kanda progesteron’un 5 ng/ml uzerinde olması yumurtlamayı duşundurur. Yumurtlama olduğu halde gebelik olmaz ise CC dozunu arttırmaya gerek yoktur. CC ile yumurtlama sağlanamamış ise, doz 100 mg/gune cıkılır ve aynı şema hastaya tarif edilir. Gerekir ise doz 150 mg/gune dek cıkartılabilir. Eğer 150 mg/gun, 5 gun ile de yumurtlama ve/veya gebelik elde edilememiş ise bu olgular CC başarısızlığı olarak kabul edilirler. Bu olgularda 2. basamak tedavi seceneği gunluk iğne (FSH; Gonal-F, Puregon, Menogon, Menopu, Merional, Fostimon) tedavisidir. Duşuk-doz tedrici artım (low-dose step-up) protokolu kullanılır; bir uygulama ayı başına %95–98 yumurtlama, %20–23 gebelik elde edilir. 4 ayda gebelik oranları %50-60’lara kadar cıkmaktadır. Bu tedavinin uygulanması, gerekli doz ayarlamaları kapsamında, deneyim gerektirir ve mutlaka bu konuda tecrubeli kişiler tarafınca yurutulmelidir.Aksi takdirde aşırı uyarım sendromu ve coğu gebelik riski soz konusu olabilir. Gunluk iğne tedavisi ile de yanıt alınamayan olgularda, 3. basamak tedavi seceneği tup bebektir. Tup bebek ile gebelik oranları bu olgularda cok iyidir.
Metformin (Glukofaj, Glukofen) tedavisi PCOS’li olgularda gunumuzde cok yoğun olarak kullanılmaktadır. Esasında insulin duyarlaştırıcı bir anti-diabetik olan bu ilacın PCOS’li olgularda doğurganlık acısından yeri cok sınırlıdır. Yakın zamanda yapılan cok geniş iyi tasarlanmış bir calışmada tek başına Metformin ile alınan neticeler, tek başına CC’e gore daha kotudur; CC’e eklenmesi de sadece CC kullanımına ilave canlı doğum oranları kapsamında yarar sağlamamaktadır. Metabolik korunma acısından kullanımına gelince, daha ileri calışmalara ihtiyac vardır.
Tup Tıkanıklıkları:
Tupler genellikle enfeksiyonlara bağlı olarak tıkanır. Bu enfeksiyonların neredeyse tamamı ise cinsel yolla bulaşan mikroplar ile olur. Bu mikroplardan en onemlileri gonore (bel soğukluğu) ve klamidyadır. Turkiye de diğer bir onemli etken ise tuberkulozdur (verem hastalığı). Tuberkuloz mikrobu solunum yolu ile alındıktan sonra akciğerlere yerleşir ve buradan kan yolu ile tuplere gelerek tupleri tahrip eder. Bunların dışında gecirilmiş cerrahi mudahaleler (myom veya kist alınması veya endometriozis cerrahisi) sonucunda da tupler tıkanabilir veya tup-yumurtalık ilişkisi bozulabilir. Cocuk sahibi olan kadınların aile planlaması yontemi olarak tup bağlanmasını sectiği durumlarda da tupler tıkalıdır. Tuplerin tıkalı olduğu genlikle HSG adı verilen bir rahim-tup filmi ile anlaşılır. Tuplerin tıkalı olduğu anlaşıldıktan sonra tıkanıklık rahime bitişik bolgede ise doğrudan tup bebek yapılması en uygunudur. Mikro cerrahi ile tupler acılabilse bile bu işlem daha zahmetli olup deneyimli cerrah gerektirir. Tupler eğer yumurtalığa yakın olan uclarından tıkalı ise (hidrosalpinks) laparoskopi yapılması gerekir. Laparoskopide tupler acılmalı acılamıyorsa da alınmalıdır. Hidrosalpinks şeklinde tıkalı tuplerin mevcudiyeti tup bebek başarısını azaltmaktadır. Bazı calışmalarda hidrosalpinksi olan kadınlarda tup bebek ile gebelik oranları yarı yarıya daha az bulunmuştur.
Endometriozis:
Rahim icini doşeyen endometrial hucrelerin rahim dışında yerleşerek uremesidir.(Endometriozis) Genellikle 35 yaşın uzerindeki kadınlarda gorulur. Nedeni tam olarak belli değildir. En fazla rağbet goren teori retrograd menstruasyon teorisidir. Kadınlarda adet kanaması rahim ic tabakasını doşeyen hucrelerin dokulmesi ile olur. Bu hucrelerin bir kısmı da geriye doğru giderek tuplerden karın boşluğuna dokulur. Genelde bu hucreler vucudun defans mekanizmaları tarafından yok edilir. Ancak bazı kadınlarda bu mekanizmalar iyi calışmaz ve endometrial hucreler karın zarı uzerine yerleşerek uremeye başlarlar. Endometrizsis hastalığı en cok karın zarını ve yumurtalıkları tutar. Bunun dışında rahim ve kalın barsağın son bolumu olan rektum arasına yerleşerek rektovajinal septum endometriosisini oluşturur. Hastalık genelde ilerleyici bir karakter gosterir ve yaygınlığı ancak laparoskopi ile anlaşılır. Bulguları ağrı, kitle ve kısırlıktır. Yumurtalık icindeki endometriosis kistlerine endometrioma adı verilir. Endometriomalar kısırlık ile beraber olduğunda laparoskopik olarak alınmaları gerekir. Laparoskopik endometrioma alınmasını takiben ilk 6 ay icinde kadınların yarısının gebe kalması beklenir. Gebe kalamayanlarda ise kadının yaşına bakılarak bir 6 aylık bekleme daha onerilebilir. Yaşın 35'in uzerinde olduğu durumlarda ise cok zaman kaybetmeden tup bebeğe yonlendirilmelidir. Bazı durumlarda ise ileri derecede anatomi bozulmuş olabilir ve buna bağlı kendiliğinden gebelik şansı verilemez. Endometriozisin ileri derecede yaygın olduğu ve tup ve yumurtalık ilişkisini bozduğu durumlarda zaman gecirmeden tup bebek yapmak en uygunudur. Peritoneal endometriosis diye tabir edilen ve karın zarı uzerindeki endometriosis odaklarının ise tedavisinde laparoskopi ile koterizasyon veya lazer vaporizasyonu işlemleri uygulanabilir. Her iki tekniğin sonuclar acısından farkı yoktur. Rektovajinal septum endometriosisinde genellikle bu bolgeye yerleşmiş bir nodul bulunur. Ağrılı adet gorme, ağrılı ilişki ve ağrılı dışarı cıkma en sık rastlanılan belirtilerdir. Laparoskopi ile nodulun alınması gerekir. Bu ameliyat yuksek teknik deneyim gerektiren ve oldukca zor bir işlemdir. Endometriosis tekrarlayabilen bir hastalıktır. Olguların yarısında cerrahi işlemi takiben hastalık tekrarlayabilir.
Diğer kısırlık nedenleri ve tedavisi:
Yukarıda sayılan durumların dışında kısırlık ile ilişkilendirilen ancak kesin olarak kısırlık nedeni sayılmayan hastalıklar vardır. Bunlardan en onemlileri rahimin doğuştan olan anormallikleri ve miyomlardır.
[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kadın kısırlığı
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kadın kısırlığı