Kral cıplağın hikayesi ne demek hic duşundunuz mu? Şapşal bir kralın yaptığı hata sonucu herkese rezil olması gibi basit bir konusu var gibi gorunse de aslında semavi dinlerin bile en buyuk gunah olarak kabul ettiği kibirden bahseder. Oyle ki koca bir kral olsanız bile kibriniz yuzunden başınıza neler geleceğini anlatır. Gelin kral cıplağın hikayesi ne demek, anlamı nedir kısaca inceleyelim ve bu masal cıkarmamız gereken dersleri gorelim.

Kral cıplağın hikayesi nedir? İşte kral cıplak masalı: Evvel zaman icinde kalbur saman icinde, bir ulkenin bir kralı varmış. Bu kral kotu bir insan değilmiş ama ulkenin sorunlarıyla hic ilgilenmez, devamlı suslenip puslenmekle ve kendine yeni kıyafetler yaptırmakla meşgul olurmuş. Halk elbette bu durumdan hic memnun değilmiş. Gunlerden bir gun kral, ulkenin en iyi terzilerini saraya cağıran bir ferman yayınlamış.
Gelen terzilerden bir tanesi, krala dunyada eşi benzeri gorulmemiş bir kumaştan ozel bir kıyafet dikeceğini soylemiş. Gunler gecmiş ve terzi yeni diktiği kıyafetle gelmiş. Terzi kralı guzelce giydirmiş ve aynanın karşısına gecirmiş. Kral, uzerinde tek bir kumaş bile olmadığını gorunce terzinin kendisiyle dalga gectiğini duşunup hiddetle bağırmış. Terzi ise kibar bir şekilde bu kumaşı yalnızca akıllı kişilerin goreceğini soylemiş.
Kral kendisinin akılsız olduğunun duşunulmesini istemediği icin terziye bol bol altın verip gondermiş. Etrafındaki herkes, gormedikleri kıyafetin ne kadar harika olduğunu soyluyormuş. Kral, yalnızca akıllıların gorduğu kıyafetini giyerek halkın arasına karışmış.Herkes kralın halini goruyormuş ama korkudan sesini cıkaramıyormuş. Derken bir cocuk cıkmış ve kralı gosterek ‘Aa, kral cıplak, cıplak! ’ diye bağırmış. Herkes kahkahalar atmaya başlayınca kral utana sıkıla koşa koşa sarayına donmuş.
Kral cıplağın hikayesi ne demek?

Kral cıplağın hikayesi, İmparatorun Yeni Giysileri başlığıyla Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen tarafından kaleme alınmıştır yani Andersen Masalları ’ndan bir tanesidir. Yuzden fazla dile cevrilen masal ilk kez 1837 yılında yayımlanmıştır. Masalın 1335 ve 1238 yıllarına tarihlenen İspanyol ve Hint versiyonları da vardır. Yani kral cıplağın hikayesi aslında bir halk oykusudur.
Kral cıplağın hikayesi hem ulkemizde hem de dunyada ozellikle siyasetcileri hedef gostererek sıkca bahsedilen bir hikayedir. Kralın kibre kapılması, bir dolandırıcının bu kibirden faydalanması, yanındakilerin gorevi olmasına rağmen onu uyarmamaları, halkın tum gerceği gormesine rağmen susması ve dunyadaki en saf canlılar olan cocukların her şeyi acık bir şekilde soylemesi.
Anlamından birazdan bahsedeceğiz ama kral cıplağın hikayesinden cıkarmamız gereken belki de ilk ders, edebiyatın gucu olmalıdır. Meydanlarda bağırılsa, kavgalar cıksa ya da saatlerce konuşulsa bile boyle kısa bir masalın aktardığı kadar guclu bir mesaj verilemezdi. Belki de o yuzden Mustafa Kemal Ataturk ’e bu ulkeyi nasıl kurduğu sorulduğunda, cebindeki her iki kuruşun bir kuruşunu kitaplar icin harcadığını soylemiştir.
Kral cıplağın anlamı nedir? Aslında Osmanlı'da goruyoruz:

Yuzlerce yıllık halk oykulerinin derlenmesi ile oluşturulmuş olan kral cıplak masalı, bir noktadan sonra deyim halini almıştır. Cunku masalı neredeyse hepimiz biliyoruz ve kral cıplak denildiği zaman neyin anlatılmak istendiğini anlıyoruz. Maalesef tarihin hangi doneminde olursak olalım ya da onu nasıl secersek secelim mutlak cıplak bir kral oluyor.
Hikayedeki kral karakteri gorevlerini yerine getirmediği halde gereksiz kibre boğulan yonetici sınıfını, hikayenin en akıllısı olan dolandırıcı karakteri yonetici sınıfı kandırarak kendine pay cıkaranları, krala yalancı ovguler duzen yancılar cıkarları icin akıllı yoneticiler istemeyen burokratları, sessiz kalan halk toplu cehaleti ve toplumsal korkuyu, en sonunda tum gercekleri soyleyen cocuk ise ne olursa olsun gerceklerin elbet bir gun ortaya cıkacağını anlatır.
Aslında bu kısa masaldan cok daha kısa bir şekilde bu mesajı veren bir soz bizim kulturumuzde de var. Osmanlı İmparatorluğu doneminde padişahlar cuma namazına giderken halkın arasından gecerek Cuma Selamlığı yaparlardı. Orada halk padişahı pohpohlamazdı. Onun yalnızca bu ulkenin yoneticisi olduğunu, kibirlenmemesini hatırlatmak icin ‘Mağrur olma padişahım senden buyuk Allah var! ’ diye bağırırlardı.
Peki gercekten kral cıplak mı?

Gelin bu masala bir de diğer acıdan bakalım. Belki de terzi gercekten haklı ve oyle bir kumaş buldu ki gercekten onu sadece en akıllı insanlar gorebiliyor. Kral, kralın yardımcıları, halk ve hatta cocuk bile bu konuda yanılıyor olamaz mı? Oyle ya koca kral da bu kadar kolay kandırılacak değildir.
Eğer kral cıplağın hikayesini okurken bir saniye olsun bu şekilde duşunduyseniz maalesef ortada buyuk bir sorun var demektir. Cunku tarih boyunca hangi medeniyetin hangi hukumdarına bakarsak bakalım tam da boyle duşunen halklar yuzunden ulkelerinin sonunu getirdiklerini goruruz.
Halk kandırılabilir, yardımcılar kandırılabilir, kral bile kandırılabilir ama bir cocuk kolay kolay kandırılamaz. Konu her ne olursa olsun bir yerlerde kandırılmamış ve kralın cıplak olduğunu soyleyen bir cocuk vardır. Cılız bir sesle de olsa kral cıplak diye bir ses duyuyorsanız durup bir duşunmekte yarar var.
Tamam kral cıplak, biz ne yapalım? Kral cıplağın hikayesi yoneticilerin kibri uzerinden anlatılan bir masal olsa bile aslında hepimiz gunluk hayatımızda, ilişkilerimizde ya da iş hayatımızda bu tur bir kibre ister istemez kapılıyoruz. Birileri bizi destekliyor ya da pohpohluyor diye boyle bir kibrin doğru olduğunu duşunmek yanlış. Emin olun bir yerlerde de sizin haksız olduğunuzu soyleyen birileri cıkacaktır. Biraz kulak kabartmakta yarar var.
Nesilden nesile aktarılarak kibrin kotuluğunu anlatan bir masal olan kral cıplağın hikayesi ne demek, anlamı nedir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak bu masalın neler anlatıyor olduğundan bahsettik. Kral cıplağın hikayesini okuyunca sizin aklınıza neler geliyor? Duşuncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.