Kadın cinsel işlev bozukluklarının psikolojik nedenleriYetiştirilme ve geleneksel kadın cinsel rolu:
Toplumumuzda kız cocukları yetiştirilirken cinsellikle ilgilenmemeleri oğretilir. Cinsel ilgi ve aktiviteler kınanır ve kısıtlanır. Mesela masturbasyon yapmaları istenmez ve hoş karşılanmaz. Kadınlardan beklenen sadece eşine yanıt verebilir olmalıdır. Bircok araştırmada kadınların onemli bir bolumunun on sevişme sırasında eşlerine cok az katıldıkları ya da hic katılmadıkları, birleşme sırasında ise coğunlukla hareketsiz kaldıkları gosterilmiştir.
Kadınlar erkeklere neyi cinsel olarak uyarıcı bulduklarını soylemekten kacınırlar. Duygusal yakınlık daha onemli olduğu icin yakınlık, yumuşaklık hissetmediklerinde ya da kırgınlıkları olduğunda, incindiklerinde cinsel işlevleri daha cabuk olumsuz olarak etkilenir.
Geleneksel kadın cinsel rolunun dışına cıkamamak:
Geleneksel kadın rolunu benimsemiş olanlar icin Moulton (1976) tarafından tanımlanan
“iyi kız” sendromu, edilgenlik, boyun eğme, yumuşak başlılık, incelikli olmakla birliktedir.0’Cnnor(1979) 600 uzerinde yaptığı bir araştırmada orgazm olamayan kadınların%30 olduğunu gostermiştir.
Geleneksel kadın rolunun anorgazmi ile ilgili mesajları şunlardır:
1. Cinsellikle ilgili her turlu duygu ve davranışlarını kontrol etmelidirler.
2. Cinselliklerini sadece eşlerine yanıt vermekle sınırlamalıdırlar.
3. Orgazm olup olmamaları, hatta cinsellikten haz almaları onemli ve beklenen bir şey değildir.
Negatif beden imajı ve duşuk benlik saygısı
Orgazm bozukluğu olan kadınlarda kendine duydukları saygının azlığı, yetersizlik duyguları ve olumsuz beden imgesi daha sık gorulmektedir.
Bu kadınlar kontrol grubuna gore kendi cinselliklerinden, ilişkilerinden ve cinsel aktivitelerinin tipinden ve duzeyinden daha az memnundurlar.
Edilgenlik, cekilgenlik
Edilgen, bağımlı ve cekingen kadınlar, aktif, bağımsız ve girişken kadınlara gore daha cok cinsel işlev bozukluğu gosterirler. Evlenmemiş kadınlar cinsel ilgi ve isteklerini reddetmeyi, bekarete değer vermeyi ve meşru bir evlilik ilişkisinde butun bu ketlenmelerin ortadan kalkmasını beklemeyi oğrenmektedirler. Ancak yıllarca cinsel duygularına ilgisiz kaldıktan ve onları bastırdıktan sonra meşru bir erişkin cinsel ilişkisinde yanıt verici olmakta zorlanmaları şaşırtıcı değildir.
Cinsel ilişki sırasında edilgen ve hareketsiz kalan kadınlar daha cok cinsel sorun yaşarlar. Hareketsiz kalma ve insiyatif almama cinsel ilişkinin ritmini ve cinsel girişimin zamanlamasını tamamen erkeğe bırakmak anlamına da geldiğinden kadının cinsel yanıtlarıyla bağlantısız olmasına da neden olmaktadır. Erkeğin başlatıcı ve ilişkiyi yonetici bir rolde olması kendi uyarılma duzeyine gore ilişkiyi yonlendirmesine ve eşinin uyarılmasına dikkat etmemesine neden olmaktadır. Yeterli hazırlık ve cinsel uyarma olmadan tekrarlanan cinsel ilişkilerin, cinsel istek ve haz uzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bazı erkekler eşleri cinsel olarak ilgili, yanıt verici olduğunda oldukca rahatsız olur.
Bizim kulturumuzde kadınların cinsellikle ilgili aktif tutum almaları ve kendi cinselliklerine sahip cıkmaları cok uygun karşılanmaz. Ayrıca kadının, daha cok eşine uyum gostermesi, onun beklentilerine gore hareket etmesi beklenir. Bazen ilişkideki bu dengesizlik bir kadın icin tolere edilemeyecek boyutlarda olabilir ve ciddi kızgınlıklara, geleneksel kadın rolunun reddine neden olabilir. Saygı, ozen ve incelik beklentisi icindeki kadın bunları alamadıkca cinsel isteğini yitirebilir.
Katı dini ve ahlaki inanclar
Bazı insanlar cinselliğin gunah ve ayıp olduğu yonunde katı mesajlarla buyutulurler. Erişkin olduktan sonra da doğal olarak hissedecekleri cinsel arzularını bastırırlar.
Vajinismuslu kadınların bir kısmında dinsel şartlanma gorulur. Bu hastaların buyuduğu ailelerde ebeveynler normalden daha cok dini kurallara uymalarını isterler. Cinsel ilişkilerde sorumluluğun gelişmesine izin vermezler ve cinsellikle ilgilenmemeyi yuceltirler. Bu tur evlerde cinsellik bir sıkıntı kaynağıdır. Dinsel ve ahlaki değerler cinsel ilgi ve ilişkilerin hepsinde sucluluk ve utanc ortaya cıkarıcıdır. Bu ailelerde genellikle cinsel ahlak saplantısı olan babalar vardır. Eşinin ve kızlarının cinsellikle ilgilenmemesini ve yuksek ahlaki bir duzey tutturmasını ister. Bu istekleri yerine getiren ve kızlarını da buna uymaya zorlayan ise genellikle annedir.
Baba-kız ilişkisinden kaynaklanan nedenler
Cocukluk doneminde babaya duyulan cocuksu aşkın cozulmemiş olması bu bilincdışı arzuların ve catışmaların neden olacağı kaygıyı engellemek amacıyla bir savunma tepkisi olarak cinsel istek, uyarılma ve orgazm ketlenebilir.
Cok sayıda araştırmada, cocukluğundan babalarından ayrı kalan, babaları tarafından terk edilen ya da babalarını kaybeden kadınlarda, babalarıyla birlikte buyumuş, ancak duygusal yakınlık ve iletişim kurmayan, ihmalci, ilgisiz babaları olan kadınlarda orgazm olmama oranı daha yuksek bulunmuştur.
Bazı vajinismuslu kadınların da babalarıyla yakın ve duygusal ilişki kurma olanaklarının az olduğunu bildiren araştırmalar vardır.
Baskıcı, otoriter baba
Vajinismuslu kadınların tipik ozelliklerinden birinin otoriter bir babaya sahip olmak olduğunu belirtmiştir. Bu kadınların babanın otorite figuru olduğu bir evde buyuduklerini ve surekli fiziksel ve/veya sozel şiddet gordukleri belirtilmiştir. Vajinismuslu kadınların babalarında otorite saplantısı, baskın olmak icin ceza uygulama, alkolizm, psikopati saptanmıştır. Antisosyal ve obsesif -kompulsif kişilikli babaların da vajinismus etyolojisinde onemli olduğu bildirilmiştir.
Zayıf, gucsuz anne
Şiddet uygulayan babaları olan vajinismuslu kadınlarda, dayak yiyen ya da kızını baba dayağından koruyamayan annelerin zayıf bir kadın modeli oluşturdukları soylenebilir. Dayak atan baba ile dayak yiyen anneden oluşan aile modelleri aynı zamanda erkek ve kadın rollerini katı bir bicimde ayırdığından ve erkeklerin şiddet uygulayan kişiler olarak algılanmasını sağladığından da vajinismus etyolojisinde onemli olabilir.
Cinselliği değersizleştiren/aşağılayan aile
Vajinismusu olan kadınların annelerinin sıklıkla cinselliği değersizleştirdikleri gozlenmektedir. Muhtemelen kendi cinsel yaşamlarının tatmin edici olmamasına bağlı olarak bazen kibar, iyi ortulmuş, ilişkilere ve bakış acılarına yansımış bir şekilde bazen de acıkca cinsellik hem aşağılanmakta hem de kontrol edilmektedir.Bu annelerin kadın ve erkek rollerini kesin olarak ayırdıkları cinselliği sadece erkeklerin istediği bir şey olarak gordukleri soylenebilir. Bu anneler kızlarına da cinselliği ve cinsel organları kirli olarak yansıtırlar.
Kişilik sorunları
Ağır kişilik bozukluklarına sıklıkla cinsel işlev bozuklarına eşlik eder.Şizoidlerde cinsel ilişki isteği azdır. Borderline kişilik yapılanması duzeyindeki kişilik bozukluklarında yuksek oranda cok ceşitli cinsel sorunlar bulunur.Histrionik ve borderline kişilik bozukluklarında rastgele cinsel ilişki sık gorulmesine karşın, bir coğunda uyarılma ve orgazm bozukluğu vardır. Depresif, distimik kişilikli kimseler genel olarak haz almaktan,mutlu ve keyifli olmaktan kacınırlar. Kendilerini acılarla dolu, talihsiz bir kurban olarak hissederler. Bu kişiler keyifli olan ve zevk bircok şeyden olduğu gibi cinsel haz almaktan da kacınırlar. Surekli bir şeylerden şikayet etme, memnun olmama halindedirler. Adeta mutlu olabilmeyi kendilerine yasaklamışlardır.Bu kişilerde cinsel isteksizlik coğunlukla ergenliğin başından beri vardır.
Cinsel kimlik veya yonelim sorunları
Cinsel ilgileri kendi cinsine yonelik olarak gelişen bazı kadınlar bu arzularını bastırırlar veya gizlerler. Bazen kişi cinsel ilgisinin kendi cinsine yonelik olduğunun farkındadır ancak bu durumun başkaları tarafından fark edilmesini istemediğinden karşı cinsle ilişki kurabilir hatta evlenebilir. Ancak karşı cinsle ilişkide istek, uyarılma ve orgazm zorlukları yaşar. Bazen de kişi eşcinsel arzularını bastırır ve kendiside farkında olmaz. Karşı cinsle ilişkide nedenini bilmediği bir isteksizlik ve zevk almama yaşar. Cinsel yonelimi aslında kendi cinsine yonelik olan bu kadınlarda karşı cinse yonelik cinsel isteksizlik, cinsel istek bozukluğu olarak yorumlanabilir. Bu kadınların karşı cinse yonelik cinsel istek duymalarını sağlamaya calışmak yararsız olduğu gibi uygun bir davranışta değildir.
Acık olarak eşcinsel olanlar ile eşcinsel arzularını bastırıp bir erkekle birlikte olmaya calışan kadınlarda da uyarılma ve orgazm sorunları ortaya cıkar. Cunku kişinin arzu duyduğu şey ile yaşadığı şey arasında bir uyumsuzluk vardır.
Cinsel taciz ve travmalar
Ozellikle cinsel tiksinti bozukluğunda ve başta vajinismus olmak uzere bazı cinsel işlev bozukluklarında cinsel şiddete maruz kalma oykusune sık rastlanır. Cinsel travmalar tacizcinin yakınlık derecesi, olayın rıza ya da şiddet kullanılarak gercekleşmesi, tekrarlama sıklığı gibi etkenlere bağlı olarak cinsel yaşamı onemli oranda bozabileceği gibi diğer ruhsal sorunlara ve kişilik gelişiminde arızalara yol acabilmektedir. Bazı cinsel travma kurbanlarında ise kendine zarar verici rastgele uygunsuz cinsel yakınlıklar kurma gibi bir durum ortaya cıkabilmektedir.
Cinsel fobiler veya kacınmalar
Bazı kadınların cinsel isteksizlikleri cinsel ilişkinin bazı yonlerine ilişkin kacınmalara veya korkulara bağlı olabilir. Mesela meninin kokusundan veya uzerine bulaşmasından tiksinen bir kadın cinsel ilişki istemeyebilir. Bu kadınlar dikkatlice dinlenirlerse, cinsel ilişkiden ya da kimi yonlerinden rahatsızlık duymalarına karşın, bunların dışarıda bırakılacağı cinsel yakınlaşmalara karşı isteksizlikleri olmadığı gorulur.
Cinsellik konusundaki korkuların ozellikle cinsel istek ve uyarılma uzerinde etkili olduğu soylenebilir. Cinsel korkuya bağlı anorgazmi coğunlukla istek azlığı ve uyarılma sorunlarına ikincil olarak ortaya cıkar.
Maskelenmiş parafililer (cinsel sapkınlıklar)
Bazı kişilerin teşhircilik, rontgencilik, fetişizm, cinsel sadizm, cinsel mazohizm vb gibi eğilimleri olmasına karşın bunları bastırmış olabilirler. Bazı kimselerde ise bu tur eğilimler cinsel ilişkiye izin vermeyecek kadar guclu olmadığı halde kişi bu tur arzularını kendisine yakıştıramadığı icin şiddetle bastırmış olabilir. Cinsel arzuların kabul edilemediği icin bastırılması cinsel isteksizlik yaratabilir. Bu tur sorunu olan kişilerde kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı olacaktır.
Evlilik catışmaları
İnsanlar evlenirlerken nasıl bir evlilikleri olacağına ilişkin belli tasarıları ve hayalleri vardır. Bu hayal ve tasarılar iş bolumu, roller, yaşama tarzı, nelerin yapılıp yapılmayacağına ilişkin ceşitli ayrıntıları icerir. Mesela bir kadın evlenirken, kocasının kendisine karşı anlayışlı, ilgili ve ozenli olacağını, ev işlerinde kendisine yardım edeceğini, her ikisinin de calışacağını varsaymış olurken, belki eşi de karısının evde oturup ev işlerinin sorumluluğunu ustleneceğini, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacağını varsaymış olabilir. Evlendikleri zaman ikisi de birbirinde aradığını bulamamanın hayal kırıklığı icinde kızgınlıklar ve kırgınlıklar gosterebilirler. Boyle bir cift cevre ve aile baskısı ya da yetişme doneminde aldıkları kulture gore ayrılmak istemeyebilirler. Ancak yaşadıkları catışma cinsel yaşamlarına yansıyarak cinsel isteklerini ya da haz almalarını bozabilir. Ciddi evlilik uyuşmazlıkları olan ciftlerde, cinsel terapi yerine evlilik sorunlarının cozulmesini sağlayacak evlilik terapileri daha onceliklidir.
Eşe ilgi kaybı
Bircok cift birlikteliklerinin ilerleyen donemlerinde birbirlerine eskisi kadar cinsel ilgi duymamaya başlarlar. Birbirinde aradığını bulamamak, eşiyle mutlu olamamak, kızgınlıklar, hayal kırıklıkları gibi genel ilişkideki sorunlar yanında ciftlerin eşlerini ebeveyn gibi algılamalarının da cok onemli bir rolu vardır.
Yakınlık sorunları
Cinsel ilişki iki kişi arasındaki en yakın en mahrem ilişki bicimlerinden biridir. Cinsel yakınlık sırasında hem ruhsal hem de bedensel anlamda iki kişi arsındaki sınırlar ic ice gecer. Yakınlaşma ve sınır sorunu olan kişilerde bu yakınlığı tolere edememek cinsel ilişkilerden kacınmaya neden olabilir. Ancak yakınlık sorunları isteksizlik yaratabilirse de daha cok uyarılma ve orgazm bozukluğuna neden olabilir.
Eşin cinsel beceri eksikliği
Fazla cinsel tecrubesi ve bilgisi olmaksızın evlenen ve daha sonra da sınırlı ve kısıtlı bir cinsel yaşamı olan ciftlerde kocanın cinsel ilişki sırasında uygun olmayan tutumları, kadının uyarılmasını ve haz almasını engelleyebilir. Once uyarılma ve orgazm bozukluğu olarak başlayan cinsel sorun uzadığında ise cinsel isteksizliğe neden olabilir. Boyle ciftlerde cinsel danışmanlık ve cinsel yaşamlarını renklendirecek alıştırmalar yararlı olabilir.
Pasif, bağımlı eş
Vajinismuslu eşlerinin, pasif, bağımlı aşırı duşunceli ve eşleriyle bilincdışı bir anlaşma icinde, cinsel birleşmeden kacınan kişiler olduğu bircok araştırmacı tarafından belirtilmektedir. Vajinismuslu bir kadını secen erkekle, pasif, bağımlı bir eş kadının oluşturduğu ikilide eşlerin her biri diğerindeki agresyondan korkar ve cinsel birleşme surekli ertelenir.
Bir calışmada vajinismuslu kadınların eşleri kendilerini atak olmayan, girişkenlikleri az ve kolay vazgecen insanlar olarak tanımlamışlar, eşleri de kocaları hakkında benzer yargıları dile getirmişlerdi. Vajinismuslu kadınların eşlerinin cinsel deyimleri azdır. Cinsel anlamda girişken değillerdir. Bircoğunun evlilik oncesi başka kadınlarla da cinsel deneyimi oldukca sınırlıdır. Eşleriyle tanışma ve nişanlılık donemlerinde cinsel yakınlık ve ilişki kurma konusunda oldukca kacıngan davranırlar. Evlilik oncesinde cinsel birleşme girişimi pek olmadığı gibi cinsel yakınlaşmaları da oldukca sınırlıdır. Soz konusu cinsel yakınlaşma ceşitli dokunma ve opuşmelerden ileri gitmez.
Kocalar genellikle sevişme sırasında eşleri korktuğunda eşlerini uyarmaya devam etmek, cinsel ilişkiye hazırlamaya calışmak yerine ketlenmekte ve ilişkiyi surdurememektedirler.
Evlendikten sonra da cinsel ilişkiden kacınma tam bir anlaşma icinde surdurulur. Cinsel birleşme girişimleri ahlaki ussallaştırmalarda mumkun olduğunca geciktirilir. İlk başarısızlıktan sonra bir donem cinsel birleşme denemeleri devam etse de genellikle 6 -12 ay sonunda deneme bırakılır. Tedavi uzun zaman sonra, orneğin cocuk sahibi olma isteği buyuk boyutlara ulaşılınca ciddi olarak duşunulur.
Eşte cinsel işlev bozukluğunun bulunması
Eşlerden birindeki bir cinsel sorun diğer kişide de cinsel sorunların ortaya cıkmasına neden olabilir. Orneğin erken boşalması olan bir erkeğin eşinde orgazm sorunu gorulmesi doğaldır. Hatta tekrarlayan hayal kırıklıkları zamanla her ikisinde de uyarılmayı ve cinsel isteği de bozabilir.
Duygu ve davranışlar uzerindeki kontrolunu yitirme korkusu
Duygu ve davranışları uzerinde her zaman egemenliklerini surdurmek isteyen herhangi bir duygunun ya da biyolojik uyaranın kontrollerini aşmasına izin vermeyen kişiler, cinsel sırasında da cinsel uyaranın belli bir duzeyin uzerine cıkmasını ketler ve dolaysıyla orgazm olamazlar. Bu kişiler coğunlukla obsesif ya da narsisistik kişilik ozellikleri gosterirler.
Gebelik korkusu
Kendini genc bir kız olarak algılamaktan vazgecmek istememek, anneliğin getireceği sorumlulukları ustlenmeye hazır olmamak ya da doğum yapmaktan korkmak gibi nedenlerle gebe kalmak istemeyen bir kadın cinsel ilişkiden kacınmak icin cinsel isteğini ketleyebilir. Bu durumda bu endişelerin ortaya cıkarılıp cozumlenmesi başka bir tedavi gerektirmeksizin cinsel isteğin oluşması icin yeterli olacaktır.
Blazer, 476 vajinismuslu kadınla yaptığı bir calışmada vakaların % 10 .2’ sinde gebelik korkusunu neden olarak saptamıştır. Vajinismuslardaki gebelik korkusu sıklıkla cinsel birleşme korkusu gibi bebeğin vajinadan gecerken kendilerine zarar vereceği inancına dayanmaktadır.
Psikiyatrik rahatsızlıklar
Depresyon başta olmak uzere bircok psikiyatrik rahatsızlık cinsel isteği azaltır ya da gecici bir sure ortadan kaldırır. Cinsel isteği olumsuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır, yaygın anksiyete bozukluğu, ozellikle cinsellikle ilgili olmak uzere obsesif –kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, ozellikle anksiyetenin yoğun olduğu donemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Cinsel azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaclara bağlı ise, oncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilacla tedavisi gerekir. Psikiyatrik rahatsızlık duzelme gosterdiği halde cinsel isteksizlik devam ediyorsa cinsel terapi ya da soruna yonelik ozel yaklaşımlar gerekebilir
Stres ve uzuntu kaynağı olan yaşam olayları
Yas, ekonomik guclukler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve uzuntu yaratan olaylar ya da hayati onemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilirler
Yaşla veya cekicilikle ilgili endişeler
Bireyin yaşlanmaya tepkisi. Cinsel yaşamının nasıl olacağının ana belirleyicilerinden biridir. Belli yaş donemlerinde cinsel yaşamlarının biteceğine ilişkin yanlış duşunceleri olan ya da yaşın getirdiği değişikliklerden utanan bir kadın cinsel isteğini goz ardı etmeye calışabilir. Ayrıca, kilo alımı ve yaşla birlikte gelen diğer bedensel değişiklikler, ilgi cekiciliğin kaybı veya bireyin cazibesini yitirdiği ile ilgili duşuncelere neden olarak sekse ilgiyi azaltabilir.
Eşe veya erkeğe yonelik olumsuz duygular
Eşleriyle aralarında guc catışması olan kadınlarda cinsel sorunlara daha cok rastlandığına ilişkin bulgular vardır. Daha adil ve eşit ilişkisi olan ciftlere gore erkeğin baskın olduğu ve gizli ya da acık guc catışmalarının yaşandığı evliliklerde cinsel sorunlara daha sık rastlanmaktadır.
Gercek dışı beklentiler
Bazı kadınların hayal kırıklıkları beklentilerinin yuksek olmasına bağlıdır. Gercek dışı ve yuksek beklentiler erkekler arasında daha sık gorulmesine karşın, kadınlardan ozellikle medyadan etkilenip mesela orgazmın zevkten cıldırmak gibi bir şey olduğunu ama kendilerinin bunu yaşayamadığını duşunup hayal kırıklıklarına bağlı kuskunlukler gosterebilir ve cinsel ilişkiden zamanla kacınmaya başlayabilirler.
Performans anksiyetesi
Cinsel işlev bozukluğu olan coğu ciftin cinsel deneyim sonucunda hoşnutsuz bir yaşantı beklentisi vardır. Bir olumsuz deneyim diğerini takip eder ve sonucta cift surekli olarak yeni olumsuz deneyimleri beler duruma gelir. Bu kısır dongu kalıcı probleme ya da cinsel ilginin kaybına neden olabilir.
Rastlantısal başarısızlık
Erkekler başarıyı daha cok onemsedikleri icin kadınlar arada sırada olan cinsel sorunlarına daha hoşgorulu yaklaştıklarından rastlantısal başarısızlıktan cok fazla etkilenmezler.
Hamilelik, doğum
Hamilelikte cinsel ilişkinin zararlı olabileceğine ilişkin inanclar cinsel kacınmalara ve zamanla istek ve uyarılma sorunlarına neden olabilir. Doğumdan sonra da kadınlar en cok yeni rollerine uyum sorunu yaşadıklarından ve sorumlukları arttığından cinsel istekleri azalabilir. Ozellikle cocuk sayısı arttıkca artan sorumlukları ve iş yuklerinin ağırlığı daha da ağırlaşmakta ve cinsel isteksizlik yaratabilmektedir.
Aldatılma veya eşin sadakatinden kuşkulanma
Aldatılmaya ya da kuşkusuna bağlı gelişen kızgınlık, cinsel hazzı ve uyarılmayı ciddi şekilde bozar. Ayrıca, kadınların kendilerini cinsel hazza, uyarılmaya. Ve orgazma bırakabilmeleri icin erkeklere gore daha fazla guvenlik duygusuna gereksinimleri olmaktadır. Gercek ya da muhtemel bir aldatma kuşkusu kadının guvenini zedelediğinden cinsel hazzını, uyarılmasını ve orgazm olmasını engelleyebilir. Cinsel hazzın azalmasına bağlı tekrarlayan cinsel deneyimlerin yarattığı hayal kırıklığı da zamanla cinsel isteği azaltabilir yada ortadan kaldırabilir.
Cinsel organlardan iğrenme veya hoşlanmama
Vajinismuslu kadınlar genellikle kendi cinsel organlarıyla ilgili utanc, iğrenme ve hoşlanmama duyguları taşırlar. Bu duygular ve yanlış bilgiler genellikle kendisinde cinsel organlarından hoşlanmayan, seksten zevk almayan ve bazı durumlarda vajinismusu olabilen annelerden oğrenilmiştir.
Kızlık zarını yitirme korkusu
Kızlık zarının kutsallığı ve korunmasına onem verilmesi gibi kulturel faktorlerde vajinismus gelişiminde etkilidir. Geleneksel ve bekaretin onemli bulunduğu toplumlarda vajinismusun daha sık gorulmesinin onemli nedenlerinden biri budur. Cocukluğundan itibaren kızlık zarını ozenle koruması oğretilmiş bir kadın evlendiği zaman bile sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmek istemeyebilmektedir.
Organik hastalıklara reaksiyon
Bircok hastalık ya da hastalığın yarattığı durum veya tedavi bicimlerine karşı gelişen psikolojik reaksiyonlar cinsel işlev bozukluğuna neden olabilmektedir. Bunların başında kanserler, ureme sistemi ve idrar yolları hastalıkları ve ameliyatlarla diğer ciddi hastalıklar gelir. Kanser, işlev kaybı, caresizlik, umitsizlik, sucluluk, olum korkusu, ağrı endişesi ve bağımlılık korkuları uyandırır. AIDS’le ilgili inanışlar HIV pozitif kişilerde sucluluk duygularının daha da fazla olmasına ve cinsel yaşandan daha fazla kacınmaya neden olur. Ote yandan kronik hastalıkların yol actığı yorgunluk ve halsizlik cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. Yaşamı tehdit eden hastalıklarda olum kaygısı cinsel ilgiyi ortadan kaldırabilmektedir.
Eşler arasındaki zayıf iletişim
Cinsel işlev bozukluğu gelişen bircok cift cinsel ilişkilerini konuşamamaktadır. Boylelikle partnerler hem cinsel ihtiyaclarını ve anksiyetelerini ifade edemezler hem de her biri karşısındakinin duşunce ve duygusunu tahmin etmeye calışır. Bu tur tahminler ciddi yanlış anlamalara yol acabilir ve cinsel zorlukları daha da arttırabilir.
Sucluluk duyguları
Ceşitli kaynaklı sucluluk duyguları cinsel işlevleri etkileyebilir. Ensestiyoz sucluluk duyguları olabileceği gibi, başka biriyle gizli bir ilişkiden, başka birine ilgi duymaktan kaynaklanan veya eşe karşı ilgisizlik, ihmal gibi nedenlerle de olabilir. Erotik hazzı yaşamak bu nedenle imkansız olabilir. Sucluluk cinsel işlev bozukluğunun partner uzerinde algılanan etkileri nedeniyle de hissedilebilir.
Kısıtlı on sevişme
Cinsel isteksizliği ve uyarılma zorluğu olan kadınlar eşleri istediği icin cinsel ilişkiyi kabul ederler ama haz almadıkları icin bir an once bitmesini isterler bu da cinsel haz alma olanakları ortadan kaldırarak durumun kronikleşmesine neden olur.
Tecrubesizlik
Kadınların onemli bir bolumu evlilik oncesi cinsel deneyimleri cok sınırlı ve az olduğu icin evlendiklerinde cinsel deneyim acısından tecrubesizdirler. Bircok kadın cinsel yaşama ilişkin ilk tecrubelerini evlendikleri zaman edinirler. Nasıl cinsel haz alacaklarını, nelerden hoşlanıp hoşlanmayacaklarını bilmediklerinden ve cinsel ilişkide kontrolu eşlerine bıraktıklarından kendi cinsel ozelliklerini oğrenmeleri de oldukca uzun surer.
Eşini memnun edememe endişesi
Kadınlar cocukluklarından itibaren babalarına, ağabeylerine hizmet ederek yetişirler ve onların rahatını sağlamak gorevlendirilirler . Evlendiklerinde de aynı şeyi eşlerine yapar, onun hizmetlerini yerine getirirler. Cinsel ilişkide de bu ilişki kalıbı gecerlidir. Eşinin memnuniyeti ile aşırı ilgilenmesi. Kadının kendi bedenini ve hazzını ihmal etmesine dolayısıyla da cinsel ozelliklerini anlamasını ve buna uygun davranmasını zorlaştırarak uyarılma ve orgazm olmasını gucleştirir.
[h=2]Ankara Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kadın cinsel işlev bozukluklarının psikolojik nedenleri
Sağlık0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kadın cinsel işlev bozukluklarının psikolojik nedenleri