Freud'un kişilik oluşumunu tek neden olarak gorduğu cinselliğe bağlaması sonucu Freud'dan ayrılarak kendi oğretisini geliştiren (Koknel, 1995; Cuceloğlu, 1993), cağrışım testlerini kullanarak kişilikte yer alan ve kişiliği şekillendiren sistemleri ortaya cıkarmaya calışan (Uba & Huang, 1999; Koknel, 1995) Jung'un kişilik kuramı, diğer psikanalitik kuramlardan oldukca farklıdır. İnsanın kendini surekli yenilemeye calışan, yaratıcı bir gelişim icinde olduğunu kabul eden, kişiliğin ırksal ve soygelişimsel taraflarına onem veren Jung (Karahan & Sardoğan, 1994), insanları iki eğilimin bir arada bulunduğu ice ve dışadonuk olarak ikiye ayırmış fakat kişiliğin ice ya da dışadonuk ağırlıkta olacağını savunmuştur (Yanbastı, 1990; Karahan & Sardoğan, 1994; Koknel, 1995; Morris, 2002; Adasal, 1977; Tuzcuoğlu, 1996; Bruno, 1982). Bu bağlamda Jung, ice ve dışadonukleri şu şekilde tanımlamıştır:
İcedonukler, kendi uzerine kıvrılan, dış dunyanın etkisini reddeden, uyaranları kendi icinden alan, duşunce ve ilgilerini ic dunyasına yonelten, diğer kişilerle daha az beraber olan kişilerken, dışadonukler ise, dış dunyaya yonelen, uyaranları cevreden alan, yalnız kalmaktan hoşlanmayan kişilerdir (Cuceloğlu, 1993; Tuzcuoğlu, 1996; Bruno, 1982; Williams, 2002).
Kişiliğin duyuş, hissetme, duşunme ve sezgi olmak uzere dort işlevini tanımlayan Jung, bu noktadan hareketle sekiz kişilik tipine ulaşır (Yanbastı, 1990; Karahan & Sardoğan, 1994; Adasal, 1977; Tuzcuoğlu, 1996; Williams, 2002). Buna gore:
a.Duşunen İcedonuk Tip
Ağırlığın oznel surece verildiği, duşuncenin butunuyle oznel yonlendirilmesi ile karakterizedir ve bu haliyle dışadonuk duşunmenin tam zıddıdır. Gerceklerden ziyade fikirlerle ilgilenen, dış gerceklere yonelik olarak gorulmekten hoşlanan, gerceklere karşı mesafeli davranan, empati yeteneği olmayan, sosyal ortamlarda cekingen ve sessiz, genellikle ilgisi tamamen kendine yonelik, soyut fikirlerin etkisinde kalan tiplerdir (Tuzcuoğlu, 1996).
b.Duşunen Dışadonuk Tip
İlgilerini cevreye yonelten bu tip, muhendis veya cerrah tipidir. Yasa, ahlak, esneklik konularında tehlikeli olabilen bu tipten, anlayış ve duygudan yoksun ahlakcı ve yargıclar cıkar. Soyut şeyleri de tartışabilen bu tipler, olguları kesinlikle kuramlara yeğlerler (Tuzcuoğlu, 1996).
c. Duygusal İcedonuk Tip
Yuzlerine duygularını ve heyecanlarını yansıtmayan sakin, kapalı, sessiz ve erişilmez kişilerdir. Duygularını gizlerler, soz konusu olan her şey derinlerde oluşur. Yuzunde bir umursamazlık maskesi taşır, eylemleri coğu kez ozenle gizlenmiş heyecanlardan oluşur. Gorunuşte cok cekingen olmalarına rağmen yakın dostları, acı ceken insanlar veya muhtac durumda olanlara karşı sevgi doludurlar ve anlayışlıdırlar (Tuzcuoğlu, 1996).
d. Duygusal Dışadonuk Tip
Toplumcu duyguları ağır basan bu tipler, kolaylıkla başkalarının etkisi altında kalırlar. Dış dunyaya yonelmiş olmalarına rağmen duyguları ağır basar. (Tuzcuoğlu, 1996).
e. Duyusal İcedonuk Tip
Davranışları şartlara uygun duşmemekle beraber kendi ben'ine boyun eğen, tepkileri ic dunyasındaki duygulara yonelik olan bu tip son derece ozneldir. Her şeyi bu ozelliğin merceği altında yorumlar. Herhangi bir etkinin onda ne tur bir tepki yaratacağını ongormek olanaksızdır. Tepkisi de dış gerceğe bağlı değilmiş gibidir. İc alemindeki duygulara yoneliktir (Tuzcuoğlu, 1996).
f. Duyusal Dışadonuk Tip
Salt bir gercekliğe ve nesnelliğe sahiptir. Hicbir şeyden uzulmeyen bu tip, somut deneyimleri toparlayarak surekli yeni duyumlar arar. Bir denemeden diğerine kolayca gecer ve parca parca sınırlı bir deneme kazanmış olur (Tuzcuoğlu, 1996).
g. Sezgisel İcedonuk Tip
Coğunlukla sezgilere dayalı bir yaşam suren bu tip, mistik ve şairane kişilik ozellikleri gosterir. Hayal sınırsızdır. Bilgisi tamamen sezgi uzerine kurulmuştur. Başkalarını, fikirlerinin guzelliğine inandırma cabası icine girebilir veya kimsenin kendisini anlamadığına inanır (Tuzcuoğlu, 1996).
h. Sezgisel Dışadonuk Tip
Başarılı olmak icin her yola baş vuran, sezgileri ile dış gerceklik arasında bağ kuran bu tipler "sevgi ile doğuyor ve yaşıyor" gibi algılanırlar. Bu tipteki insan, kendine uygun duşen toplumsal cevreyi, nasıl giyinmesi gerektiğini yanı sıra nasıl konuşacağını bilir. (Tuzcuoğlu, 1996).
Kişiliğin bu şekilde tiplere ayrılmasını, birbirini etkileyen ego, kişisel ve kollektif bilicaltı, arketipler, persona, anima, animus gibi bir cok sisteme bağlayan Jung, sistemlerden birinin, diğer sistemin gucsuzluğunu telafi edebildiği gibi, birbirine karşıt olabileceğini ya da sistemlerin birleşerek kişiliği etkileyebildiğini savunmaktadır (Uba & Huang, 1999; Yanbastı, 1990; Karahan & Sardoğan, 1994; Tuzcuoğlu, 1996; Bruno, 1982). Bu doğrultuda:
Jung'a gore Kişiliği Etkileyen Sistemler
a. Ego
Kişiliğin bilincli sistemi olan ego, gerceklerle uyum sağlamaya calışan sistemdir. Temel işlevleri hatırlama, algılama, duşunme ve duyumsama olan ego, kişilikte butunluk duygusunu sağlamanın yanı sıra benlik kavramının oluştuğu sistem olark da bilinmektedir (Yanbastı, 1990; Tuzcuoğlu, 1996; Bruno, 1982).
b. Kişisel Bilincaltı
Bireyin bastırılmış duş ve arzularından, yuksek algılarından ve sayısız unutulmuş deneyimlerinden oluşan sistemdir (Yanbastı, 1990; Tuzcuoğlu, 1996; Bruno, 1982; Morris, 2002).
c. Kollektif Bilincaltı
Kişisel bilincaltını aşan, atalardan kalıtım yoluyla gelen, hatta evrenin ilk donemlerini iceren sistemdir. Ozellikle patolojik durumlarda ortaya cıktığını kabul edilen bu sistem, yaşantıların sadece bireysel olmayıp, insanlığın gecirdiği deneyimlerden de oluştuğunu ifade etmektedir. Guneşin bir guc ve enerji olduğu, doğuşu ve batışının guzelliği yanı sıra, annelik duygusu, kahraman, duşman, dev gibi arketipler kollektif bilincaltını oluşturur (Bruno, 1982; Yanbastı, 1990; Tuzcuoğlu, 1996; Adasal, 1977, Morris, 2002).
d. Arketipler
Kollektif bilinc altında yer alan, kalıtımla gelen ture ait evrensel duşunme bicimleri olan arketipler deneyimler sonucu oluşmuş olup Persona, Golge, Anima, Animus, Ben ve Simgeler olmak uzere ceşitli şekillerde bulunmaktadırlar (Uba & Huang, 1999; Yanbastı, 1990; Bruno, 1982; Morris, 2002).
e. Psike
Kişiliğin tumune psike adını veren Jung'a gore psike, bilincli olan ve olmayan tum davranışları kapsayan, bireyin fiziki ve sosyal cevresine uyumunu sağlayan, kolektif ve bireysel bilincaltında oluşan bir yapıdır (Yanbastı, 1990).
Jung'a gore Kişiliğin Gelişimi
Kişilik gelişiminin sadece cinsel olgunlaşmaya ve Oedipus komplekslerinin cozumune bağlı olmadığını savunan Jung (Adasal, 1977), yeni doğanı henuz ayrımlaşmamış bir butun olarak kabul eder. İlerleyen zamanla birlikte kişilik sistemlerinin her birinin farklılaşmaya (bireyleşim) başladığı bu surecin, ozerk bir surec olduğunu ve dış uyaranlar olmadan da gelişebildiğini savunur. Sağlıklı bir kişilik gelişimi icin deneyim ve eğitime onem veren Jung, eğitimle bilincsiz olanın bilincli hale getirilmesi gerektiğini ayrıca, sağlıklı kişilik gelişiminde her bir sistemin gelişimine ayrı ayrı ozen gosterilmesi gerektiğini ve fazla gelişen ya da gelişmeyen sistemlerin dengesiz bir kişilik geliştirmeye sebep olacağını iddia eder (Yanbastı, 1990; Tuzcuoğlu, 1996).
Yaşamın ilk yıllarında ayrı bir kişiliği olmayan cocukta gorulen kişilik ozelliklerinin anne-babanın kişiliğinin bir yansıması olduğunu kabul eden Jung, temel eğitim doneminin başlamasıyla beraber anne-babayla ilişkilerin zayıflamaya başladığını, oğretmenlerin, arkadaşların ve toplumun kulturel ozelliklerinin cocuk uzerinde etkisinin arttığını, boylece cocukta kişiliğin gelişmeye başladığını savunur (Yanbastı, 1990; Tuzcuoğlu, 1996).
KAYNAKCA
Adasal, Rasim (1977). Normal ve Anormal Yonleriyle Yeni Medikal Psikoloji. 3. Baskı. İstanbul: Minnetoğlu Yayınları.
Bruno, Frank J. (1982). Psikoloji Tarihine Giriş. (Cev. Nesrin Hisli). Ege Universitesi Edebiyat Fakultesi Yayın No. 10 İzmir: Ticaret Matbaacılık.
Cuceloğlu, Doğan (1993). İnsan ve Davranışı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Karahan, T.Fikret & Sardoğan, Mehmet E. (1994). Psikolojik Danışma Kuramları. İstanbul : Birsen Yayınevi.
Koknel,Ozcan (1995). Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.
Morris, Charles G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. (Cev. Belgin Ayvaşık, Melike Sayıl). Ankara: Turk Psikologlar Derneği Yayınları No: 23.
Tuzcuoğlu, A. Semai (1996). Psikolojik Tip Belirleyicisinin Dilsel Eşdeğerlilik, Guvenirlik ve Gecerlilik Calışması. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Marmara Universitesi.
Uba, Laura & Huang, Karen (1999). Psychology. U.S.A: An imprint of Addison Wesley Longman, İnc.
Williams, Lawrence (2002). Cocuğunuzu Keşfedin. (Cev. Miyase Koyuncu). İstanbul: Hayat Yayınları.
Yanbastı, Gulgun (1990). Kişilik Kuramları. Ege Universitesi Edebiyat Fakultesi Yayınları No: 53 İzmir: Ege Universitesi Basım Evi.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Jung - ortak bilincaltı oğretisi
Sağlık0 Mesaj
●33 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Jung - ortak bilincaltı oğretisi