Guzellik gozlerde başlarGUZELLİK GOZLERDEDİR....
Hemen hemen butun insanlarda kişinin cevreye verdiği guzellik izlenimi gozler ve bakışlardan gecer. Yuz guzelliğinde goz kapakları bu işleve tum varlıklarıyla katılırlar.Oysa goz kapaklarındaki yorgunluk, cokukluk , torbalanma en guzel gozleri , en guzel bakışları bile golgeleyebilir. Oysa caresi kısa sureli ,hatta lokal anestezi ile yapılabilen bir ameliyattır ; kısa ama asla basit ve onemsiz değil.
Bedene yapılan her işlemde olduğu gibi goz kapaklarında da onemsiz veya basit bir işlem yoktur. Aksine burada milimetre duzeyinde yapılan işlemler son derece onem taşır, hastanın ameliyattan sonra oluşabilecek şikayetlerinin nedeni olur. Yetkin olmayan ellerde –biraz abartılı olacak ama – korluğe kadar varan olumsuz sonucları olabilir.
Goz kapaklarında yıllar icinde oluşan deformite tamamen yercekimine bağlı bir olgudur.Yuzdeki tum yumuşak dokularda olduğu gibi ince derili goz kapakları da aşağı doğru cekilir , aynı zamanda goz kuresinin cevresindeki yağ yastığına gozun oluşturduğu basıncla alt kapaklarda torbalanma (yani yağ yastıkcıkları) oluşur.
Bu şikayetlerle gelen hastada once deformiteyi tanımlamak gerekir. Kapakların şekli , hareketi, duşukluğu, yağ fıtıklarının mevcut olup olmadığı , deri fazlalığı gibi kısımlar not edilerek hastaya uygun cerrahi teknik secilir.
Ust kapaklardaki deri fazlalığı ve sarkması ust kapak kıvrımı icinde kalan bir kesi ile derinin cıkarılması ile kolayca duzeltilebilir. Gerekiyorsa bu işleme yağ paketciklerinin de cıkartılması işlemi eklenebilir. Ust kapakta acma hareketini kısıtlayan bir sorun varsa bunun nedenleri incelenerek uygun cerrahi yontem secilir ve bu sorun da aynı anda-aynı kesiden giderilebilir.
Alt kapaktaki sarkıklık coğunlukla yağ torbaları ile beraberdir. Genellikle yağ fazlası alındığında deri fazlası cıkarılmadan veya cok sınırlı olarak cıkarılarak yapılan ameliyat şekilleri vardır. Bunlar ya kirpik hattının icinden (transkonjonktival) ya da deri cıkarılacaksa kirpik dibinden (subsilier) birkac milimetrelik bir deri cıkarılması şeklinde yapılır. Gerekiyorsa alt goz kapağının dış kenarı yukarı doğru asılarak ilerdeki sarkmaları onlemek de mumkun olabilir.
Goz kapakları vucudun en ince derisinden oluşurlar .Bu ince ve kıymetli deriye ameliyat sırasında en fazla ozen gosterilmeli ,asla gereğinden fazla cıkarılmamalıdır. Biraz fazla cıkarıldığında uyurken gozun acık kalması veya ayakta iken alt kapakların aşağı sarkarak gozun beyaz bolgesinin gorunmesi soz konusu olabilir. Bunlar cerrahi olarak da zor duzeltilebilen işlemlerdir . Plastik-estetik cerrahlar bu olasılıkları hesaba katar ve bu bolgede sorun oluşturmamaya ozen gosterirler.
Ameliyat sonrasında oluşan morluk ve şişlikler bir haftada en aza iner ama goz kapakları yeni şekillerine genellikle yirmi gun icinde kavuşurlar. Dikiş hattının sertliği , kızarıklığı bu bolgeye yapılan masajlarla bir-iki ay icinde tamamen yumuşar ve hastanın aynalarda daha mutlu gulumsemesine neden olur.
Unutulmamalıdır ki vucuda yapılan her girişim şişlik , renk değişikliği gibi gecici değişikliklere neden olarak genellikle uc hafta icinde ideale yakın hale gelir .Bu genel kural goz kapakları icin de gecerlidir. Ustelik goz kapakları yuzde saklanamayacak bir bolgede olduğundan eleştiriye acık bir alandır.Bu yuzden hastaların bu konudaki gercekleri iyi okuyup-dinleyip –unutmamaları gerekir. Estetik girişim asla bir heykeltıraşlık değildir. Sanat ve tıbbın birleştiği bir alan olmakla birlikte sonuc canlı bedeninin tepkileriyle doğrudan etkilenir. Ustelik estetik de olsa her kesilen bolgede yara izi kalacaktır. Fakat bu iz goz kapakları icinde ust kapakta kıvrım icine alt kapakta da kirpik hattına saklanarak zaman icinde tamamen kaybolacak kadar duzelir.
Bu gerceklerin iyi anlatıldığı hastalar iyileşme sureci sonucunda yuzlerindeki dinginliği ilk yakaladıklarında şoyle bir icten gulumserler ve gulumsemek onlara gercekten cok yakışır…

[h=2]İstanbul Plastik Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]