Gunumuz toplumlarında, guzel olmak ne doğa vergisi ne de ahlaki bir nitelik olarak algılanmakta. Ruhlara olduğu gibi yuzlere ve bedenlere de ozen gostermek temel bir zorunluluk gibi duşunulmekte. Bir ilişki kurarken bu duygusal bir yakınlaşma da olabilir, iş ilişkisi ya da herhangi bir sosyal ilişki de, insanlar oncelikle birbirlerine yakın buldukları kişileri secer.Peki, dış gorunuşe verdiğimiz onem aslında psikolojik bazı problemlerimizin bir dışa vurumu mu?
Dış gorunuşe adanış, hayatımızın akışında işlevselliğimizi etkilemeye başlıyorsa bir problem vardır.
İlişkilerin başlaması, insanların birbirlerine yakınlık duymasının başlangıcının goz teması olması da dış gorunuşun onemini arttıran en onemli faktorlerden. “Hale Etkisi” olarak da adlandırılan bu durum, bir kişinin olumlu ya da olumsuz ozellikleri, ona dair bir onyargının oluşmasına ve diğer butun ozelliklerinin de aynı cercevede değerlendirilmesine yol acar. Buna gore; gorunuşu hoş olan kişilerin duşuncelerinin de hoş olduğu yani iyi insanlar olduklarına dair duşunulmesi soz konusu. Fiziksel gorunuşu iyi olanların, hayatın diğer alanlarında da coğunlukla başarılı olduklarına dair bir inanc eğilimi mevcut.
Yapılan bircok araştırmada, insanların gorduklerinin etkisinde kalmasının insanın biyolojik yapısıyla da ilişkili olduğu desteklenmiştir. California Universitesi’nin yapmış olduğu bir araştırmada, insanların kararlarında gorme duyusunun ağırlığının %85 olduğunu kanıtlanmış. İlk izlenimlerin kişilerin birbirlerinin zihnindeki goruntusu, yani imajı olduğu soylenmektedir. İnsanlar yan yana değilken, birbirleri hakkındaki kararlarını, zihinlerinde ki imajları uzerinden verirler. Kısaca; imajlarımız bizim kimliğimiz anlamına gelmektedir.
Dış gorunuş ne zaman sorun?
İlk izlenimlerin kişilerin birbirlerinin zihnindeki goruntusu, yani imajı olduğu soylenmektedir, İnsanlar yan yana değilken, birbirleri hakkındaki kararlarını, zihinlerinde ki imajları uzerinden verirler. Kısaca; imajlarımız bizim kimliğimiz anlamına gelmekte. Eğer bu dış gorunuşe adanış hayatımızın akışında işlevselliğimizi etkilemeye başlarsa, orada bir sorun var demektir. Ceşitli psikiyatrik, psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmamak mumkun olmayabilir.
Zayıf gorunme cabası hastalıklara neden oluyor!
Dış gorunuşle yoğun ilginin zaman zaman; anoreksiya ve blumia nervoza yeme bozukluğu gibi hastalıklara neden olmaktadır ve her iki durum da ince gorunme cabasını iceren bozukluklardır.
Kilo almaktan cok korkan, sık sık tartılan ve cok sıkı diyetler yaparak kilo vermeye calışan anoreksiya hastalığı kadınlarda sık gorulmektedir. Bu hastalıK erkekler arasında da yaygınlaşmaktadır. Blumia nevroza hastalığını donemsel, kontrol edilemeyen, kompulsif ve kısa surede fazla miktarda yemek yeme, ardından kendisini uyararak kusma, laksatif ya da diuretik bullanımı, ac kalma ya da kilo almamak icin aşırı egzersiz yapmak olarak ozetleyebiliriz. Bazen de var olan kişilik ozellikleri dış gorunuşe aşırı ozenli davranılmasına sebebiyet verebilir.
Guzel gorunme cabası kişilik bozukluğuna da neden olabiliyor!
Histiryonik kişiler tamamen dikkati uzerlerinde toplayacak bicimde dekolte giymeyi, ağır makyaj yapmayı tercih ederler. Histiryonik kişilik ozellikleri eğer ki kişinin işlevselliğini iyice bozuyorsa o zaman bir kişilik bozukluğunun soz konusu olduğunu soyleyebiliriz. Histriyonik kişilik bozukluğunun temel ozelliği, bu kişilerin hemen her alanda aşırı duygusallık ve ilgilenilme arayışı icinde olmalarıdır. İlgiyi uzerine cekmek icin surekli olarak fiziksel gorunumlerini kullanırlar. Renkli, dikkati ceken, dekoltesi ya da yırtmacı cok acık kıyafetler giyerler. Her zaman bakımlı olmaya ozen gosterir, sacları hep yapılmış dolaşırlar, buyuk parlak aksesuarlar takar, renkli dikkat ceken makyajlar yaparlar. Gunun onemli bir bolumunu fiziksel gorunumleri ve bakımları ile ilgili olarak gecirirler.
Duygu durum bozukluklarından Bipolar bozukluk yani cokkun ve taşkın (coşkulu) ruh hallerinin belirli donemlerde ortaya cıkmasıyla seyreden hastalık turunde de, ozellikle, manik yani coşkulu ruh halinin baskın olduğu donemde dış gorunuşle ilgi artar. Kadınlar da ağır makyajlar son derece karşı cinsi kışkırtıcı kıyafetler tercih edilmeye başlanır, normal şartlarda son derece giyiminin kapalı olmasına onem veren bir kişi dahi bu hastalık doneminde bu ozelliğini yok sayarak tamamen dikkat cekici olmaya eğilimlidir, erkekler de de durum cok farklı değildir, her zaman ki tarzlarından cok daha farklı daha orijinal herkesin giymeye cesaret edemeyeceği tarzda giyinmeyi tercih ederler. Manik donem bittiğindeyse bircok eski ozellikleri geri donerler.
Butun abartılı giyinenlere ya da donemsel olarak oz bakımına ozen gosteren herkese psikiyatrik bir durumu var denemez. İnsan dinamik bir varlık, surekli değişikliklerin olduğu bir hayatta yaşıyoruz, gelişen bir hayat donumunde, iş goruşmesine gitmek, Âşık olmak v.b durumlarda da oz bakımda artış gorulmesi muhtemeldir.


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]