[h=1]psikiyatristpsikolog.com/_cache/upload/article/upload_article__250_0_gunumuzde-calisan-anne-olmak-6722.jpg" />[/h]Gunumuzde calışan annelerin en buyuk sıkıntısı zamanın yetmemesidir. İş yerinde tamamlanması gereken işler, evde ilgi bekleyen cocuk ve eş, bir yandan da ev işleri. Bunlar gibi, calışan bayanın hayatın farklı alanlarında sorumluluklarının olması, işlerin yetişmesini guc hale getirmektedir. Ozellikle her işin mukemmel olmasını isteyen anneler daha fazlasını yapabilmek icin uğraşmakta ve kendilerini yıpratmaktadır.
Anneleri en cok zorlayan duygu sucluluk duygusudur.
Gerek ekonomik zorluklar nedeniyle gerekse de kariyer geliştirmek icin, her ne sebepten calışıyor olursa olsun, anneler zamanlarının coğunu işlerinde gecirdikleri icin cocuklarına karşı suclu hissedebilirler. Bu duyguyu bastırmak isteyen anne, cocuğunun her isteğini yerine getirmeye calışabilir, işten eve donerken her seferinde cocuğuna hediyeler getirebilir. Ancak bu eğilim olumlu yonde gibi gozukse de, aşırıya kacması cocuğa zarar verir. Onemli olan cocuğun her istediğini yapmak değil, ona sağlıklı sınırlar cizebilmektir. Cocuğun isteği makul olmadığı takdirde, ona bu isteğinin ne sebeple yerine getirilmeyeceğinin bilgisini vermek gerekmektedir.
Cocukla gecirilen zamanın uzunluğundan ziyade kalitesi onemlidir.
Annelerin ozellikle yoğun tempoda calışıyor olması, mesai saatlerinin uzunluğu cocuklarıyla gun icerisinde az zaman gecirmesine neden olmaktadır. Bu durum da annelerin sucluluk duygusunu beslemektedir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, zamanın uzunluğu değil kalitesidir. Cocukla ne kadar sure gecirilirse gecirilsin, onemli olan o sure zarfında butun dikkatin cocuğa yoğunlaştırılmasıdır. Daha uzun sure birlikte olmak adına, sadece cocuğun yanında durmak ancak onunla ilgilenmemek, oyun oynamamak veya iletişime gecmemek cocuk icin doyurucu olmayacaktır.
İyi bir bakıcı secimi oldukca onemlidir.
Doğum izni dolan annenin cocuğunu birine emanet edip işe donmesi, beraberinde bir takım sıkıntıları getirir. Oncelikle cocuğun kime emanet edileceğine karar vermek gerekmektedir. Bazı aileler imkanları dahilinde buyukannelerden yardım talep ederler. Ancak buyukanneden veya başka bir akrabadan yardım alınamadığında cocukları icin bakıcı bulma yoluna başvururlar. Bu durum ailelerde stres yaratabilmektedir. Cunku tanımadıkları bir kişiye, cocuklarını emanet edeceklerdir. Bu durumda ailelerin uzerinde durması gereken birkac nokta vardır.
Bakıcı seciminde nelere dikkat edilmeli?
Oncelikle bakıcı adayının mumkunse kendi ev yaşantısını gormek anneye, aday ile ilgili fikir verecektir.
Bakıcı seciminde, aday olan kişinin cocuğun bakımını ustlenmek konusunda surekliliği onemlidir. Sık bakıcı değiştirmek cocuğu olumsuz yonde etkileyecektir.
Secilen bakıcının işe başladığı ilk haftalarda annenin bakıcıya refakat etmesi, onu gozlemlemesi onemlidir.
Bakıcı secimi kesinleştikten sonra, anne işine devam etmeye başladığı andan itibaren cocuğunu iyi gozlemlemeli, cocuğunun davranış değişikliğine karşı duyarlı olmalıdır. Cocukta olumsuz yonde bir davranış değişikliğinin soz konusu olması, yolunda gitmeyen bir şeylerin var olduğunun gostergesidir.
Cocukluk doneminin sağlıklı bireyler yetiştirmek acısından onemi unutulmamalıdır. Bu noktada, calışan annelerin omuzlarındaki yuk bir kat daha artmaktadır. Calışan anneler iş yaşamıyla cocuklarının bakımını iyi bir dengede tutabilmelidirler. Her ne kadar toplumda cocuk bakımını annenin ustlenmesi gerektiğine dair genel bir inanc olsa da, babalar her şeyi annelerden beklememeli, cocuk bakımı konusunda eşlerine destek olmalıdırlar.

[h=2]İzmir Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]