Kamu ve iş dunyası olarak bu yuksek enflasyonun yaşandığı donemde ozellikle ucretli kesimin alt segmentlerinde bulunan calışanların hayat standartlarını makul noktada tutmanın en buyuk sorumluluk olduğunu ifade eden Avdagic, milyonların beklediği asgari ucretle ilgili konuştu.
Avdagic, "Asgari ucretin enflasyonun geldiği nokta dikkate alınarak, alım gucunu telafi edecek bir oranda artmasını, hatta birkac puan da uzerine eklenecek bir refah payını iş dunyası makul karşılar. Kimseyi rahatsız etmez. Bunun altında bir şey beklemek rasyonel de olmaz" dedi.
2023 yılı asgari ucretinin enflasyonun birkac puan uzerine eklenecek bir refah payı ile uygulanmasının doğru olacağını vurgulayan Avdagic, iş dunyasının asgari ucret artışıyla ilgili bir sıkıntısı olmadığını, ancak beraberinde gelen bazı konularla ilgili beklentileri bulunduğunu belirtti.
"3 KONUDA BEKLENTİMİZ VAR"
Bu kapsamda 3 konuda beklentileri olduğunu belirten Avdagic, şoyle devam etti:
"SGK sigorta primine esas kazanc ust sınırı memur maaş zammı ya da enflasyon oranında artırılmalı. Gelir vergisi dilimleri asgari ucret artışı nispetinde guncellenmeli. Kıdem tazminatı ust limitinde katlamalı artış olmamalı. SGK ust limiti asgari ucretin 7.5 katı oldu. Bu daha evvel 5 katıydı, sonra 6.5 katı olmuştu. Son olarak da 7.5 katı oldu. Dolayısıyla asgari ucrette yapılan artış, aynı zamanda işverene tavan ucrette de enflasyonun uzerinde ilave prim maliyeti anlamına geliyor. SGK ust limiti 50 bine yaklaştı. Bizim beklentimiz, SGK ust limitinin asgari ucret artış oranı uzerinden değil, memur maaşına yapılan zam veya enflasyon oranı nispetinde artırılması. Şu anda SGK ust limiti son 5 yıla baktığınız zaman reel olarak yuzde 40-45 artmış durumda."

"CALIŞANIN ELİNE GECEN ODENENİN YUZDE 55'İ"
Şekib Avdagic, ikinci beklentilerinin ise gelir vergisi dilimlerinin asgari ucret artış oranında guncellenmesi olduğunu bildirdi.
Belli bir seviyenin uzerinde gelir elde edenler ile işverenin odediği brut ucret arasında ciddi bir makas olduğuna dikkati ceken Avdagic, "Yani şu anda belli bir rakamın uzerindeki maaş alanlara bakarsak, calışanın eline gecen şirketin odediğinin yuzde 55 ’ini ancak buluyor" ifadesini kullandı.
Bu durumun ozellikle alt ve orta gelir grubunda maaş alanları etkilediğine işaret eden Avdagic, şunları kaydetti:
"Vergi dilimleri enflasyon kadar ya da asgari ucret artışı kadar artmadı. Boyle olunca bir elimizle verdiğimizin bir kısmını başka bir elimizle geri aldık. Diyelim ki asgari ucretin 2 katı maaş alan biri var. Normal olarak asgari ucret yuzde 50 artmışsa, net ucretin de yuzde 50 artması lazım. Vergi dilimleri yuzde 50 artmadığı icin siz işveren olarak o artışı yapıyorsunuz ama calışanın eline o artışın yuzde 5-6 altında para geciyor net olarak. Bu sefer iki taraf da mutsuz oluyor.
İşveren diyor ki ‘Kardeşim ben artırdım. ’ Ucretli de diyor ki, ‘kardeşim artırdın da benim elime yuzde 5-6 eksik geldi. Yani bizim esas sıkıntı cektiğimiz konu bu. Dolayısıyla mutlaka ve mutlaka bundan sonra vergi dilimleri asgari ucret artışı nispetinde guncellenmeli. Cunku Enflasyon kadar olduğu zaman gene geri duşeceğiz cunku orada bir refah payı da ekleniyor. Brut ucretteki artışın net gelir uzerindeki yansımasını ve piyasaya gercek katkısını ancak bu şekilde gorebiliriz."
İTO Başkanı Avdagic, ucuncu taleplerinin de kıdem tazminatı ust limitine ilişkin olduğunu belirtti.
Avdagic, "Kıdem tazminatı ust limiti artış oranlarının enflasyon oranıyla doğru orantılı olması, katlamalı bir artış olmaması lazım. İş dunyasının yukunu ongorulenin uzerinde etkilememesi icin bunu da onemli goruyoruz" diye konuştu.
"ARTAN KREDİ TALEBİNİN KARŞILANMASI İCİN GORUŞMELER SURUYOR"
Banka kredilerine erişimde yaşanan sorunlara değinen Avdagic, şoyle devam etti:
"Burada meseleyi daha doğru ortaya koymak lazım. Bankacılık sisteminin tamamen kapalı olması soz konusu değil. Bir suredir selektif kredi sureci devrede” dedi.
Avdagic, “Bununla beraber, şu anda iş dunyasının artan enflasyon oranları dikkate alınarak, gerek yeni projeleri realize etmek gerekse işletme sermayesi ihtiyacı arttığı icin, eskiye gore daha fazla kredi ihtiyacı olabiliyor. Artan kredi talebinin karşılanması hususunda Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak uzere ilgili goruşmelerimiz devam ediyor" yorumunu yaptı.