Turkiye, 14 Ekim akşamı Bartın'da yaşanan maden faciasıyla sarsıldı... Acı olayın ardından gelen detaylar yurekleri dağlamaya devam ediyor. Turkiye Taşkomuru Kurumu Amasra Muessese Mudurluğu'ne ait ocaktaki grizu faciasında 41 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi ise yaralanmıştı. Saatler suren umutlu bekleyiş, yerini feryatlara bıraktı. Olayda hayatını kaybeden 13 yıllık madenci, 2 cocuk babası Oner Yıldız ’ın cenazesi, onceki gun memleketi Karabuk'un Safranbolu ilcesi Konarı koyunde toprağa verildi. Emekli madenci İsmail Yıldız, 24 Ekim'de 39 yaşına girecek olan oğlunun Turk bayrağına sarılı tabutu başında gozyaşı doktu.

DHA'nın aktarımına gore; Amasra'da maden ocağında 1992 yılında yaşanan grizu kazasından sağ kurtulan baba İsmail Yıldız, faciayı televizyon izlerken oğrendiğini soyledi.

Arkadaşlarının arayıp oğlunu sorduğunu belirten Yıldız, "
Arkadaşları bizi aradı. Ben goruşmeye başladıktan sonra arkadaşları bana Oner'i sordu. Ben de '4 vardiyasına gidecekti' dedim. Ben de apar topar evden cıktım, baca ağzına gittim. Orada cok araştırdım. Kimi 'cıktı' dediler, kimisi 'hastanede' dedi. Ben zaten 2003 yılında aynı madenden emekli oldum. Ben o madende 20 yıl calıştım. Benim zamanımda da grizu faciası oldu. 1992 yılında 00.00-08.00 vardiyasında yaşandı olay, 5 arkadaşımız hayatını kaybetmişti grizu patladığı icin. Ben de ocaktaydım ama o kadar şiddetli bir patlama yaşanmadı. Komur uretiminin yapıldığı yerde calışan arkadaşlarımız hayatını kaybetti. 1992 yılında eksi 300 kotunda patlama oluyor, ben de artı 100 kotundaydım. Fakat hicbir patlama sesini duymadım." dedi. Bartın'daki maden şehidinin babası: Oner'i gormeyince bir umut besledik
Oğlunu goremeyince umutlandıklarını ifade eden Yıldız,
"30 yıl once ben yaşadım, şimdi oğlum yaşadı ama gitti. Bu acı cok zor durum. Onceki gun yaşanan kazada, ben kuyu başına gidince madende cıkan arkadaşlarına ve diğer madencilere oğlumu sorduğumda 'İsmail Abi sen bilirsin, sen eski madencisin' dediler bana. 'Eyvah' dedim ben, ne olduğunu anladım ama cocuklarıma dahi soyleyemedim. Anladım her şeyi ama iş işten gecmişti, yapacak hicbir şey yoktu. Ama Oner'i gormeyince bir umut besledik. 'Bir boşlukta kaldıysa' dedim, 'aralarda bazen bunlar oluyor' dedim ama yine de 'bu iş tamam' dedim. Bizimkiler son 14 kişinin icindeydi. Oğlum koyunu cok severdi. Biz de Karabuk Safranbolu Konarı koyune defnettik. Olen madencilerimize rahmet, yaralı arkadaşlarımıza acil şifalar dilerim." diyerek gozyaşlarına boğuldu.