Grup terapisinin temel ilkeleri ve kavramlarıTerapistin Gorevleri
Grubun oluşturulması, bir araya getirilmesi ve surdurulmesinden, hastaların grubun işe yaradığına ve fayda goreceklerine inanmalarını sağlamakta genelde grup lideri sorumludur (Yalom, 2002).
Grup Bağlılığı
Gruptaki uyelerin gruba devam etmelerini ve grupta kalmalarını sağlayan cekici guc olarak da soylenebilir. Bu durumun oluşması gruptaki uyelerin grup ortamını sıcak, guvenilir, rahat, kendilerini değerli ve anlaşılır hissettikleri, koşulsuz kabul ve destek gordukleri bir yer olarak gormeleriyle mumkun olmaktadır (Yalom, 2002).
Grup psikoterapilerinde bir sure sonra grup bağlılığı denilen kavram ortaya cıkmaktadır. Bağlılık; kişinin hissettiği sıcaklık, rahatlık, guven, destek, değerlilik ve koşulsuz kabul duygularıyla birlikte kişinin gruba ait olduğunu hissetmesidir (Yalom, 2002).Yapılan araştırmalar psikiyatrik hastaların coğunluğunun cocukluk donemlerinde akranları tarafından kabul gormediğinin ve bu sebeple bile icinde bulunduğu grubun kendisini kabul gormesinin psikolojik acıdan bircok faydasının olduğu (gruba ait olma ihtiyacının karşılanması) kesindir.
Şimdi ve Burada Calışmak
Terapistin ilk ve temel gorevlerinden biri grup uyelerini şimdi ve burada uzerine odaklamaktır. Şimdi ve burada ile anlatılmak istenen terapistin grup uyelerinin konuyla ilgili olmayan tartışmalarından onları cekip cıkararak bunun yerine grup uyelerinin enerjilerini birbirleriyle ilgili hissettikleri, kendi aralarındaki ilişkiye ve birbirleriyle ilgili yaptıkları yorumlara cekmeye calışır (Yalom, 2002). Normal şartlarda bireylerin bir başkasının davranışları ile ilgili yorum yapmaya calışması ters tepebilir ve her bireyin dilediği takdirde diğerinin davranışını rahatca eleştirmesi toplumsal bir kargaşa ortaya cıkartabilir. İlişki cok yakın olmadıkca hatta bazen yakın olsa bile bunu yapacak olmamız sonuclarını baz alarak bizde kaygı ve tehlike uyandırır. İşte bu acıdan grup terapisi ortamında bu ozgurluğun terapist kontrolunde ve guvenli bir ortamda gercekleşiyor olması kişinin kendisine farkındalık kazandırtıp değişmesini sağlayabilmektedir (Yalom, 2002).
Aktarım ve Karşıaktarım
Aktarım kavramı ilk Freud ile ortaya atılmıştır. İlk soz edildiğinde terapinin gidişatını olumsuz anlamda etkileyen bir kavram olarak soz ettiği aktarımdan daha sonrasında eğer etkili bir şekilde kullanılırsa terapinin gidişatını olumlu anlamda etkileyen eski durtulerin yeni bir hal alarak tekrardan ortaya cıkması olarak acıkladığı bir kavrama donuşmuştur (Yalom, 2002). Freud, grup liderlerini grup uyelerinin aşırı derecede guclu gorduklerini ve atfettikleri değerin gecmişlerinde hayatlarına girmiş ve belli bir tecrube yaşamış kişilerin yansımalarını taşımış olduklarını ifade etmiştir. Bu sadece grup uyelerinin grup liderine olmakla kalmayıp grup uyelerinin birbirlerine ve grup liderinin grup uyeleriyle yaşayabileceği bir dinamik surec olabilmektedir (Yalom, 2002).
Grup Uyelerinin Secimi
Grup terapisinin istenilen şekilde işlemesi gruptaki bireylerin doğru secilmiş olmasına bağlıdır. Aksi durumda fayda gormeleri mumkun değildir. İyi ve yerinde secilmiş adaylarla yapılan grup terapisinin bireysel terapi kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır (Yalom, 2002). Her ne kadar adayların secilmesiyle grup terapinin oluştuğunu soylesek de aslında uygun olmayan adayların elenmesiyle uygun olan adaylar secilir denilse daha doğru olacaktır (Yalom, 2002). En uygun adayın grup terapisine katılmayı ictenlikle isteyen, sorunlarının farkında olan ve sorumluluk alabilen aday olduğu, zorlamayla başkasının isteğiyle gelmiş bir adayın uygun bir aday olmayacağı yonundedir(Yalom, 2002). Terapistin hastayı secerken hastaya karşı olumlu duygular beslemesi, hastaya karşı derin bir ofke ve nefret barındırması halinde hastayı başka bir yere yonlendirmesi hastanın grubun butunluğunu bozacak bir aykırılığa sahip olmaması (Yalom, 2002).
Grup Terapisinin Grup Uyelerine Sunduğu Katkılardan Bazıları
Bircok hastanın yaşadıklarının sadece kendi başına geldiğini ve cektiği ızdırabın sadece kendisine has olduğunu ve diğer insanların yaşadıklarına benzer bir durumu yaşamamış olduklarına dair bir inanc geliştirdiği bilinmektedir. Grup terapisinde aynı sıkıntıların yada benzer sıkıntıların bir başkası tarafından da yaşandığının gorulmesinin kişinin kendisinde yaşadığı sıkıntıların sadece kendi başına gelmediği, tek olmadığı ve zavallı olmadığı gibi hislerin kendisinde ortaya cıkmasını sağlayabilmektedir. Bu grup terapisinin evrensellik ilkesiyle ortuşmektedir (Yalom, 2002).
Terapiye başlayan hastaların bir başkasına olumlu olarak sunabilecekleri hicbir şeylerinin olmadıklarını (kendisine faydası olmayanın bir başkasına faydası olmaz) duşunurlerken girdikleri grup terapisi ortamında şaşkınlıkla da olsa aslında surecin işlemesiyle durumun oyle olmadığını ve bir başkasına katkı (oneri sunma, dinleme..) anlamında sunabileceklerinin olduğunu gormeleri (ozgecilik) kendilerinde de pozitif bir etki yaratarak daha hızlı toparlanmalarını sağlayabilmektedir (Yalom, 2002). Bir başkasına yardımcı olabilmenin verdiği haz duygusu kişinin yaşamına anlam ve amac duygusu katarak kişinin kendisiyle ilgili kurduğu umutsuzluk duygularının ortadan kalkmasına ve varsa olum duşuncelerinin minimum seviyeye inmesini sağlayabilmektedir (Yalom, 2002). Warden Duffy’nin dediği gibi bir kişiye yardımcı olmanın en iyi yolunun onun size yardımcı olmasına izin vermek veya Nitche’nin “yaşamak icin bir nedeni olan kişinin her turlu nasıla dayanabileceği” şeklindeki sozleri bu durumu aslında ozetlemektedir (Yalom, 2002).
Kendisiyle benzer rahatsızlığı bulunan grup uyelerinin kendilerini moral bozukluğu icerisinde hapsetmek yerine iyileşmek icin gayret gostermelerine ve toparlanmaya calışmalarına şahitlik etmenin kişinin de gayret gosteren kişiyi ornek alarak umutlanıp kendisinin de toparlanmasına vesile olabilmektedir. (Yalom, 2002).
Terapi grubu bircok yonden ailede yaşanılan yada yaşadığımız ic dinamiklerimizi (kardeş kıskanclığı, ebeveyne yonelik tutumlarımızı vb.) yansıtabilmesini, grup uyesinin kendi ailesinde ilk yaşama ait anılarının yeniden yaşantılanmasını, sahneye koyulmasını ve akabinde başarılı olunması halinde onarabilmesinin yanı sıra sosyal ortamlarda yaşanılan bazı sıkıntılarımıza da ayna tutabilmektedir. Kişi sosyal ortamlarda dışlandığını soyluyor ve sebebini bilmiyorsa aynı davranış ve tutumlarını farkında olmadan grup ortamında da sergileyeceği icin grubun acık bir şekilde kendisine yonelik yaptığı yorumlar ve geri bildirimlerle bu durumunun farkına varabilmektedir (Yalom, 2002).
Travma yada kendisi icin sarsıcı ve uzuntu verici olayları yaşayan kişiler icin tedaviye yonelik yapılanlardan biri travmaya maruz kalmış bireyi guven verici bir ortamda aynı rahatsız edici duyguyu tekrardan yaşamasını sağlayarak iyileşmesi sağlanabilir. Grup ortamı guven verici bir hal almış ise o kişinin kendisiyle ilgili anlattığı duygusal zedeleyici anılar grup ortamı icerisinde katarsis/ic dokme yoluyla ruhsal manada iyileşmeye başlamaktadır (Yalom, 2002).
Grup Terapisi Surecinde Zorlayan Katılımcılar/Hastalar
Amerikan psikiyatri derneğinin grup terapistleri uzerinde yaptığı ustesinden gelinmesi en zor durumun ne olduğuna dair bir araştırmanın sonucuna gore terapistlerin buyuk bir coğunluğunun zor hastalarla calışmak şeklinde verdikleri cevabın ağır bastığı gorulmuştur. Yalom’a gore zor katılımcılar Tekelci, sessiz, psikotik, sıkıcı, yardımı reddeden ve Karakterolojik Olarak Zor olan hastalardır (Yalom, 2002).
Sesiz hasta; Tekelci hastaların hemen hemen zıt karakterli olanlarıdır. Genelde hic konuşmazlar (Hic konuşmamaları terapiden fayda gormedikleri anlamına her zaman icin gelmemektedir nadirde olsa gormektedirler). Bu hastalar kendini acma korkusu, herhangi bir uye yada uyelerin varlığının kendisini tedirgin etmesi, konuşarak kendilerini kucuk duşurme, grup uyelerini cezalandırma ve ilgi cekmek gibi sebeplerden dolayı sessiz kalabilmektedirler (Yalom, 2002).
Tekelci Hasta; coğu zaman yaptığı yorumlarla yada konuşmalarla dikkatleri surekli kendi uzerine ceken hastadır. Sessiz olmayı pek başaramayan yada sessiz olduklarında gergin bir duruş sergileyen. Birinin soz hakkını yaptığı hal ve hareketlerle engelleyip kendisini on plana getiren hastalardır (sf. 466).
Sıkıcı Hastalar; Terk edilmekten ve reddedilmekten korktukları icin haklarını savunamadıkları gibi hassastırlar. Bu konuda atacakları bir adımın kendilerini tehlikeye sokabileceğini duşunurler. Surekli reddedildiklerini ve dışlandıklarını duşunurler. Konuşacak bir şeylerinin olmadığı ve konuşulanların ilgilerini cekmediklerini duşundurturler.
Yardımı Reddeden Yakınmacı; Bir taraftan yardıma ihtiyacı olduğunu dile getirirken diğer taraftan kendisine yardım edilmesinin onune gecmektedir. Gruba getirdiği problemlerin ozellikle zor olmasından ve cozulmesinden ziyade cozulmemesinden hoşnut olup bu durumla gurur duymaktadır. Başkalarının dile getirmiş olduğu sıkıntıları kucumseyerek kendi sıkıntılarının onların sıkıntılarından kat be kat ustun olduğu mesajı verir.
Psikotik Hasta; icgorusu azalmış yada yok olmuş, duşunce ve duygu dunyasında ciddi derecede bozulmaların yaşandığı hastalardır. Normal şartlarda boyle biri grup terapisine alınmaz fakat grup devam ederken belirebilmektedir.
Karakterolojik Olarak Zor Hastalar; şizoid, narsist ve borderline (sınır) denilen hasta gruplarını kapsamaktadır. Bu hastaların erken donem de ebeveynleriyle ciddi problemler yaşayan incinmeye ve terk edilmeye karşı aşırı derecede hassas bir yapıları vardır.
Terapi Grubunda Catışma
Hayat goruşlerinin farklı olması, kurallara uyulmaması, guvensizlik, engellenme, kişinin aslında kendisinde var olan (inkÂr ettiği) ancak bir başkasına yansıttığı ozellikler (yansıtmalı ozdeşleşme), bireyin kendisinin yapmak istediği ancak utanc, sucluluk gibi duygulardan dolayı kendisini frenlediği tutum ve davranışlarını rahatlıkla yaşayan başka biriyle karşılaşması, aktarım duyguları, bir başkasına ait olan ofkemizin başka sebeplerle farklı birine yonelmesi (yon değiştirme) gibi sebepler catışmalara zemin hazırlayabilmektedir (Yalom, 2002).
En az iki kişinin olduğu mikrokozmos gruplarında catışmanın olabileceği tahmin edilebilmektedir. Catışma genelde bizde olumsuz ve yıkıcı cağrışımlara yol acmasına rağmen, olumlu anlamda kullanıldığı takdirde catışmanın kişiyi bir basamak yukarıya taşıyabilme ozelliğinin de olduğu bilinmektedir. Grupta da bu durum eğer iyi idare edilirse gelişime ve değişime yol acacak guce sahiptir (Yalom, 2002). Grup uyeleri, birinin diğeriyle nasıl iletişim kuracağını, diğerine nasıl yakınlaşacağını, nasıl destek vereceğini ve yardım edebileceğinin yanı sıra bir diğeriyle kurduğu diyalogda nerede durması gerektiğini, sınırlarının ne olduğunu tarzında bircok insani konuda keşiflerde bulunurlar. Bu durum kişinin ilk etapta acı cekmesine ve umutsuzluğa duşmesine yol acsa da guclenmesini sağlamaktadır (Yalom, 2002).
Grup terapisi uyelerinin belli bir zaman sonra yapmacık davranışlar gostermekten vazgecip doğal hallerini sergilemeye başlarlar buda onları artıları ve eksileriyle gun yuzune cıkardığı icin tutum ve davranışlarının diğer grup bireyleri tarafından nasıl algılandığı yapılan donutlerle net anlaşılacağı icin kişinin kendisine ceki duzen verme şansı ortaya cıkmaktadır. (Yalom, 2002). Ayrıca diğer bireylere tutum ve davranışlarıyla kucuk grupta ne hissettirdiği kendisine yaşadığı sosyal ortamlarda ki bireylere de aynı duyguları yaşatıyor olabileceğini buyuk bir ihtimalle gosterdiğinden (bireylerarası girdi) kucuk psikoterapi grubu yaşadığı buyuk evrenin mikroskopla (mikrokozmosunun) incelenmesine benzetilebilir.
Grup Surecini Sonlandırma
Grup terapisi hayatın kendisi gibi bir başlangıc noktası, ortası ve sonu olan bir surectir. Sonlandırma terapiyi butunleyen ve eğer uygun bir şekilde gercekleştirilirse değişim anlamında ciddi katkıları olan bir oğedir. Kişinin terk edilmeye karşı hassas olması sebebiyle iyileşmeye direnc gostermesi (eğer iyileşirsem gruptan ayrılmak zorunda kalırım duşuncesi), grubu sosyal bir aktivite olarak gormek, terapistin grup uyesinin sunduğu katkıdan dolayı bırakmasına dolaylı olarak mani olması gibi sebepler sonlanmanın gecikmesine yada bireyin ısrarla devam etmek istemesine yol acabilir (Yalom, 2002).
Terapistin Kendini Acması
Nasıl ki danışanın kendini acması, grup terapisinin en onemli etmenlerinden birisi ise terapistin de kendini acması o derece onemlidir. Grup uyesinin kendisini acması utanc yada kabullenilmeme gibi korkulardan dolayı kaygı barındırsa da uygun bir zamanda gercekleşmiş ise kişinin yaşadığı fakat anlamlandıramadığı ilişkilerinin acıklığa kavuşması, anlamlandırılması ve tedavisinin hızlanması icin gereklidir. Cunku kişi acığa vurmak istediği şeyleri yıllarca icinde yuk olarak taşımış ve artık taşımakta zorlandığı icin kendisini acığa vurarak anlaşılmak kabul edilmek istemektedir (Yalom, 2002). Terapistin kendisini ya da diğer uyelerin kendilerini acmalarıyla grup uyeleri, birinin diğeriyle nasıl iletişim kuracağını, diğerine nasıl yakınlaşacağını, nasıl destek vereceğini ve yardım edebileceğinin yanı sıra bir diğeriyle kurduğu diyalogda nerede durması gerektiğini, sınırlarının ne olduğunu tarzında bircok insani konuda keşiflerde bulunurlar. Bu durum kişinin ilk etapta acı cekmesine ve umutsuzluğa duşmesine yol acsa da guclenmesini sağlamaktadır (Yalom, 2002).
Terapist zaman zaman yaptığı yorumlar ve ozetler ile gruptaki ortamda hissetiklerini (şaşkınlık, kızgınlık, mutluluk ve cesaret gibi..) ve analizlerinin buyuk bir bolumunu şimdi ve burada ilkesini de kullanarak acığa vurması şeklinde ifade edilebilmektedir (Yalom, 2002).
Fenomenoloji İle Calışma
Grup seansının kendisi laboratuar ortamına benzemekte ve aslında bir araştırma yapılmaktadır. Burada yapılan araştırma cansız varlıklar uzerinde yapılanlar kadar kolay değildir. Cunku insanlar birbirlerine benzer ozellikler gosterdikleri gibi birbirlerine benzemeyen ve surekli değişen donuşen bir yapıya sahiptirler. Grup seansına katılan bireyler yaşadıkları sorunlara muhtemelen doğru pencereden bakamadıkları icin orada bulunmaktadırlar. Grup seanlarında temel amac danışana/grup uyesine doğru bakış acısını kazandırmaktır (Deurzen ve Adams, 2011). İşte tam da bu noktada fenomenolojik yaklaşımın değeri ortaya cıkmaktadır. Fenomonolojik yaklaşım bazı aşamalardan oluşmaktadır.
Dikkat: Anlamak en başta dikkatle başlamaktadır. Bir durumu sanki ilk defa goruyormuşcasına (hayatı keşfeden bir cocuk gibi) fark etmek, izlemek, gozlemlemek ve dinlemek fenomenolojinin başlangıc noktasını oluşturmaktadır.
Epoche: Duyularımızın algıladıklarına yansız, varsayımsız ve on yargılarımızdan bağımsız olarak bakmayı becerebilmektir. Kendi dunya goruşlerimizi o esnada rafa kaldırmaktır. Duyumlarımızın alanına giren şeyleri tum cıplaklığıyla yeniden tanımaya calışmaktır.
Betimleme: Duyumlarımızın alanına girenleri daha yakından tanımak adına duyumlarımızın dışında olanı da merak etmek anlamaya calışmak zihnimizde havada asılı kalmayıp ayakları yere basacak şekle sokmaktır. Bu daha cok danışana sorulan sorularla gercekleşmektedir. Kendi duşuncelerimizden yola cıkmayıp yine karşımızdakinin duşunceleriyle yarım kalmış goremediğimiz kısımları aydınlatmaktır.
Eşitleme: Duyumlarımızın algıladıklarının tamamına eşit derecede onem vermektir. Bizim icin onemli gibi gorunmeyen bir durum diğeri icin onemli olup hayatında buyuk bir boşluğu dolduruyor olabileceğini hesaba katarak bir parcasına değil butunune algılarımızı acık tutmaktır. (eşitlemeyi istisnai olarak danışanın kendisinin bize benim bu parcam diğer parcamdan daha onemli derse bozulabilir ama bu bile değerlendirme suzgecinden gecmeli)
Ufka Yerleştirme: Danışanın hayat goruşunun icinde bulunduğu bağlamla alakadar olup. Bağlamından bağımsız olarak duşunulmemesi gerektiğidir.
Teyit Etme: Danışanın anlattıklarının birkac seansının yada beklide o gune kadarki toplam seanlarının aynalamasını yaparak teyit ettirmek. Danışanın hayatının yapboz parcalarından oluştuğunu duşunursek bu parcaları yan yana getirerek buyuk resmi gormenin gerekliliğidi (Deurzen veAdams, 2011).
REFERANSLAR
1) Deurzen V. E. ve Adams M. Varoluşcu Danışmanlıkta ve Psikoterapide Beceriler., Ceviri Editoru: Ferhat Jak İcoz, Pan Yayınları., 2015: 65-81.
2)Yalom, I. (2002). Grup Psikoterapisinin Teori ve Pratiği. İstanbul: Kabalcı
[h=2]Diyarbakır Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Grup terapisinin temel ilkeleri ve kavramları
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Grup terapisinin temel ilkeleri ve kavramları