Glokom ve gorulme sıklığıGoz tansiyonu yuksekliğine bağlı olarak gorme sinirinin harabiyetine glokom denir. Glokomun en onemli ozelliği başlangıc doneminde hic bir belirti gostermemesidir. Goz tansiyonunda yukseklik, gorme alanında daralma, gorme sinirinde cokukluk kardinal bulguları arasındadır. Cok sinsi bir hastalık olan glokoma karşı butun hastaların cok dikkatli olmaları gerekir. Goz doktoruna hangi sebeple gidilirse gidilsin mutlaka goz tansiyonun olculmesi istenmelidir. Erken tanı ve tedavi gorme kaybını onleyebilir.Dunyadaki onemli korluk nedenlerinden biri olarak bilinir. Gunumuzde gec kalınmamış glokomlu hastalar icin uygun tedavilerle gorme korunabilmektedir.
Glokom gorulme sıklığı
Bebek ve cocuklarda nadiren gorulur. 40 yaşını gecmiş olan kişilerde risk faktorleri artmakta ve glokom gorulme sıklığı %5 lere kadar cıkmaktadır. Yaşla birlikte bu oran daha da yukselmektedir. Kalıtsal geciş bazen soz konusu olabilir. Aileden bir kişide glokom tespit edilirse butun ailenin araştırılması gerekir. Miyop hastalarda ve ileri derecede hipermetroplarda daha sık gorulur. Diyabetli yada hipertansiyonlu hastalarda hastalığın seyri daha kotu olabilir.
Glokom tipleri
En sık karşımıza cıkan glokom tipleri acık acılı glokom, kapalı acılı glokom ve normotansif glokom tipleridir.
Acık acılı glokom; En sık gorulen glokom tipidir, %90’ın uzerinde rastlanır. Sinsi başlar ve hasta fark etmeden ilerler, genelilikle her iki gozu tutar. Goz ici sıvısının dışa cıkış yeri olan trabekuler ağda tıkanıklık soz konusudur. Gorme kaybı hastanın anlayabileceği kadar ilerlediğinde, artık geriye donuşu olmayan ağır optik sinir
liflerinin kaybı oluşmuştur. Normal bir gozde, irisin arkasındaki korpus siliyareden salgılanan goz ici sıvısı goz dokularını beslemek amacıyla on kameraya yani kornanın arka yuzeyindeki odacığa gelir ve işlevini tamamladıktan sonra sungersi yapıdaki trabekuler ağdan dışarı suzulur. Goz ici sıvı salınımı ile goz dışına olan
sızıntı arasında belli bir denge vardır ve ortalama 15 mmHg pozitif basınc oluşturur buda gozun anatomisi ve fizyolojisi icin gereklidir. Glokomlu gozlerdeki dışa sızıntıyı sağlayan sungersi yapıdaki trabekuler ağda bir tıkanma soz konusudur. Dışa drenaj azaldığında goz icindeki sıvı miktarı artacağından goz ici tansiyonu 20 mmHg
ve ustune yukselir.
Kapalı acılı glokom; Gozun on kamerasındaki darlıktan dolayı humor akoz akışkanlığının tamamen bloke olmasıdır.İris dokusu dar olan acıdan dolayı trabekuler ağın onunu kapatarak goz sıvısının dışa akışını durdurur. Ani başlayan şiddetli goz ağrısı ve bulanık gorme ile kendini gosterir. Acil mudahele gerektirir ve saatler
icersinde kalıcı korluk oluşabilir. Kapalı acılı glokom krizi tek gozde meydana gelir fakat diğer gozde de anatomik yatkınlık olabilir ve koruyucu onlemler alınmalıdır.
Normotansif Glokom (Normal basınclı glokom); Goz tansiyonu normal sınırlarda olmasına rağmen goz ici basıncı yuksekmiş gibi optik sinir liflerinde hasar oluşmasıdır. Gorme alanında bozulmalar ve gorme keskinliğinde azalma
ortaya cıkabilir. Bu hastalarda goz ici basıncını normal sınırın altında tutarak optik sinir liflerini koruyabiliriz.
Glokomlu gozdeki oluşan zararlar
Gozun arkasında, beyinden gelen optik sinir goze girer ve retina tabakasında ince sinir liflerine donuşur. Goz icindeki basınc artışı bu sinir liflerinin sıkışmasına ve beslenmesinin bozulmasına neden olur. Uzun sure beslenmesi bozulan sinir lifleri zarar gorur yada olurler. Sinir liflerinin kaybı ilk zamanlar gorme alanının cevresel “periferik” alanlarında gorme kaybına neden olur daha sonra da merkezi “santral” gorme kaybı oluşur.
Optik sinirin goze girdiği yere optik disk denir optik diskte incelmeye; diskte cokme, cukurlaşma yada canaklaşma denir. Bu cukurlaşmanın derecesine gore cukurlaşma derinleştikce gorme kaybıda aynı oranda fazla olacaktır.
Glokomlu hasta muayene bulguları
Hastanın aile anamnezi oldukca onemlidir. Glokom bazen kalıtsal ozellik taşıyabilir ve şupheli glokom olgularında ailede hastalık var ise onemli bir bulgu olarak değerledirilmelidir.Gorme keskinliği muayenesi oldukca onemlidir. Hastanın merkezi gormesindeki bozulmayı ortaya cıkartır ve gelecek zamanlarda yapılacak kontrollerde karşılaştırma amacıyla kullanılır.Goz basıncının olculmesi glokomun en onemli bulgusu olan goz ici basıncı yuksekliğini ortaya cıkartır. Genelde 20mmHg ust sınır kabul edilmekle birlikte bireysel farklılıklar olabilir. Bazı gozler daha duşuk tansiyondan zarar gorebilirken “Normotansif glokom” veya tam tersine yuksek olduğu halde zarar gormeyen nadir gozlerde vardır.
Goz ici basıncı iki teknikle olculur. Hava puskurtmeli otomatik tonometriyle olcum yada gozun kornea tabakasına dokunularak aplanasyon tonometrisi ile olcum yapılabilir. Her iki olcum tekniğinde de gozun kornea tabakasına baskı ile cokme gercekleştirilerek goz basıncı olculmektedir, bisiklet tekerinin parmak ucuyla basıncının olculmesi gibidir. Elde edilen cokme derinliği miktarı bigisayar tarafından analiz edilerek değerlendirilmesiyle goz ici basıncı tesbit edilir. Kornea kalınlığı standart 550 mikron olarak kabul edilir. Fazla kalın korneası olan kişilerde yanlış yuksek goz ici basıncı olculur yada ince korneası olanlarda goz tansiyonu yuksek olduğu halde normal gibi bulunabilir. Bu nedenle Pakimetri yapılarak kornea kalınlığına gore ikinci bir değerlendirme yapmak son yıllarda gundeme gelmiştir ve cok faydalı olduğuna inanıyoruz.
Ozel bir gonyoskopi merceği ile goz sıvısını dışa akım yaptığı trabekuler ağ, kornea ve iris arasındaki iridokorneal acı muayene edilir ve glokomun acık yada kapalı acılı yada acı kapanma riskleri, acıdaki pigmentasyon tespit edilir.
Gozun arka segmentinin muayenesinde optik sinir hasarı araştırılır. Bunun icin ozel fundus muayene mercekleri kullanılır goz bebeğini dilate ederek yada etmeden muayene gercekleştirilir. Goz tansiyonu olan yada olmayan her hastaya yapılmalır. Optik sinirdeki objektif değişiklikler hastalığın tanısında, gelişiminin takibinde ve
tedavinin yonlendirilmesinde faydalıdır. Gerekirse daha objektif takip amacıyla optik sinirin fotoğrafı cekilebilir yada optik sinir analizleri yapabilen cihazlar şupheli durumlarda faydalı olabilir.
Optik sinir liflerinin cevre goruşundeki hasarlarının hasta tarafından fark edilmesi mumkun değildir. Hastalığın ilk donemlerinde hastalığın ortaya cıkarılması ve daha sonrada tedavinin başarısını takip amacıyla Gorme Alanı muayenesi 6 ayda bir yapılır. Gorme alanı yapılırken hastanın yakın gozluğu varsa test esnasında uygun duzeltme yapılmalıdır. Bir goz acık bırakılır ve tek noktaya hasta sabit bakarken cevrede gittikce kuculen ışık spotlarının her yanışında hasta duğmeye basarak gorduğunu ifade eder. Hastanın periferik ve santral goruşu yani gorme alanı tespit edilir. Bilgisayar yardımıyla analiz edilip bir cıktıyla dokuman olarak saklanabilir. Gorme alanında hasar goren liflerin olduğu alanlar onceleri ancak kuvvetli ışığa cevap verir hastalık ilerledikce kuvvetli ışığıda goremeyen adacıklar oluşur. Periferdeki bu adacıklar iyi tedavi edilmeyen olgularda merkezi gormeyide bozabilirler ve kurlukle sonlanabilir.
[h=2]İstanbul Goz Doktoru uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Glokom ve gorulme sıklığı
Sağlık0 Mesaj
●19 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Glokom ve gorulme sıklığı