Glokom Tipleri
Yaşa gore sınıflama:
* Konjenital (0 yaş),
* İnfantil (0-2 yaş),
* Juvenil (2-34 yaş)
* Erişkin (35+ yaş)
Mekanizmaya gore sınıflama:
* Acık acılı
* Kapalı acılı
* Karışık tip
Glokom başlıca acık acılı ve kapalı acılı glokom olmak uzere iki tipte gorulebilir.
- ACIK ACILI GLOKOM:
En sık olan tipidir. Glokomların %85-90'ı bu tiptedir. Bu, kronik bir hastalıktır Acık acılı glokomda, goz ici sıvısının boşalma yeri olan trabekuler ağda bir anormallik direnc oluşturmaktadır. Bu durumda humor akoz gozu terk etmekte zorlanmaya başlar ve boylece goz icindeki basınc yavaşca artmaya başlar. Bu yavaş yukseliş belirtiye neden olmaz ve tanının konulması ileri derecede kayıp olana kadar gecikebilir. Acık acılı glokomlu hastalarda hastalık belirgin bir belirti vermeden sinsi seyrini surdurur ve hasta, hastalığının farkında olmaz. Gormedeki kayıp ancak ileri bazı testler yapılarak bulunabilir.
Hasta ancak son doneme yaklaştıkca gormesinin bozulduğunu ve azaldığını fark eder doktora başvurur. Fakat bu durumdaki bir hastada, goz siniri buyuk oranda tahrip olmuş ve gorme alanı cok daralmıştır. Yapılacak tedavi ancak mevcut gormeyi korumaya yardımcı olur. Kaybolan gorme geri cevrilmez. Artan bu basınc retinanın sinir liflerini mekanik etkiyle tahrip etmeye başlar. Sinir lifi tahribatı en iyi gorme alanı incelemeleriyle takip edilir. Bu tahribatlar belli bir seviyeye ulaştığında gorme siniri kafasında cokmeye sebep olurlar. Cokme miktarı ile hasar doğru orantılıdır. Tedavi edilmemiş kontrolsuz glokom tum optik sinir kafasının cokmesine neden olarak gormeyi sona erdirir.
Bu grup Glokomun Yuksek Basınclı, Normal Basınclı ve ikincil tipleri vardır.
En sık gorulen tipi yuksek goz ici basınclı olanıdır. Yaklaşık 1/100 oranında gorulur ve hastaların yarısından coğu durumunun farkında değildir. Tedavisiz kalırsa yıllar icinde sinsi bir şekilde kor edici ozellik taşır
a-) Normal goz ici basınclı acık acılı glokom
Duşuk basınclı glokom olarak da bilinir. Normal GİB'na rağmen gorme alanı kaybı ve gorme siniri hasarı vardır Normal goz ici basınclı acık acılı glokomda tum diğer glokomların aksine gozici basıncı evrensel normal değer olarak kabul edilen sınırlar icindedir, gozici basıncı 22 mmHg yı aşmaz. Bu gozlerin optik sinir başının dolaşım yetmezliği nedeniyle hassaslaşması ve zayıflaması normal sayılan gozici basınclarına dahi dayanamamasına sebep olur. Goz ici basıncı normalken optik sinir kafası cukurlaşır ve gorme alanı defektleri oluşur. Migren ve Reynaud fenomeni (soğukta parmakları cok uşuyup moraranlar) gibi vazospastik durumlar, antihipertansif tedavi kullanıp tansiyonu gece cok duşen kişiler normal tansiyonlu glokom icin risk faktoru taşırlar. Ozellikle yaşlılıkta sıktır. Bu kişilerde gorme sinirinde bir dolaşım bozukluğu soz konusu olduğu icin GİB'nın normal değerlerin de altına cekilmesi gerekir.
b-) Okuler Hipertansiyon
Normal goz ici basınclı acık acılı glokomun tersi gibidir. GİB yuksek olmasına rağmen gorme alanı kaybı ve gorme siniri hasarı gorulmez. Goz ici basıncı 22 mmHg ve ustu olup gorme sinir liflerinde herhangi bir glokom hasarı saptanmamış ise bu durum glokom olarak kabul edilmez. Goz hipertansiyonu (Okuler hipertansiyon ) olarak adlandırılan bu durumda tedaviye gerek duyulmaz. Ancak ileride glokoma donuşebileceği icin takip gerekir.Goz ici basıncı yuksek seyrettikce uygun aralarla gorme alanı tetkikleri yapılır. Gorme sinir liflerinin sağlıklı olduğu belgelendiği surece hasta tedavisiz takip edilir.
c-) Konjenital ve infantil glokomlar
1/10.000 oranında nadir gozuken bu durumda doğumda gorulur. Bebeklerde drenaj acısı doğuştan bozuk olarak gelişmiştir. Doğuştan itibaren vardır. Birkac ay icinde gozde belirgin bir buyume, ışıkta gozu kapatma, sulanma ve bulanıklaşma ile kendini belli eder .Glokomlu bebeklerde goz ici basıncı yukselince kornea saydamlığını yitirip buğulanır, goz yaşarmaya başlar. Anne babanın ilk ilgisini ceken bulgular bunlardır. 3 yaşından once goz ici basıncı artmış ve bu durum fark edilmemişse goz buyumeye başlar(okuz gozu gorunumu). Bu durum tek taraflıysa rahatca tanınır, cift taraflıysa tanı gecikebilir.
Bu tip glokomlarda tedavi hemen her zaman cerrahidir. Erken cerrahi tedavi yapılmazsa hayat boyu kalıcı korlukle sonlanır . Doğumsal yapısal problemler nedeniyle ameliyatların tekrarına ve cok yakın takiplere ihtiyac duyulabilir.
- KAPALI ACILI GLOKOM: Acı Kapanması Glokomu (Glokom krizi)
Glokomlu hastaların %5-10 kadarını oluşturur. Daha cok drenaj acısı dar veya kapanmaya meyilli goz yapılı kişilerde gozlenir. Trabekuler drenaj normaldir .Kalıtsal olabilir ve aynı ailenin farklı bireylerinde aynı anda gorulebilir. Hipermetroplarda daha sıktır. Glokom krizi ortalama 60 yaşlarında, kadınlarda 4 kez daha fazla, ve anatomik ozelliği nedeniyle aile oykusu olanlarda daha fazla gozlenir.
Bunun yanında diabet, goz damar tıkanıklıkları, uveit, komplikasyonlu katarakt ameliyatları, ve cok ceşitli durumlar ikincil olarak acı kapanması glokomuna sebep olurlar. Bazen de acık acılı glokomla acı kapanması glokomu birlikte seyrederler.Bu kişilerde on kamara normal kişilere gore daha dardır. Yaşlandıkca da lensin buyumesine bağlı olarak bu acı daha da daralır ve GİB yukselir. Acı tamamen kapandığında ise akut glokom meydana gelir. Gozbebeği genişleyip irisin drenaj acısının ustunu ortup tıkaması akoz sıvısının goz icinde sıkışmasına sebep olur Bu tip glokom yukarıda anlatılan ve coğunluğu oluşturan sessiz gidişli, belirti vermeyen, sinsi glokom tipinin(Acık acılı Glolkom) tam tersine cok gurultulu bir tabloyla ortaya cıkar. Coğu atak karanlıkta veya stresli durumlarda meydana gelir. Zira bu durumlarda goz bebeği buyur ve acı daralır.
Ayrıca goz bebeğini buyuten antidepresanlar, grip ilacları, antihistaminikler ve bulantı ilacları da gozde glokom krizi oluşturabilir. Hafif olan ataklar ışıklı ortama gecmek veya uyumakla kendiliğinden yatışabilir. Cunku bu durumlarda goz bebeği kuculur.Acı kapanması glokomu veya akut glokom krizi olarak isimlendirilen bu tabloda, birden gozde şiddetli ağrı, kızarıklık, gormenin bulanıklaşması ve azalması, ışığa hassasiyet, bulantı, kusma belirtileri ortaya cıkar. Bu tabloyla doktora başvuran hastanın goz tansiyonu genellikle 40-50 mm veya daha yuksek civa basıncı gibi cok yuksek duzeylerde bulunur. Bu seviyelerdeki gozici basıncı gozbebeğini felc eder.
Goz ağrısı kusmaya neden olabilicek kadar şiddetlidir Bu, acil bir durumdur. Tedavi gecikirse gorme kaybına yol acar. Katarakt ve gorme siniri hasarı hızla gelişebilir.Bu yuksek goz tansiyonunun acilen ilac tedavisiyle duşurulup hastanın lazer tedavisi ve gerekirse ameliyata alınması ve probleminin halledilmesi gerekir. Aksi halde, hasta doktora başvurmakta gecikirse bu yuksek goz tansiyonu ile birkac gun icinde tam gorme kaybı oluşur. Bu belirtilerin gorulduğu hastanın ağrı kesicilerle ağrıyı azaltmaya calışmadan, bir an once doktora başvurması gerekir.
Genellikle drenaj acısı dar kişiler doktorları tarafından boyle bir kriz icin uyarılırlar. Gozde ağrı , gozun sertleşmesiyle birlikteyse hemen doktora başvurulmalıdır.

[h=2]İstanbul Goz Doktoru uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]