Turk Dil Kuruma gore yas, olum veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem. Yas sureci ise duşuncemiz, duygularımız, davranışlarımızla oruntulu kulturel, dini, stratejik rutinlerin yansıtılmasıyla beraber manevi sorumlulukların yerine getirme ve yuzleşme zamanı olarak değerlendirilebilir.
Yas, genellikle olum uzerine gercekleştirilen maddi manevi sorumluluklar ve duygular olarak bilinir. Ama ozellikle sevgiliden ve dostlardan ayrılıkları da yas sureci icerisinde değerlendirmek yerinde olacaktır. Turkulerde ayrılık acısıyla olum arasında hep bir benzerlik kurulmuş ama ayrılığın daha acı olduğu vurgulanmıştır. Karacaoğlan eserinde “Olum ile ayrılığı tartmışlar. Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık.” sozleriyle de ayrılık acısını tarif etmiştir.
Olum insan acısından kacınılmaz olandır. Kendi olumu ve sevdiklerinin olumuyle beraber yaşamak insan icin acı verici bir durum. Dini, manevi değerler; yaşamdan alınan doyum, sevdiklerimizle gecirilen kaliteli ve dolu zamanlar, gidenlerin ardından bizim yas surecimizi etkileyen oğelerdir. Ayrıca o kişiye ilişkin sorumluluklarımızın yerine getirilmesi duşuncesi de etkendir. Ani yaşanan kayıplar veya olası beklenilen kayıplar da yaşanan acının şiddetini ve yas surecini etkileyen başka bir faktordur. Ama her şey bir yana olum her durumda en buyuk acıdır ve bununla yuzleşerek yeniden hayata tutunmak zaman almaktadır.
”Biricik oğlu hastalanıp olen anne oğlunun cesediyle deli gibi sokaklarda dolaşıp her rastladığı kişiden oğlunu hayata geri dondurmesi icin yardım istemiş. Sonunda bu mucizeyi gercekleştirebilecek tek kişi Buda’dır diyen bir bilgeye rastlamış. Anne Buda’ya gitmiş ve oğlunu yaşama dondurmesi icin yalvarmış. Buda anneyi dinlemiş ve şoyle demiş: Senin acını sona erdirecek tek bir yol var. Şehre in ve acının yaşanmadığı her evden bir hardal tohumu al ve hepsini bana getir. Anne şehre koşar, kapı kapı dolaşır ancak acının yaşanmadığı bir ev bulamaz ve anlar ki acıdan ozgurce ayrılmanın tek ve berzah yolu oğlunun olusuyle vedalaşmasıdır.” Bu Tibet hikayesinde olum karşısında insanların yaşadığı caresizliği, inkarı ve kabullenişi gorebiliyoruz. Aynı zamanda olumun herkesin başında olduğunu ve cok yaygın kullanılan kısa sozun belirttiği gibi olenle olunmeyeceğini de..
Olum veya ayrılıkla oluşan yas surecinin aşamalarını en iyi acıklayan basamaklı teori 1969 yılında, psikiyatrist Elisabeth Kubler-Ross “yas surecinin beş aşaması” olarak bilinen teorisidir. Bu teoriye gore yas sureci değişik aşamalardadır ve her insan yas surecinde bu aşamalardan mutlaka gecmektedir. Bu aşamalar bu sırada her zaman gitmeyebilir ama genel seyir bu sıralamadadır.
Bu teorideki aşamalar şu şekildedir:
İnkÂr: “Bu mumkun değil. Daha az once telefonla goruştum.”, “ Olmuş olamaz. Daha cok genc..!” Veya ayrılık durumlarında “Beni terk etmiş olamaz.”, “Bunu beni sevdiği icin yapıyor.” veya “Bu bir şaka olmalı! ”
Ofke: “Bu neden benim sevdiklerimin başına geliyor?”, ”Ben ona o kadar hız yapmamasını soyledim neden yaptı bunu!” Ayrılık icin “Umarım benim başıma gelenin cok fazlası onun da başına gelir ve bunların cezasını mutlaka oder!”
Pazarlık: Allah’la veya başkasıyla anlaşma: “Allah’ım ne olur bu gercek olmasın.” , “Ne kotuluk yaptım da bunu gosterdiysen bundan sonra ……. yapacağım.”
Depresyon: Artık hicbir şey eskisi gibi olamaz duşuncesi. Caresizlik ve gelecekten beklentinin azlığı… Oz bakımın azalması, ağlamaklı duygu durumu ve insanlara karşı değer yargılarının değişmesi. Sosyal anlamda geri cekiliş...
Kabulleniş: Olumun veya ayrılığın kabullenilmesini icerir. Hayata mevcut imkÂnlarla devam etme, duyguların belirginliğinin azalması ve uzuntunun tolere edilebilir duruma gelmesini de. Yuzleşmenin sona ermesi ve kaybedilen kişinin yokluğuyla yaşama tutunma sağlanmıştır.
Olum ve ayrılıklardan sonra yaşanan bu surecle beraber yas tutanın yapması gereken bircok sorumluluk ve gorev vardır. Oncelikle yas tutanın kendine karşı gorev ve sorumlulukları. Eğer bu surec sağlıklı atlatılabilirse, psikolojide bitirilmemiş işler diye tabir ettiğimiz yarım kalan duşunce, duyguların yansıtılabilmesi tamamlanacak ve surec sağlıklı şekilde kabullenişle sona erecektir.



[h=2]Antalya Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]