Gıda alerjileri toplumda son derece sık rastlanan durumlardır. Hastalar, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, ciltte kaşıntı, kabarıklık, kurdeşen ve hatta olumcul anafilaksi reaksiyonları gibi gıda alerjisi ile ilgili olabilecek bir cok bulgu ile doktora başvurabilirler.
Toplum geneline bakıldığında, gıda alerjisine 3 yaşından kucuklerde %8, erişkinlerde ise %2 sıklığında rastlanır. Gıda alerjisinden başlıca şu gıdalar sorumludur: cocuklarda sut, yumurta, yer fıstığı, balık ve fındık; erişkinlerde ise yer fıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz hayvanları. Bu değişkenlik aslında normaldir. Yani kişi belirli yaşlarda belirli gıdalarla karşılaşır ve bu karşılaşma sıklığı ona karşı gelişebilecek alerjik hastalık sıklığını da artırır.
Gıda ile ortaya cıkan alerjilerde, deri, mide barsak sistemi ve solunum sistemi bulguları ortaya cıkabilir. Gıdalar yaşam icin elzemdir yani yaşamın devamı icin mutlak gereklidir. Genellikle hemen tum kulturlerde 3 ana oğun ve arada atıştırılan bircok ek gıda gunluk menuyu oluşturur. Batılı ulkelerde ortalama bir insan yaşamı boyunca yaklaşık 2-3 ton kadar gıda tuketir. Bu yuzden gıda alerjisi gibi gıdalarla oluşacak rahatsızlıkların da sık gorulmesi surpriz olmamalıdır. Bugun bircok gazete, dergi, radyo, televizyon programı, kitap ve web siteleri ²gıda alerjisi² başlığını işlemektedir. Tıbbın babası olan Hipokrat 2000 yıl once gıda ile oluşan reaksiyonları tanımlamıştır. Ancak; şu da bilinmelidir ki gıda ile oluşan reaksiyonların hepsi alerjik reaksiyon olmayabilir. Bazıları toksik reaksiyon dediğimiz “gıda zehirlenmesi” turudur (orneğin; balık yenmesi ile oluşan zehirlenme). Yine bunun gibi bozulmuş veya beklemiş gıdaların tuketilmesi ile oluşan, kusma, bulantı, karın ağrısı gibi bulguların olduğu gıda zehirlenmeleri de alerjik reaksiyon değillerdir. Buradaki belki de en onemli ipucu bu gıdayı yiyen herkeste aynı tur bulguların gorulmesidir. HÂlbuki gıda alerjisine bağlı reaksiyonlar yalnızca o kişiyi ilgilendirir ve aynı gıdanın her alındığında bulgular ortaya cıkar. Genellikle de reaksiyona ait bulgular giderek artar ve ciddileşir.
Bulantı, karın ağrısı, kusma ve/veya ishal gibi gıda alerjisi bulguları, yemek yendikten 2 saat sonra ortaya cıkar. Cocuklarda; iştahsızlık, kilo alamama ve karın ağrısı gibi bulgular değerlidir. Uzun sureli devam eden gıda alerjileri sonunda cocuklarda buyume gelişme geriliği de ortaya cıkabilir. Aslında gıdayı aldıktan belli bir sure sonra ortaya cıkan bu mide-barsak sistemi bulguları belki de durumun erkenden fark edilmesine yardımcı olabilir. Ancak; gıda alerjileri ile ortaya cıkan cilt reaksiyonları (kurdeşen=urtiker gibi) gıdaya bağlanmayabilir. Bu nedenle bu tur cilt reaksiyonu olan hastalarda da mutlaka ve mutlaka gıda alerjilerini araştırmak gereklidir.
Tum bunlar dışında alerji pratiğinde “oral alerji sendromu” adı ile bir hastalık tablosu da tanımlanmıştır. Bu tur bir durum ozellikle huş ağacı (betulla), Amerikan nezle otu (ragweed) ve pelin otu (artemisia) polenine alerjisi olanlarda oluşabilir. Reaksiyonlar genelde dudaklarda, dilde, boğazda gorulmektedir; kaşıntı, gıcıklanma ve yanma hissi gibi bulgular dikkati ceker. Bu bulgular genellikle kısa surer ve coğunlukla kavun, karpuz ve muz yenmesinden sonra oluşur. Huş ağacı alerjisi olanlarda patates, havuc, kereviz, ceviz ve kiwi yedikten sonra da oluşabilir. Bunun nedeni huş ağacı poleni ile bu sebze ve meyvelerdeki alerjik proteinlerin benzemesidir.
Hastaların tanıları icin mutlaka bir alerji ve immunoloji uzmanı ile goruşmesi şarttır. Yapılan deri testleri, bazı kan testleri veya gıdaların direk kendileri ile yapılan uyarı testleri tanı ile konulur.
Tedavisinde en onemli şey bu gıdalardan uzak durmaktır. Gerektiğinde antihistaminik ilaclar kullanılır. Gıda alerjileri icin şu anda alerjen spesifik immunoterapi (aşı tedavisi) uygulaması halen mumkun değildir.
Gıda Katkı Maddeleri İle Oluşan Alerjiler:
Sizce bu gun icin sıkca tukettiğimiz gıdalarda ne kadar katkı maddesi vardır? Tahmininiz nedir? Bir duzine? 50 tane? Belki 100 veya daha fazla? Bu sayının 2000 veya daha fazla olduğuna inanır mısınız? Bu gercekten doğru! Koruyucular, kıvam arttırıcılar, lezzet arttırıcılar, renklendiriciler, tatlandırıcılar ve benzerleri her gun yediğimiz yiyeceklere eklenmektedir. Bu kadar cok katkı maddesine karşın surpriz bir şekilde bu reaksiyonlar sadece bazı duyarlı kişilerde oluşmaktadır. Aşağıda sık kullanılan katkı maddeleri ve ortaya cıkardıkları hastalıklar bulunmaktadır.
ASPARTAM- Yapay tatlandırıcı (diyet şekeri) olarak bilinir. Duyarlı olan kişilerde goz kapaklarında, dudaklarda, ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olur. Ancak, bu bulguların gorulme sıklığı azdır.
BENZOATLAR- Muz, kek, hububat, cikolata, soslar, katı ve sıvı yağlar, meyankoku, margarin, mayonez, sut tozu, patates tozu ve kuru maya gibi bazı gıdaların işlenmesi sırasında gıda koruyucusu olarak kullanılır.
BHA/BHT- Antioksidandırlar. BHA ve BHT ozellikle katı ve sıvı yağlar ile hububat urunlerinde kullanılır. Duyarlı kişilerde kurdeşene sebep olurlar.
GIDA BOYALARI- Gıdalara renk vermek icin kullanılırlar. Bunlar, E102 (Tartrazin) gibi numaralarla isimlendirilirler. Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, cikletler, sosis, dondurma, portakallı icecekler, salata sosları, mevsim salataları, alkolsuz meşrubatlar ve ketcap gibi bazı gıdalar tartrazin icerirler. Kurdeşen veya astım ataklarına neden olur.
MSG=Monosodyum glutamat (E621)- Ozellikle uzak doğu (Cin, Japon) ve Turk mutfağında kullanılır. Bununla oluşan reaksiyona “Cin Restoranı Sendromu” da denir. Bircok imalathane ve restoranda da değişik gıdalarda lezzet arttırıcı olarak kullanılır. MSG ile oluşan reaksiyonlar şoyledir: Baş ağrısı, bulantı, ishal, terleme, goğuste sıkışma, boyun arkasında yanma. Bu tur reaksiyonlar fazla miktarda MSG alınması sonrası oluşur. Bu maddeyi tuketen astımlı hastalarda ağır astım atakları oluşabilmektedir.
NİTRAT/NİTRİTLER- Bu iki madde hem koruyucu olarak hem de renklendirici ve lezzet arttırıcı olarak kullanılır. Nitrat ve nitritler ozellikle sosis, salam gibi et urunlerinde bulunur. Bazı kişilerde baş ağrısı ve kurdeşene neden olabilirler.
PARABENLER- Gıda ve ilaclarda koruyucu olarak kullanılırlar. Bu maddelere duyarlı kişilerde alındıklarında, ağır cilt bulguları veya deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve ağrıya neden olurlar.
SULFİTLER- SO2, sulfitleyici maddeler (Sulfur di oksit, sodyum veya potasyum sulfit, bisulfit, metabisulfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve mayalı iceceklerin kaplarında kullanılırlar. Fırınlanmış urunler, caylar, ceşniler, deniz urunleri, receller, joleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve corba karışımlarında, bira şarap ve elma şarabı gibi iceceklerde bulunurlar. Goğuste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı duşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sulfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir. Bir cok restoranın salata barında yuksek duzeyde sulfit mevcuttur.
Gıda Katkı Maddesi Duyarlılığının Kontrolu
En iyi yol hangi gıdada hangi katkı maddesinin bulunduğunun bilinmesi ve bunlardan uzak durulmasıdır. Alerji ve immunoloji uzmanınız hangi gıdanın bu bulgularınızdan sorumlu olabileceği ve bunun diyetinizden cıkarılması konusunda size yardımcı olabilir. Bunun dışında ulusal gıda kontrol mekanizmalarının bu konu uzerine ciddi bir şekilde eğilmesi ve ozellikle paketlenmiş hazır gıdalar icindeki katkı maddelerinin gıda ambalajı uzerine en ince ayrıntısına kadar yazılması sağlanmalıdır.
Sağlıklı gunler dileğiyle…
Prof. Dr. Cengiz KIRMAZ
[h=2]İzmir Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Gıda ve gıda katkı maddelerine karşı alerji
Sağlık0 Mesaj
●16 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Gıda ve gıda katkı maddelerine karşı alerji