Henuz iddianame ortaya cıkmadan, dava sureci başlamadan Ergenekon soruşturmasının uzerine “mal bulmuş mağribi” gibi atlayan cevreler, işi TSK’yla ve laik cumhuriyetle “hesaplaşma”ya cevirme cabasındalar.



“Sevincli bir telaş” icinde ilgili-ilgisiz, doğru-yanlış ne bulurlarsa TSK’ya fatura etme yarışı icinde koşturuyorlar.
Bu caba o kadar sırıtıyor ki, gazeteci ile istihbaratcı, yazar ile savcı, haber ile mahkeme kararı birbirine karışmış durumda. Gizli olması gereken Ergenekon hazırlık soruşturması, 80 yıllık Turkiye’nin tek “kurtuluş recetesi” gibi sunuluyor.
Laiklikle sorunu olanın umudu Ergenekon soruşturmasında. Ataturk’un laik bir cumhuriyet kurarak hata yaptığını duşunenler, Ergenekon soruşturmasıyla, bu “dert”ten kurtulacaklar. Sadece turban ozgur kalmayacak, diğer dini simgelerle birlikte din uzerinden siyaset “demokratik ozgurluk” haline gelecek.
Ataturk’un, etnik kokene dayanmayan ulus anlayışını başlangıcta yapılan bir hata olarak gorenler, “Turk” ve “Kurt” ulusları olmak uzere, Turkiye Cumhuriyeti’ni Ergenekon soruşturması sayesinde “iki uluslu” hale getirebilecekler.
Meğer, Ermenistan, Kıbrıs, Yunanistan ve Kurt sorununun cozumunu engelleyen de Ergenekon ve onu barındıran TSK’ymış! Soruşturmadan bu sonucun cıktığını haykıranlar, “İşte sorunlar bunun icin cozulmedi arkadaş” edasıyla, hepsini bir cırpıda cozecek gibi gorunuyorlar.
Solcu olarak aradığını bulamayan, parayı gorunce şipşak ideoloji değiştiren, Siyasal İslamın dumen suyuna girenler, Ataturk’un ve laik cumhuriyetin, “tarihi bir hata” olduğunu bir bakışta anladılar ve devletin asıl olarak solculara değil, Muslumanlara zulmettiğini bir anda goruverdiler. Turkiye’ye demokrasi ve ozgurluğun turbanla geleceğini, bunun da hayırlısıyla Ergenekon’dan sonra gercekleşeceğini ilan ediyorlar.

Ergenekon’un selameti

Bu hava, Ergenekon soruşturmasını golgelemiş durumda. Soruşturmaya zarar veriyor. Hukuka zarar veriyor. Yargıya guvene zarar veriyor.
Soruşturmayı kullanan cevreler, işi TSK’ya karşı taarruza donuşturduler. Bu durum inandırıcılığı zedeledi.
Her fırsatı TSK duşmanlığına donuşturen, sonradan olma “ozgurlukcu dinciler”, kraldan cok kralcı konumundalar. Meğer bu “solcu” buyuklerimizin iclerinde ne buyuk bir “dindarlık”, ne buyuk bir “siyasal İslamcılık” varmış! Bugunlere kadar kendilerini zor tutmuşlar! Devletin ve ozellikle TSK’nın “darbe” baskısı altında dini vecibelerini, ancak gizli gizli yerine getiriyorlarmış da kimsenin haberi yokmuş! Ergenekon’un sağladığı ozgurluk ortamında şimdi kana kana dinlerini yaşıyorlar, ibadetlerini yapıyorlar!
“Durun bakalım iddianame bir ortaya cıksın, yargılama başlasın” demeye bile fırsat vermiyorlar. Bunu dediğiniz zaman “darbeci-dinsiz” oluveriyorsunuz.
Zaten onların gozunde TSK demek “darbe” demek.
Bugunlerde tek sermayeleri bu.
Onlara gore, her turlu sorunun kaynağı ve sorumlusu bu TSK!

TSK’nın beklentisi

Ergenekon’un “E”si basına yansıdığından bu yana topyekûn TSK’ya saldıranların en onemli cephanesi “darbeci TSK” soylemi.
TSK, onceki gun bir acıklama yaparak tepki verdi. “Gorunuşte ozgurluk ve demokrasi savunucusu olduklarını vurgulayan cevreler, Turkiye’nin istikrarını bozan odaklar haline gelmiş bulunmaktadırlar” dedi. “Kaynağı ne olursa olsun bu tur haberlerle TSK’ya yoneltilen hukuk dışı saldırılara karşı yalnız TSK’nın değil onun gercek sahibi yuce Turk milletinin de yasal ve demokratik tepki gostermesi doğal hakkıdır” diye de noktaladı.
Darbe yerine yasal ve demokratik tepki beklentisini acıklayan TSK, yeminli duşmanlarının ezberini bozmuş olmalı...

milliyethaber