1. Hicbir meme biyopsisi ACİL DEĞİLDİR!
Panik, yanlış kararlar aldırır! Sakin olun. Onemli olan Acil değil, DOĞRU kararlar vermektir! Memenizdeki kanserse zaten yıllardır oradadır, birkac hafta daha bekleyebilir.
2. Bedeninizin uzerindeki denetim yetkinizi “hekimlere” devretmeyin!
Bedeniniz SİZE aittir! Hekimlerimizi “karar verici” değil, “rehber” olarak gormeye calışın.
Dunya Hekimler Birliği Uluslararası Tıp Eğitim Kuralları:
Durumun karmaşıklığı nedeniyle ya da hastanın hekimin yargısına tamamen guvendiği durumlarda, hasta hekime ‘sence en iyisi neyse onu yap’, diyebilir. Hekim boyle bir istemi hemen kabul etmemeli ve gerekli bilgileri sunarak hastasının kendi kararını vermesi icin onu cesaretlendirmelidir. Hasta buna rağmen isteminde ısrar ederse hekim hasta icin en iyisini sağlamaya calışmalıdır.
Hasta – hekim ilişkisinin geleneksel yorumu olan paternalistik (baba benzeri) yaklaşımın normal kabul edildiği zamanlarda iletişim, hekimin yapacaklarını hastaya iletmesi, hastanın da buna uymasından ibaretti. Gunumuzde bu yaklaşım hem etikte hem de hukukta reddedilmektedir! Hekimler hastalarına, onların kendi kararlarını verebilmeleri icin gerekli tum bilgiyi sağlamak durumundadırlar! Tanı yontemleri, hastalığın gidişatı ve tedavi bicimleri yalın bir dille, hastanın butun secenekleri anlaması sağlanarak, her seceneğin ustunluklerini ve olumsuz yonlerini de icerecek bicimde acıklanmalı, hastaların sorabilecekleri butun sorular yanıtlanmalı, hastanın verdiği karar anlaşılmalıdır.
Dunya Hekimler Birliği Hasta Hakları Bildirgesi:
Hasta, kendi kaderini belirlemek icin ozgur karar alma hakkına sahiptir.
Hasta, bir tanı veya tedavi işlemine izin verme ya da reddetme hakkına sahiptir.
Hasta, karar vermek icin gerekli bilgiyi edinme hakkına sahiptir.
3. İnsanlar yardım etmeye calışırlar. Peşlerine bilincsizce takılmayın!
Herkesin bir “fikri” vardır ama “bilgisi” olan azdır. Ağızdan ağza anlatılanlara fazla itibar etmeyin. Aradaki insan sayısı arttıkca yanlış anlamlar da artar.
“Aile meclisi” kararları mantıksal olmaktan cok, duygusal olmaya meyillidir. Durumunuzu kendi başınıza değerlendirmek konusunda kararlılık gosterin!
4. Bilgi kirliliğine kapılmayın!
Magazin haberlerine fazla itibar etmeyin. Medyadan ve internet sitelerinden cok bilgi toplayabilirsiniz ama bilimsel olanları ayıklamanız son derece zordur!
5. Danışma yontemini doğru secin!
Hekimlerle “yazışmayı” ya da “telefonlaşmayı” değil, “yuz yuze” goruşmeyi tercin edin!
İnternet ya da telefon kanalıyla bilgi toplamak ucretsiz, kolay, pratik, pek akıllıca gorunur ama gercek maliyeti cok ağır olabilir!
6. Konuyu doğru dalda uzmana danıştığınızdan emin olun!
Radyoloji ile ilgili yorumları radyoloji uzmanlarına sorun!
7. Hekimleriniz arasındaki mesleki ilişkinin niteliğini anlamaya calışın!
Hekim, hastasına en iyi sağlık hizmetinin sağlanması icin, ona hizmet sunan diğer hekimlerle işbirliği yapmakla yukumludur. Bu işbirliği “takım calışması” diye anılır ama ne yazık ki genellikle yanlış yorumlanır. Radyologların diğer hekimler tarafından istenen isabetsiz incelemelere itiraz edememelerinin, kesin tanı koyma sorumluluklarını yerine getirmekten ve hastalara yuz yuze acıklama yapmaktan kacınmalarının başlıca nedeni, “hastanın sahibi” olarak gordukleri diğer hekimlerin “etki alanlarını” engelleme endişesidir! Boyle durumlarda zarar gorme ihtimaliniz yuksektir! Radyoloğunuz doğrudan size, yuz yuze, tatminkÂr olcude acıklama yapıyor mu? Sorularınızı yanıtlamaya ve konuyu tartışmaya ne kadar istekli? Sizinkine benzer bir durumla karşı karşıya kalsa kendisi veya hayatındaki en sevgili kadın icin ne isterdi?
8. Başka hekimlere de danışın, ama dikkatle secerek!
Olasılıkları her yonden gormeye ve anlamaya calışın. Herkesin yaptığı şey doğru demek değildir! Coğunluğun ne dediğinden cok, mantığınızın ne dediğiyle ilgilenin! Eleştirel duşunebilmek icin coğunluk goruşe değil, farklı goruşlere gereksiniminiz vardır!
Hekimin “hastanın sahibi” olduğu anlayışı gecerliğini yitirmiştir. Hastalar butun sağlık calışanlarından goruş alma hakkına sahiptirler!
9. Hekimlerinizle acık konuşun. Butun sorularınızın yanıtlarını aldığınıza emin olun!
Beklenmeyen bir haberin etkisiyle psikolojik durumunuz konuşulanları doğru algılamanızı ve hatırlamanızı zorlaştırabilir. Eleştirel bir yontemle yeterince okuyup duşunduğunuzde sorularınız netleşecektir. Bunları yazın. Sonra hekiminizden konuyu tekrar tartışmak icin randevu alın. Bu randevuya, araştırmanıza katılan ve durumunuza sizinle birlikte kafa yoran eşinizi veya arkadaşınızı da goturun. Bir yerine iki kişinin dinlemesi ve gozlemleri, soruların ceşitlenmesini, konuşulanların hatırlanmasını ve yararlı tartışmalar yapmanızı kolaylaştırır.
10. Hekimleriniz de insandır!
Hasta–hekim ilişkisi, insan–insan ilişkisidir. İletişimin iki taraflı olduğunu unutmayın. Hekimlerinizi de bunalmış, duygusal ya da dikkatsiz anları vardır. Ustelik hic kimse surekli olarak aynı verimlilikte calışamaz. Onyargısız ve anlayışlı olmaya calışın. Goruşmenizin verimli gecmediğini ya da birbirinizi iyi anlamadığınızı duşunuyorsanız farklı bir gun tekrar goruşmeyi onerebilirsiniz.
[h=2]Ankara Radyolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Gereksiz meme biyopsilerinden kendinizi korumak icin on altın oneri!
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Gereksiz meme biyopsilerinden kendinizi korumak icin on altın oneri!