Turkiye ve Dunya istatistikleri, intihar duşunceleri ve girişimlerinin en yaygın olduğu yaş grubunun 15-29 yaş arası olduğunu, ağırlıklı olarak da lise cağındaki genclerde gorulduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla intihar konusundaki mudahalelerin onceliğinde genclerin olması gerekir. Peki gencler hayatını sonlandırma kararına nasıl gelirler?
Caplan (1961)’in kriz teorisine gore kişiler karşı karşıya kaldıkları krizi cozmede yetersiz kaldıkları durumlarda olağan baş etme mekanizmalarının dışında mumkun gorunen yollar ararlar. Başka yol bulunamadığında veya bulunan yollar da aynı şekilde işe yaramıyor gorunduğunde krizin baskısıyla bir kacış yolu olarak, bir yardım cığlığı olarak intiharı secerler. İstedikleri şey coğunlukla hayatlarını sonlandırmak değil bu baskının sona ermesini sağlamak, bir yardım cağrısı yapmaktır.
Peki kriz dediğimiz şeyler neler olabilir? Uzmanlara gore krizin belirli bir formu yoktur aslında, kişinin baş etmekte yetersiz kaldığı her şey onun icin kriz olabilir. Dışarıdan gozlemleyen biri icinse şunlar kriz yaratabilecek durumlar olabilirler:
Cinsel taciz veya tecavuz gibi vucut butunluğune bir tehdit,
Bir kaza sonucunda fiziksel bir yetinin kaybı (bir basketbolcunun bacaklarını kaybetmesi gibi),
Suclama, iflas veya kovulma sonucunda toplumdaki yerini kaybetme tehdidi,
Goc ya da taşınma sonucu guvenlik hissinin kaybı,
Catışma, ayrılma, boşanma veya olum gibi sebeplerden bir yakının kaybı.
Krizler coğunlukla ilk evrelerinde kişinin olağan baş etme mekanizmalarıyla veya ikinci evrede alternatif mekanizmalarla cozulebilmektedir. Ancak krizle baş etmeye calışıp imkanlarının yetersiz kaldığı evrede kişiler intiharı duşunmeye başlarlar ve bu duşuncelerine yonelik belirli sinyaller verebilirler. Orneğin bir kişi intihardan soz ettiğinde, ozellikle de detaylarından bahsediyorsa veya bunu gercekleştirmek uzere intihar araclarını edinmeye calışıyorsa bu durumu kesinlikle ciddiye almak gerekir. Fakat, bu duşuncelerinden hic soz etmeme ihtimali de vardır. Yakınınızdaki birinin son zamanlarda depresif hallerde olduğunu, umutsuzluk ve caresizlik hissi yaşadığını, ‘Keşke hic doğmasaydım’ gibi soylemlerde bulunduğunu, ilgilendiği şeylerden ve yakın ilişkilerinden bile -ozellikle de ani olarak- kendini cektiğini, uyuma ve yeme duzeninde değişiklikler olduğunu, alkol veya uyuşturucu gibi maddeleri sıklıkla kullanmaya başladığını ve bu kişi erkekse anormal bicimde agresif ve saldırgan davranışlar gosterdiğini goruyorsanız, o kişi icin risk var demektir. Ozellikle de daha once intihar girişiminde bulunmuş veya yakın cevresinden biri intihar etmiş genclerde bu risk cok daha fazla olmaktadır. Gosterilen sinyaller kişiden kişiye farklılık gosterebilir, bir kişi hepsini gosterebilirken başka biri yalnızca birkacını gosterebilir. Fakat tum gencler icin kesin olan şudur ki şupheniz olması durumunda mutlaka harekete gecmeniz gerekmektedir, cunku bu acil bir durum olabilir.
Ruh sağlığı calışanları intihar duşuncelerini ikiye ayırır: aktif ve pasif duşunceler. Pasif duşunce halindeki genclerde intihar duşunceleri zaman zaman ortaya cıksa da belirgin bir plan yoktur. Aktif duşuncedeki genclerde ise eyleme dokme planı vardır ve onlar icin acil bir mudahale gerekir. Yukarıdakilerden hareketle, yakınınızdaki birinin intihar duşunceleri olduğundan ve ozellikle de aktif duşunceler olduğundan şuphelenmeniz durumunda, bunu, kesin olarak, o kişiye sormanız gerekir. Yaygın inanışın aksine, sormanız, bu duşunceleri onun aklına sokmayacaktır; aksine, kişi, sıkıntılarının dışarıdan biri tarafından gorulduğu hissiyle yalnızlığından uzaklaşabilir. İntihar girişiminde bulunan genclerle yapılan goruşmelerde, gencler tek başına savaşamadıkları, yalnız oldukları icin bu yolu sectiklerini soylemektedirler.
Ebeveyni olarak veya bir yakını olarak sizin yapabilecekleriniz de onemlidir elbette fakat intihar duşuncelerine olan birine olan yaklaşımınızda bir profesyonelden yardım almanız onemlidir. Konunun hassasiyetine ek olarak, ozellikle genclerde, icinde bulundukları caresizlik hissi ile kaygı, uyku sorunları ve iritasyonu getirecek; bu da, riskli davranışlarda bulunma eğilimlerini arttıracaktır. İlac destekli terapi kişinin daha sakin duşunebilmesine ve terapistin yardımıyla yeni baş etme yolları bulmasına yardımcı olacak, intihar tek care olmaktan cıkacaktır.
Ote yandan intihar duşuncelerinin varlığı durumunda ailelere ve sosyal cevreye onemli bir rol duşer. Zira krizle baş etmede en onemli faktorlerden biri sosyal destektir ki başta da soylendiği gibi tek başına savaşamadığından tek care olarak intiharı duşunmeye itilir kişi. Sizin, bir yakını olarak;
Onun yanında olduğunuzu ve bu yolda hep yanında olacağınızı, yalnız olmadığını hissettirmeniz onemlidir,
Anlayışlı ve yargılamadan uzak bir dille (nasıl yaparsın yerine nasıl oldu da hayatını bitirmeye karar verdin gibi anlamaya yonelik sorularla) onun sorunlarını dinlemeniz ve kucumsememeniz onemlidir,
Neler yaşadığı neler hissettiği ve duşunduğuyle ilgili onu konuşturmanız ve samimi bir ilgiyle bunları merak ettiğinizi ona gostermeniz onemlidir,
Kişi kendini acmaya hemen hazır olmayabilir, gerektiği kadar beklemeye sabırlı olmanız onemlidir,
Terapistiyle goruşerek tedavi sureci boyunca destek olacağınızı gostermeniz onemlidir,
İntihar duşuncelerinden sıyrılana ve sağlıklı bir evreye gecene kadar onu halat, ilac veya kesici aletler gibi intihar araclarından uzak tutmanız, gerekirse onun da rızasıyla (ayrı evlerde kalmanız durumunda) onunla birlikte kalmanız onemlidir.
Yaygın kanıya gore bir kişi intihar etmeyi aklına koyduysa yapar. Yanlış. Yapılan kriz calışmaları genclerin intihar duşuncelerinin cok buyuk oranda bir yardım cığlığı olduğunu gosteriyor. Bu anlamda, onun yanında olmanızın, destek olmanızın, onemi cok buyuktur. Yakınınız hayatta olduğu surece gec kalmış sayılmazsınız, yapabileceğiniz bir şey mutlaka vardır.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]