Tasarı gecti, bundan sonra ne olacak?

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, sozde 'Ermeni soykırımı' tasarısını kabul etti. Peki bu ne anlama geliyor? Bundan sonra ne olacak? İşte bundan sonrasıyla ilgili en cok merak edilen sorular ve yanıtları:
Şimdi bu kararla ABD sozde "Ermeni soykırımı"nı tanımış mı oldu?
Hayır. Ancak tanıma konusunda bir adım atılmış oldu. Komite'de kabul edilen bu karar tasarısının şimdiki adresi 475 uyeli Temsilciler Meclisi Genel Kurulu. Tasarının Genel Kurul gundemine alınıp alınmayacağı henuz belli değil. Burada karar Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin. Pelosi, 1915 olaylarının "soykırım" olduğuna inanan, Ermeni lobisine yakın bir isim.
ABD'de yasama organı iki kanattan oluşuyor. Temsilciler Meclisi'yle birlikte yasamayı oluşturan diğer kanat ise 100 uyeli Senato. Dolayısıyla benzer bir tasarının Senato'da da kabul edilmesi gerekiyor. Şu anda Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi'nde bekleyen bir “soykırım” tasarısı bulunuyor. Bu tasarı henuz Komite gundemine alınmış değil.
Dolayısıyla tasarı Genel Kurul gundemine alınsa ve hatta buradaki oylamada kabul edilmiş olsa bile yasalaşmış anlamına gelmiyor. Bunun gecmişte de ornekleri goruldu.
Peki o zaman tasarıda ne diyor?
Tasarıda ABD Başkanı'na bir cağrı yapılıyor. Bu cağrıda Başkan'ın her 24 Nisan'da Amerikan halkını sozde "soykırım" sırasında hayatını kaybeden 1.5 milyon Ermeni'yi anmaya davet etmesi isteniyor.
Turkiye ne yapacak?
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Buyukelci Namık Tan’ın geri cekilmesi de dahil butun seceneklerin masada olduğunu acıkladı. Daha once de 45 milyar dolara ulaşma potansiyeli olan ve şu anda 7 milyar dolarlık bir buyukluğe sahip savunma anlaşmalarının askıya alınabileceğinin sinyali verilmişti. Surecin daha da ciddiye binmesi durumunda Ermenistan’la yapılan protokollerin askıya alınması da olasılık dahilinde. Ankara ayrıca Afganistan, Irak, İran, Ortadoğu ve fuze savunma sistemi gibi konularda ABD ile işbirliğini gozden gecirme kararı da alabilir.
Daha once benzer girişimler oldu mu?
Evet. Esasında boyle bir karar tasarısının artık her yılın başlarında yani sozde "soykırım"ın anma gunu olarak gosterilen 24 Nisan oncesi konuşulmaya başlanması neredeyse bir gelenek haline geldi.
Daha once 4 defa boyle girişimler oldu. 1975 ve 1984 yıllarında Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nda benzer bir karar tasarısı kabul edildi. Ancak tasarı Senato'dan gecmediği icin yasalaşamadı. 2000 ve 2007 yıllarında ise ABD Başkanlarının devreye girmesiyle tasarı Temsilciler Meclisi Genel Kurul gundemine alınmadan rafa kaldırıldı.
2000'de Bill Clinton, 2007'de de George W. Bush başkandı. Şu andaki Başkan Barack Obama'nın bu konu hakkındaki duşunceleri neler?Obama, 2008 yılındaki Başkanlık secimleri oncesinde ABD'de sayıları milyonları bulan Ermeni asıllı vatandaşlara sozde "soykırım" iddialarını tanıyacağı sozu verdi. Ermeni diasporası, Obama’yı şu ana kadar sozde "soykırım"ı tanımaya en yakın başkan olarak goruyor.
Obama gecen yılki ilk 24 Nisan acıklamasında bu sozunu tutmadı ve olayları "soykırım" olarak nitelendirmedi. Ancak, acıklamasında Ermenilerin 1915 olayları icin kullandığı "Meds Yeghern" yani "Buyuk Felaket" terimini kullandı. Boylelikle ABD Başkanı hem verdiği sozden donmediğini gostermeye hem de Turkiye gibi kilit bir muttefiki kusturmemeye calıştı. Ancak bu acıklama Ermeni diasporasının yanı sıra Turkiye'nin de tepkisini cekti.
Obama'nın bu goruşleri ABD'de sozde "soykırım"ı tanıyan bir yasanın cıkması olasılığını artıyor mu?
Teoride evet. Ancak pratikte gecmişte de ornekleri gorulduğu gibi olasılığın arttığını soylemek zor. Orneğin Bill Clinton da secimlerden once benzer bir soz vermiş ancak daha sonra tasarının yasallaşmaması icin bizzat kendisi devreye girmişti.
Obama henuz tasarıyla ilgili goruşlerini net bir bicimde ortaya koymadı. Ancak Dışişleri Bakanı Hillary Clinton gectiğimiz gunlerde Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ne ithafen yaptığı konuşmada, Turkiye-Ermenistan arasındaki protokol surecine zarar verecek bir adımın atılmaması gerektiği mesajını verdi.
Başkan'ın yasama surecine mudahale yetkisi bulunuyor mu?
Doğrudan bulunmuyor. Ancak ulusal guvenliğin ve cıkarların tehlikede olduğu durumlarda ABD Başkanı Senato ve Temsilciler Meclisi başkanlarına gerekli uyarıları yapabiliyor. Şu anda ABD yonetiminin onceliği Turkiye ile Ermenistan arasında normalleşme surecinde ve diplomatik ilişkilerin kurulmasında adım atıldığını gormek.
Washington yonetimi boylesi bir tasarının protokollerle başlayan surece ağır darbe vuracağının bilincinde. Ustelik ABD'nin Turkiye'nin askerinin bulunduğu Afganistan'daki mucadelesi devam ediyor ve Irak'tan cekilmesi konusunda da takvim işliyor. Ayrıca İran ve Ortadoğu barış sureci de denkleme eklendiğinde Turkiye kilit bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla sozde "soykırım" tasarısının yasalaşma surecinde daha ileri adımlara gecilmesi durumunda Başkan Obama'nın devreye girdiğini gormek şaşırtıcı olmayacak.
Tasarının gecmemesi ya da rafa kalkması Ermenistan hukumetinin tepkisine neden olur mu?
Boyle bir durumda Ermenistan hukumetinin tepki gosterdiğini gormek şaşırtıcı olmaz. Zira Ermenistan'ın bağımsızlık deklarasyonuna gore devletin kuruluş amacları arasında sozde "soykırım"ın uluslararası alanda tanınması da yer alıyor.Dolayısıyla her Ermenistan hukumeti bu amac icin calışmakla yukumlu. Ancak tasarının bu yılki zamanlaması cok kritik bir doneme denk geliyor. Boyle bir tasarının yasalaşması ya da bu yonde cok daha ciddi adımlar atılması durumunda Turkiye, Ermenistan ile normalleşme surecini de askıya alabilir.
Bu da ekonomik acıdan zorda olan Ermenistan icin cok buyuk onem taşıyan sınırın acılmasının suresiz olarak ertelenmesine yol acar.Ermenistan hukumeti icin şu anda sozde "soykırım" iddialarının tanınmasından cok sınırın acılması daha onem taşıyor. Dolayısıyla tasarının gecmemesi ve Turkiye-Ermenistan-ABD arasında bir tasarı krizinin daha savuşturulması Erivan hukumetine de rahat bir nefes aldırabilir.(alıntı)