Gebelikte Kaşıntı Yapan Hastalıklar:
1.Gebeliğin intrahepatik kolestazı (GİHK)
2.Gebeliğe ozgu cilt hastalıkları
3.İlac ve diğer allerjik reaksiyonlar
Gebelikten once var olan cilt hastalığı
Viral hepatitler
Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (karaciğer, bobrek, troid hastalığı vs)
Cilt catlaklarına bağlı kaşıntılar
Hepatit ve bilirubin yuksekliği ile seyreden diğer hastalıklar
Gebelik urtikeri - gebeliğin kaşıntılı dermatozu - PUPPP hastalığı
Yukarda gorulduğu gibi gebelikte cok ceşitli nedenlere bağlı olarak vucudun değişik kısımlarında (dış genital organlar, goğus, karın, bacaklar vs) kaşıntılar ile sık sık karşılaşılır. Bu makalede gebelerde ozellikle ucuncu tremester denilen son uc ayda karşılaşılan ve şiddetli ve ısrarlı kaşıntılar ile gebelerin yaşam kalitesini bozan iki onemli gebelik kaşıntısı uzerinde durulacaktır. Bu kaşıntıları “Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı (GİHK)” ve “Gebeliğin Kaşıntılı Dermatozu (PUPPP Hastalığı)” başlıkları altında inceleyeceğiz.
GEBELİĞİN İNTRAHEPATİK KOLESTAZI (GİHK)
GİHK, gebeliğin ikinci yarısında plasentada yapılan ostrojen ve progesteron hormonlarının etkisi ile, safra tuzlarının karaciğerden atılımının engellemesi sonucu yaygın kaşıntı ile ortaya cıkan bir karaciğer hastalığıdır. En sık son uc ayda genellikle gebeliğin 32.-36.haftasında ortaya cıkan, ortalama 1/600-1/1000 gebede gorulen kaşıntılı bir durumdur. GİHK karaciğer hastalığının belirtisi olabilir. Bu hastalıkta artan gebelik hormonlarının etkisiyle safra kanallarında akım yavaşlamakta ve boylece kanda artan safra asitleri ciltte birikerek kaşıntıya neden olmaktadır. Kaşıntı şiddetli olur. Hastalık normalde dokuntuye neden olmaz ancak şiddetli kaşınma sonucu ciltte kızarıklıklar, tırnak izleri olur. Avuc iclerinde ve ayak tabanında dokuntu olmadığı halde kaşıntı olması, kaşıntının once karın cildinde başlaması ve gebeliğin ucuncu tremesterde olması GİHK tanısını duşundurur. GİHK hastalığı, avuc ici ve tabanlarda ve vucudun diğer kısımlarında kaşıntıların olması, kaşınmaların gece gorulmesi, idrarda koyulaşma, dışkının acık renk olması, pıhtılaşma zamanının uzaması, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, erken doğum eylemi başlangıcı, sarılık gibi bulgularla seyreder. İlk belirti genellikle kaşıntı olmasına rağmen, ileri durumlarda kaşıntıdan birkac gun sonra safra kanallarında tıkanıklık, kanda bilirubin artışı ile GİHK tanısı konulan gebelerin %10-15'inde hastalığa sarılık eşlik eder.
Tek başına kaşıntı gebeliğin seyrini etkilemez, beraberinde sarılık olması durumunda gebeliğin daha yakın takibi gerekir. Ayrıca vitamin K emiliminin bozulması nedeniyle kanamaya meyil soz konusudur. Annede kanda artan safra tuzları ve bilirubin bebeği strese sokar.
GİHK, bebekte gelişme geriliği, yuksek oranda mekonyumla boyanma, doğum oncesi anormal fetal kalp atım hızı, erken doğum ve hatta anne karnında olume neden olabilir. Tanısı klinik ve GİHK'a ozgu kan testleri ile konur.
Şiddetli kolestazda bebeği riske atmamak icin yakın takip ile bebeğin akciğer maturasyonu tamamlanır tamamlanmaz doğum planlanmalıdır; genellikle 38. haftada doğum yaptırılmalıdır. Fetal olum ani olabiliyor ve NST ile onceden tahmin edilemiyor. Bu nedenle akciğer maturasyonu gorulur gorulmez doğum başlatılmalıdır. Yeni doğan unitesi GİHK yonunden haberdar edilmeli ve yeni doğan bebek. anemi, trombositopeni, hipoalbuminemi, hipotroidi yonlerinden yakın takip edilmelidir.
Gebelik kaşıntısı genellikle doğumdan iki hafta sonra kaybolur ancak takip eden gebelikte tekrarlamak olasılığı yuksektir. Hastalığı geciren anne adayları doğum kontrol hapı (OC) kullandıkları zaman da aynı belirtiler ortaya cıkabileceğinden bu konuda uyarılmalıdır.
GİHK'ın Diğer Kolestaz Yapan Hastalıklarla Karıştığı Durumlar:
GİHK tanısı konulduğunda diğer kolestaz yapan hastalıklardan mutlaka ayrıcı tanısının yapılması gerekir. GİHK tanısı konulan gebeler, preeklampsi, eklampsi, HELLP sendromu, gebeliğin akut yağlı karaciğeri, viral hepatitler, ilaca bağlı hepatitler gibi karaciğer fonksiyon testlerinin yukseldiği hastalıklar yonunden değerlendirilmeli ve bu durumların olmadığı ekarte edilmelidir. Gebelik kaşıntısı ozellikle sık rastlandığı icin preeklampsi seyrinde gelişen karaciğer tutulumundan ayırt edilmelidir. Peeklampside tansiyon yuksek olur ve idrarda protein kaybı olur. Besin allerjisi gibi kaşıntı yapan durumlar da goz ardı edilmemelidir. Ayrıca hipotroidi, CMV hepatiti, Galaktozemi ve Nieman Pick hastalığı neonatal kolestaza neden olabilir. Hipotroidi de HRT başlayınca kolestaz bulguları bir sure sonra duzelebilir. CMV hepatiti saptanan olguda Gansiklovir tedavisi uygulanmış ve başarılı sonuclar alınmıştır. Kaşıntı ile birlikte cilt lezyonu yoksa GİHK duşunulur, sarılık da olabilir. Kaşıntı ve ciltte kabarık lezyonlar varsa gebeliğe ozgu kaşıntı yapan diğer nedenler; allerjik reaksiyonlar, ilac reaksiyonları ve hepatitlere bağlı urtiker duşunulmelidir.
GİHK Tanısını Doğrulamak İcin İstenen Laboratuvar Tetkikleri:
Biyokimyasal parametreler karakteristik olarak değişir. Karaciğer fonksiyon testleri, total safra asitleri, alkalin fosfataz duzeylerinde artış gozlenir. GİHK tanısında ozellikle istenen laboratuvar tetkikleri şunlardır:
-Ust batın, safra kesesi USG
-Hemogram
-Tam idrar tetkiki
-ALT, AST
-Total bilirubin
-Direk bilirubin
-Alkalen fosfataz
-Total protein
-Amilaz
GİHK Tedavisi:
Ursodeoksikolik asit (UDCA) gibi ilaclar verilir. Ursodeoksikolik asit tedavisi: Kolestaz ve kaşıntının tedavisinde karaciğer enzimlerini toparlar, kaşıntıyı azaltır, biyokimyasal değerleri ve karaciğer histolojisini iyileştirir.
Kolesteramin: Kolestran toz: Kolesteramin:kaşıntıyı azaltır. Kolesteramin ve kanamaya karşı K vitamini verilebilir, şikayetler bir haftada kaybolur.
S-adenozil-metionin:Kaşıntıyı onlemekte ve safra tuzlarını duşurmekte etkili olur.
Kaşıntı losyonları, merhemler: Gebelik kaşıntısı; bolgesel krem, merhem (kortizonlu krem) losyon, oral alınan tabletler ile tedavi edilir. Yuksek doz oral steroidler, gebelik kolestazında kullanılabilen diğer tedavi secenekleridir. Kaşıntı icin bazı losyonlar, antihistaminik ilaclar kullanılabilir.
Yağda eriyen vitaminler, Omega 3 + ADE 200 ml balık yağı
Demir desteği verilmelidir.
Vitamin K: Doğum esnasında kullanılabilir.
Gebeliğin sonlandırılması: Karaciğer fonksiyon testleri, ultrasound ve NST ile yakın takip nedeniyle olu doğum genellikle olmaz. GİHK vakalarında; C/S oranı %65, induksiyon ile doğum %38, preterm doğum oranı %58. Gebelik 38. haftanın otesine gecirilmemelidir, bu sırada fetus akciğer maturasyonu gelişmiş kabul edilir. GİHK icin başlanan tedavi doğuma kadar aynı dozda devam ettirilir. NST ve umblikal arter Doppler ve USG ile takip, 38. haftada C/S ile doğum yaptırılmalıdır. Kan biyokimyası doğumdan iki hafta sonra duzelir.
GEBELİK URTİKERİ - GEBELİĞİN KAŞINTILI DERMATOZU
PUPPP HASTALIĞI
PUPPP ( Pruritic Urticarial Papules and Plaques of Pregnancy) gebelikte papul ve plak şeklinde kırmızı ve kabarık lezyonlarla seyreden gebeliğe ozgu kaşıntılı bir hastalıktır. Gecikmiş bir aşırı duyarlık reaksiyonu olup iltihabi bir reaksiyon olarak duşunulmektedir. Bebekten anneye gecen hucrelerin cilde yerleşerek kaşıntıya neden olduğu ileri surulmuştur. Ayrıca gebelikte artan ostrojen ve progesteron hormonlarının da bu iltihabi reaksiyonu tetikleyebileceği ileri surulmektedir. Hastalık 130 ila 300 gebelikte bir gorulen gebelikte sıklıkla rastlanan bir cilt hastalığıdır. Gebeliğin son aylarında başlar, ciltte dokuntuler şeklinde izlenir. İlk once gobek deliği etrafında başlayan dokuntuler ozellikle cilt catlaklarına yerleşerek daha sonra govde, kol, bacak, kalca, uyluk ve daha aşağılara yayılır ve oldukca kaşıntılıdır. Lezyonlar kızarık, papiller yapıda su dolu kabarcıklar gibi değişik şekillerde gorulur. İleri durumlarda yuz bolgesi haric vucudun her bolgesine yayılabilir. PUPPP lezyonları yuzde nadiren gorulurken ancak avuc ici ve ayaklarda gorulmez. Lezyonlar iyileştikten sonra yerinde koyu bir iz kalabilir. PUPPP ile gebelikte gebeliğin 35. haftasından sonra ve nadiren de doğumdan sonra gorulur. Genellikle ilk gebelikte gorulur, ailevi eğilim yoktur, diğer gebelikte tekrarlama eğilimi duşuktur.
PUPPP Tedavisi:
Tedavide kortizonlu kremler, ılık karbonatlı banyolar faydalı olur. Hafif vakalarda lokal merhemler (antihistaminik, steroid) ve oral antihistaminik ilaclar kullanılır. Tedaviye yanıt vermeyen daha ciddi vakalarda steroidler oral verilebilir. Hastalığın bebek uzerine olumsuz etkisi gorulmez. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda erken doğum onerilmez; cilt lezyonları doğumu takip eden gunlerde hızla kaybolur.

[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]