Hamile olduğunu yeni oğrenen kadınların pek coğunda, en cok ilgi ceken konulardan birisi beslenme şeklinin nasıl olması gerektiğidir.
Coğu kadın bebeğinin gelişimi icin doğru ve dengeli beslenemediğini duşunur. Hatta ilk aylarında kilo alamayan gebeler endişelenebilirler. Aslında tum bu endişeler coğu zaman gereksizdir. Cunku bulantı ve kusmalar ile iştahsızlık problemleri ilk aylarda kilo almayı doğal olarak engelleyebilir.

Kimi zaman hastaların eline ceşitli diyetler verilmekte ve belli beslenme programlarına zorlanmaktadırlar. Bazı gebeliğin ozel durumları haricinde bu tur yaklaşımların hicbir bilimsel gecerliliği yoktur. Kadınları korkutarak sevmedikleri veya tolere edemedikleri gıda maddelerini tuketmeye zorlamak kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu tur diyetler ancak konunun uzmanı diyetisyenler tarafından hastanın durumu goz onune alınarak, doktorunun onerileri doğrultusunda ve kişiye ozel olarak hazırlanabilir.

Ancak yine unutulmamalıdır ki bebeğin buyumesi, sağlıklı olması, ruhsal, fiziksel, zihinsel yonden iyi gelişmesi annenin sağlığı ve dengeli beslenmesiyle orantılıdır.

Annenin gebelik oncesi fiziksel gelişimini tamamlamış olması, besin depolarının yeterli olması ve yaşı, hem bebeğin hem de annenin sağlığını koruyacak en onemli etkenlerdir. Cunku bebek, annenin besin yedeklerinden ve gebelik boyunca tukettiklerinden kendisi icin gerekeni secip alarak, buyur beslenir.

Annenin gunluk yaşantısını surdurecek yeterli enerji ve besin oğelerini alırken doğal yollardan fazladan alacağı protein, enerji, vitamin ve mineraller hem kendisi hem de doğacak bebeğin sağlıklı olmasının garantisidir.

Normal bir gebelik surecinde annenin kendi gereksinimine ek olarak tukettiklerinin bebeğe aktarılması icin annenin yaklaşık 10-12 kg alması yeterlidir. Bu artışı sağlayabilmek icin gebelik oncesine gore bir gebe ek olarak gunluk 20 gr. protein, 15-20 mg. demir, 500 mg. kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji alması gereklidir.
Gebelikte sıklıkla tuketilmesi gereken besin oğelerine goz atalım.

KALSİYUM

Kalsiyum, bebeğinizin gebeliğin 8. Haftasından itibaren oluşmaya başlayan kemik ve dişlerinin gelişimi icin gerekli bir mineraldir.

Gebelikte, normalde gerek duyduğunuz miktarın iki katı kadar kalsiyum gereklidir. Cunku gebelik boyunca diş ve kemiklerden surekli bir kalsiyum eksilmesi olmaktadır. Kalsiyum acısından zengin besinler peynir, sut, yoğurt ve yeşil yapraklı sebzelerdir.

Ancak sut urunlerinin yağ acısından da zengin olduğundan dolayı yağı alınmış sut ve yoğurdu tercih etmeniz daha doğru olacaktır.

Brucella, tifo benzeri hastalıklardan korunabilmek icin tukettiğiniz peynirin ve sutun hijyenik ve iyi pastorize olmasına da ozen gosterin.

PROTEİNLER

Gebelikte artan protein gereksinimi karşılamak icin kırmızı ve beyaz et, sut ve sut urunleri, yumurta, balık, kuru baklagiller (fasulye, mercimek, barbunya..) gibi proteinden zengin besinler onerilir.

Proteinler, hayvansal ve bitkisel proteinler olarak ikiye ayrılır. Diyetlerde bitkisel ve hayvansal proteinler eşit oranlarda tuketilmelidir.

Hayvansal gıdalardaki yağ mumkun olcude alınarak, etin yağsız şekilde tuketilmesi onerilir. Ayrıca balıkta proteinden başka bulunan omega 3 ve omega 6 yağ asitleri de bebeğin zeka gelişimi uzerine olumlu etkili maddelerdir. Tuketilen balık taze ve iyi pişirilmiş olmalıdır.

DEMİR

Gebelikte "kan yapıcı" yani demirden zengin gıdaların tuketilmesi ve ozellikle de 4-4.5 aylardan sonra folik asitli demir ilaclarının kullanımı onemlidir. Cunku ozellikle bu aylardan sonra demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık (anemi) ortaya cıkabilir.
Aşırı derecede kansızlığı olan kişilerde kan haplarına (demir hapları) gebeliğin erken donemlerinde de başlanabilir. Ancak bu durumda zaten ilk aylarda sık olarak gorulen bulantı, kusma ve mide şikayetlerinde artış olabileceğinden tedaviye başlangıc suresi bir kac hafta ertelenebilir.

Gebelerde demir eksikliği halsizlik, bitkinlik, nefes darlığı, uykuya meyillilik ve carpıntı gibi şikayetler oluşturabileceği gibi gebelikle ilgili olarak da erken doğum, bebeğin rahim icinde gelişememesi, olu doğum ve duşukler gibi komplikasyonlara zemin hazılar. Ayrıca ileri derecede kansız bir gebe doğum sonrası lohusalık doneminde de sıkıntı ceker.

Demir eksikliğini en aza indirebilmek icin kan yapıcı; pekmez, kuru uzum, kırmızı et, yumurta ve kuru baklagillerden zengin gıdaların tuketilmesine onem verilmelidir. Ayrıca C vitamininden zengin meyve ve sebzeler de barsaklardan demir emilimini arttıracaklardır.
Genelde 4.aylardan sonra başlanılan demir hapları kesinlikle sutle birlikte icilmemelidir. Cunku sut, demirin emilimini azaltarak etkisizleştirmektedir.

Verilen demir hapının dozu hekim tarafından kişiye ozel olarak ayrlanmaktadır. Kişinin kanının ileri derecede duşukluğu kan ilacının dozunun arttırılmasına neden olabilir. Veya orneğin ikiz gebeliklerde vucudun demir gereksinimi artacağından dolayı doz yukseltilmesine gidilebilir.
Bazı kişiler demir haplarını mide şikayetlerinden dolayı gebelikleri boyunca kullanamayabilirler. Bu kişilerde, icilebilir (sıvı) demir solusyonları kullanılabilir. Bazan de demir damar ici veya kas ici uygulamalarla hastalara yuklenebilir. Cok ileri durumlarda ise kan veya eritrosit (kırmızı kan hucresi) transfuzyonu (nakli) yapılması zorunlu hale gelebilir.

Bir kişide yoğun bir şekilde yapılan demir tedavilerine rağmen halen kandaki hematokrit ve hemoglobin değerleri duşuk kalıyorsa demir eksikliği anemisi dışındaki anemiler veya barsak emilim bozuklukları (malabsorbsiyon sendromları) aranmalıdır.

C VİTAMİNİ

C vitamini demirin bağırsaklardan emiliminde, vucudun hastalık etkeni mikroorganizmalara karşı immun (bağışıklık) direncinin arttırılmasında ve metabolizmamızdaki pek cok biyokimyasal surec icin gerekli bir vitamindir.

Gebelikte C vitamini gereksinimi metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak artmıştır; ancak duzenli bir şekilde beslenen gebelerde hap şeklinde vitamin alınması onerilmemektedir.

C vitamini portakal, limon, kırmızı ve yeşil biber, domates, cilek, greyfurt, karnıbahar, lahana, bruksel lahanası gibi pek cok taze meyve ve sebzelerde bulunur. Vucutta depolanmadığı icin her gun belli bir miktar alınmalıdır.

Uzun sure saklanan ve pişirilen besinlerde C vitamininin coğu kaybolur. Besinleri tazeyken tuketmeli, iyi yıkanmış sebzeleri ciğ ya da az haşlayarak yemelisiniz. Ayrıca gebelere uzun sure beklemiş, doğal icerikli olmayan, konserve ve benzeri gıdalar da onerilmez.

FOLİK ASİT

Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi icin ozellikle gebeliğin ilk haftalardan itibaren "B9 vitamini" yani folik asit alınması cok onemlidir. Vucutta depolanmadığı ve gebelik suresince normalden fazlasına gerek duyulduğu icin her gun alınmalıdır.

Taze yeşil sebzeler folik asit kaynağıdır, ancak uzun sureli pişirmeler ve uzun sure bekleyen gıdalardaki miktarını azaltır. En cok ıspanak, yer fıstığı, fındık, karnıbahar, kepekli ekmekte mevcuttur.

Doğal gıdalar gebenin folik asit acığını tam olarak kapatamayacağından oturu gebeliğin ilk haftalarından itibaren hap olarak dışarıdan alınması uygun olacaktır.

Gebelerde folik asit eksikliğine bağlı bebeklerde “noral tup defektleri” adı altında toplanan bir takım anormalliklerin (hidrosefali, spina bifida, anensefali) ortaya cıkabileceği gosterilmiştir. Ayrıca bu gebelerde preeklampsinin (gebelik zehirlenmesi) daha sık geliştiği gozlenmiştir.

Daha onceden folik asit eksikliği saptanmış veya noral tup defekt anomalili bebek doğurmuş kadınlar, gebe kalmayı duşundukleri tarihin en az 3 ay oncesinden itibaren folik asit alımına başlamalıdırlar.

OMEGA 3

Omega 3 adı verilen maddeler biyokimyada cok zincirli doymamış yağ asitleri olarak adlandırılan yapıtaşlarıdır. Balık başta olmak uzere bazı besin maddelerinde bolca bulunurlar. Bunlar aynı zamanda esansiyel besin maddeleri sınıfındadırlar. Yani insan vucudunda uretilmedikleri, buna karşın fiziksel ve zihinsel gelişim icin varlıkları elzem olduğu icin dışarıdan besinler yolu ile alınmaları şarttır.

Omega 3 belirli bir grup yağ asidine verilen genel bir isimdir. Uc ana tip omega 3 yağ asidi vardır. Bu 3 değişik turun de vucutta değişik gorevlerde rol aldığı duşunulmektedir
Eicosapentaenoic acid (EPA): EPA temel olarak balık ve balık yağında bulunur.
Docosahexanoic Acid (DHA): DHA vucut fonksiyonları icin en onemli olan yağ asididir ve temel olarak balıkta bulunur.
Alpha-Linolenic Acid (ALA): ALA en cok koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur ve vucutta once EPA'ya daha sonra ise DHA'ya donuşturulur.
Son 10 yıl icerisinde Omega 3 yağ asitlerinin gebelikte hem bebek hem de anne acısından onemi cok daha iyi anlaşıldı. Yapılan calışmalar Omega 3 yağ asitlerinin anne karnındaki bebeğin
beyin oluşumu ve gelişimi,
Gormeyi sağlayan retina'nın gelişimi,
Sinir sisteminin gelişimi aşamalarında onemli rol oynadığını gostermiştir.
Ote yandan anne acısından bakıldığında ise gebelik zehirlenmesi olarak adlandırılan preeklampsi, erken doğum ve doğum sonrası depresyon risklerini azalttığı duşunulmektedir. Gebelik sırasında besinler yolu ile yeterli miktarda omega 3 alınmadığında bebek gereksinim duyduğu bu maddeleri annenin depolarından kullanmaktadır. Omega 3 lerin beyinde depolandığı duşunulduğunden bu durumda tum gebelik boyunca anne bir miktar beyin hucresi kaybına uğrayabilir.

Omega 3 yağ asitlerinin aynı zamanda bebeğin buyumesine ve kilo almasına da yardımcı olduğu bu sayede duşuk doğum ağırlığının onune gecebildiği kabul edilmektedir.

Gebelik sırasında yeterli miktarda Omega 3 alan annelerin bebeklerinin uzun donemde dikkat toplama yeteneklerinin daha fazla olduğu ve benzer şekilde gorme gelişimlerinin omega 3 almayan annelerin bebeklerine gore daha iyi olduğu da ileri surulmektedir. Ayrıca Omega 3 alan annelerin bebeklerinin ileri donemde daha az davranış problemi gosterdiği ve meme ile prostat kanserine yakalanma şanslarının daha azaldığı da ileri surulmektedir.

Yapılan bir calışmada 9 aylık bebeklerin problemle karşılaştığında cozme yetenekleri incelenmiş ve anneleri gebelik sırasında omega 3 alan bebeklerin bu konuda almayanlara gore anlamlı oranda daha başarılı olduğu gosterilmiştir.

Omega 3 ne zaman alınmaya başlanmalıdır?

İdeal olan kendi sağlığınız acısından da tum yaşamınız boyunca yeterli miktarlarda omega 3 almanızdır. Bebeğinizin gelişimi acısından ise son 3 ayda gunde en az 250 mg Omega 3 alınması onerilmektedir. Bu donem bebeğin beyin gelişiminin %70'inin gercekleştiği devredir. Ayrıca sinir sistemi de gelişimini buyuk olcude bu son donemlerde tamamlar.

Omega 3 kaynakları nelerdir?

Omega 3ler acısından en zengin besin maddeleri balıklardır. Bunlar arasında en fazla Omega 3 icerenler ise; Uskumru, Ringa balığı, Sardalya, Hamsi,Somon Ton balığıdır.

Bu balıklar arasında buyuk olanlar civa başta olmak uzere bazı kimysal cevresel faktorler tarafından kirletildiğinden kucuk balıkların tercih edilmesi onemlidir. Ulkemiz acısından bakıldığında hamsi istavrit, sardunya, cinekop, levrek, cupra gibi ulkemizde bolca bulunan kucuk, orta boy balık turlerini tercih etmek yerinde olur.Omega 3 yağ asitleri balık dışında diğer bazı besin maddelerinde de bulunmaktadır.
Semizotu,ıspanak, kara lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler
Keten tohumu
Aycekirdeği
Omega 3 ile zenginleştirilmiş yumurta, ekmek, meyvesuyu gibi besinler
ve bunların dışında belki de en onemlisi Cevizdir.Haftada iki kez balık yemek ve yine gunde iki adet ceviz ve haftada iki porsiyon ıspanak, semizotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerden tuketmek ihtiyacı karşılamak icin tumuyle yeterlidir.

Gebelikte Omega 3 almak gerekir mi?

Omega 3 ihtiyacını doğal besinlerle karşılayamayanlar icin uretilmiş balık yağı tabletlerinin balık yağının govdesinden uretilmiş olanları (fish body oil) ve balığın karaciğerinden uretilmiş olanları (cod liver oil) olmak uzere iki turu bulunmaktadır.

Ozellikle gebeliğin ilk aylarında balık karaciğerinden uretilenlerin tercih edilmesi uygun değildir, zira balık karaciğeri bir A vitamini deposu olduğundan bu tabletler zengin Omega 3 yağ asidi icermeleri yanında bolca A vitamini de icermekte ve A vitamininin fazlası rahim icinde ilk 3 aylık gelişme doneminde olan bebeğe toksik etkilerde bulunabilmektedir

Besinler yolu ile alınmakla birlikte gebelikte yeterli miktarda Omega 3 aldığınızdan emin olmak icin gebeliğinizin 2. yarısında size balık yağı tabletleri almanızı onerebilir.

LİFLİ GIDALAR (Posalı gıdalar)

Gunluk beslenmenizin buyuk bir bolumunu oluşturması gereken lifli (posalı) yiyecekler, gebelikte sık gorulen kabızlığın ve bağırsak tembelliğinin onlenmesinde cok yararlıdır.

Genellikle tum sebze ve meyveler lif acısından zengindir. Her gun bolca yiyebilirsiniz. Kepekli besinler de lif icerir, ancak diğer bazı besinlerin bağırsaklardan emilimini azalttığından aşırı tuketilmemelidir.

Lifli gıdalar en sık olarak kepekli ekmek, yulaf ezmesi, barbunya, kepekli makarnalar, kayısı, kuru uzum, bezelye, pırasa, esmer pirinc, ahududu, kuruyemişte bol miktarda vardır.

GEBELİKTE SIVI ALIMI

Gebelik suresince bol miktarda su ve sıvı alımı sizin ve gebeliğiniz acısından son derecede yararlıdır.

Ozellikle bol su tuketimi idrar yolu enfeksiyonu, oligohidramnios (bebeğin amnion sıvısının normalden az oluşu), erken doğum eylemi, solunum yolu enfeksiyonları, kabızlık, ishal gibi pek cok durumda koruyucu veya tedavi edici olabilir.

Gebelikte cay, kahve, kolalı icecekler ve kakao onerilmez. Cay icerdiği ‘tein' maddesiyle demir eksikliğine yol acarken, diğer maddeler ‘kafein' icerdiğinden oturu bebek uzerine olumsuz etkide olabileceğinden dolayı onerilmemektedir. Maden suyu (soda) icilmesinin ise hicbir olumsuz etkisi yoktur.

Tamamen doğal ve hicbir katkı maddesi icermeyen nane, limon, ıhlamur, kuşburnu, papatya gibi bitki cayları da gebelikte icilebilir. Ancak, “sinemaki cayı” nın icimi konusunda bazı endişeler vardır. O yuzden bu bitkisel cayın gebelik sırasında tuketilmesi onerilmemektedir.

Alkol, gebelikte kullanıldığında bebekte ‘fetal alkol sendromu' olarak tanımlanıp, zeka geriliği ve bir takım yapısal anormalliklerle kendini gosteren problemlere yol actığından oturu kesinlikle zararlıdır.

Gebelikte gereksiz kalori tuketimini de kısıtlamak gereklidir. Unutulmamalıdır ki, onemli olan annenin karnının yağ bağlaması değil icerideki bebeğin sağlıklı ve uygun gelişimidir. Bu yuzden kek, biskuvi, recel ve meşrubat gibi temel besin oğelerinden yoksun şekerli yiyecek-iceceklerden mumkun olduğunca kacınmak gereklidir. Ayrıca yağlı kızartmalar yerine haşlama turu gıdalar tercih edilmelidir.

Aşırı tuz tuketiminden de kacınmak uygundur. Ozellikle son aylarda aşırı tuzlu yeme ile vucutta odem artabilir, tansiyon yukselebilir ve kendinizi daha rahatsız hissedebilirsiniz.

Hangi besin kaynakları ne işe yarar?

Et, yumurta, kurubaklagiller: Beyin, kas, kemik ve dişlerin gelişimi ve kan yapımında gorevlidir. Protein ve demir gereksinimini karşılarlar.

Sut ve sut urunleri: Kemik, diş gelişimi ve buyume ile gorevlidirler. Protein ve kalsiyum kaynağıdırlar.

Sebze ve meyveler: Buyume ve gelişme icin vitamin ve mineralleri sağlarlar.

Tahıllar: Kalori ve B grubu vitaminleri icerdiklerinden buyume ve gelişmeye icin onemlidirler.

Yağ ve şekerler : Sadece enerji icerirler ve enerji acığını kapatırlar.

Yeterli ve dengeli beslenmede dikkatli bir şekilde tuketmek zorunda olduğumuz bu besin gruplarını gebelikte de aynı ozenle tuketmeliyiz ki sağlıklı yaşayabilmek icin doğru beslenme alışkanlıklarını kazanabilelim.

“Gebelik diyet yapmak icin uygun bir zaman değildir”

Yaş, boy ve hareket durumumuza gore uygun ağırlıkta gebeliğe başlanmalıdır. Cok kilolu bir gebeyi zayıflatmak gebelik surecinde doğru değildir, kilosunu korumaya calışmak ve ozellikle dorduncu aydan sonra kalori kısıtlamasına gitmemek gerekir. Beslenmede yuksek kalorili yiyeceklerin fazlaca almasına engel olmak, ancak gebelik icin gerekli temel besin ogelerini alarak gereksinmeleri karşılamak esastır.

Ergenlik cağında olan veya yaşantısı gereği cok hareketli gebelerde ise mutlaka olması gereken, kilonun korunması ve ek olarak gebelik icin artan gereksinimin karşılanmasıdır.

Gebelikte ağırlığın takibi cok onemlidir. İlk uc ayda 0,5-1 kg, sonraki aylarda ise ortalama 1.5-2.0 kg, ağırlık kazanması uygundur.

Cok zayıf gebelerde, yetersiz ve dengesiz beslenenlerde duşuk ağırlıklı doğum, erken doğum, olu doğum, zihinsel ve bedensel ozurlu doğumlar gorulebilir. Annede anemi (kansızlık), kemik ve diş kayıpları, preeklampsi, vucutta su tutulması (odem), iş gucu kaybı, halsizlik gorulme oranı yuksektir.

Cok kilolu gebelerde ise hipertansiyon, şeker hastalığı, doğum guclukleri gibi problemler gorulebilir. Bu nedenle anne adaylarının gebelik oncesi kontrolleri yapılması, gebe kaldıktan sonra her ay beslenme ve kilo izlenmesinin yapılması gerekmektedir.

BESLENME İCİN İPUCLARI

-Oğunleriniz sık ve az az porsiyonlar halinde olmalıdır. Ne uzun sure ac kalın, ne de yediğinizde tıka basa midenizi doldurun.

-Aldığınız gıdaların taze olmasına dikkat edin. Konserve, beklemiş gıdalar ve icinde katkı maddeleri bulunarak saklanan gıdalar yerine taze ve doğal maddeleri tuketmeye ozen gosterin.

-Yediğiniz gıdalarda “ceşitliliğe” onem verin. Bu şekilde pek cok vitamin ve minerali almanız mumkun olacaktır.

-Aşırı yağlı, tatlı, baharatlı ve kalorili gıdalar yerine protein ve karbonhidrattan zengin, yağ oranı duşuk besin oğelerine yonelin.
Unutmayın ki onemli olan sizin kilo almanız değil bebeğin iceride yeterli şekilde beslenebilmesidir.

-Preeklampsi (Gebelik zehirlenmesi) durumu veya riski varsa protein alımınızı arttırmanız gerekebilir veya gebeliğe bağlı şeker hastalığı (gestasyonel diabet) soz konusu ise diyetisyeninizin onereceği şekilde kalori kısıtlamasına gitmeniz gerekebilir.

-Gebelikte dışarıdan hap olarak alınması gereken iki madde folik asit ve demirdir. Dengeli beslenebilen bir gebede bunlar harici vitamin veya mineral alımı gereksizdir.

Piyasada pek cok “multivitamin” adı verilen ve icinde pek cok vitamin ve mineralleri barındıran ilaclar vardır. Bunlar coğu hekim tarafından recete de edilmektedir.

Son yıllarda yapılan bilimsel calışmalar; gebelikte dışarıdan hap olarak alınan A, C, E vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum, cinko, selenyum, bakır, flor gibi eser elementlerin, duzenli beslenenlerde gebelik uzerine her hangi bir olumlu etkilerinin olmadığını gostermiştir.

Eğer gebeliğe bağlı bacak kramplarınız oluyorsa “Magnezyum”, preeklampsi riskiniz varsa “kalsiyum”u ilave olarak doktorunuz size recete edebilir.

Sentetik multivitamin hapları, dengeli beslenemeyen gebelerde destekleyici olarak verilebilse de doğal gıdaların hicbir zaman yerini tutmayacaktır.

-Gebeliğin ilk aylarında yapılan “Toxoplasma testleri” sonucunda vucudunuz bu parazitle onceden hic karşılaşmamışsa bazı onlemleri almanız şarttır. Ozellikle kedi ve kopek dışkılarıyla bulaşan bu rahatsızlık gebelik doneminde ortaya cıkarsa bebekte olumcul veya sakatlıklara yol acan problemlere neden olabilir.

Toxoplasma ozellikle iyi yıkanmamış sebze ve meyveler ile iyi pişmemiş ciğ etlerden gecer. Toxoplasma ulkemizde ozellikle ciğ etlerin yoğun olarak tuketildiği doğu ve guneydoğu Anadolu bolgelerinde sık olarak gorulmektedir.

Toxoplasma'dan korunmak icin;

-Ellerinizi oğun onceleri duzgun şekilde yıkayınız.

-Sebze ve meyveleri de tuketmeden once uzun sureli yıkayınız.

-Evinizde kedi veya kopek besliyorsanız aşılarını ihmal etmeyin, onlara da ciğ et vermeyin ve yakın temastan kacının.

-Ciğ veya iyi pişmemiş et ve et urunlerinden (sucuk, salam, sosis, ciğ kofte gibi) kacının.

Beslenmede suyu asla ihmal etmeyin. Gunde en az 10 bardak su icin. Yaz aylarında bu miktar 15 bardağa kadar cıkılabilir. Ozellikle ileri aylarda kabızlık şikayeti varsa bol su icerek, kabuğu ile yenen meyveleri tuketerek, her oğunde sebze ile salataya yer vererek ve yuruyuş yaparak bu sorunun onune gecebilirsiniz.

Gunde 1-2 bardak sut icmeniz gebelikte ortaya cıkan kalsiyum kayıplarını yerine koymak icindir. Sut icemiyorsanız yoğurt veya ayran tuketiniz. Peynir veya cokelek de tuketebilirsiniz. Sut ve sut urunlerinin pastorize olmasına dikkat edin.

Yemeklerde iyotlu tuz kullanınız. Yuksek tansiyon (hipertansiyon) varsa yemekleri az tuzlu pişirin. Ozellikle son aylarda olan odemlerin azaltılması amacıyla bu donemlerde tuzu azaltın.

Genelde sabahları yataktan kalkınca başlayan bulantılarda bir dilim peynir, bir iki grissini rahatlık sağlayabilir. Ozellikle gebeliğin ilk uc ayında olan bu bulantı ve kusmalardan kendinizi korumak icin bu donemde katı, kuru ve yağsız gıdaları tercih edin. Mutfak kokularından ve ağır parfumlerden uzak durun. Bu donemde tuzlu kraker, patates haşlaması, leblebi ve biskuvi turu gıdaları alarak şikayetinizle baş edebilirsiniz. Az ve de sık yemeyi unutmayın.

Son yıllarda yapılan bir calışmaya gore gebelik sırasında Mc Donald's veya benzeri fastfoodlarda aşırı ısıda kızartılarak yapılan patates kızartmaları ile marketlerde benzer şekilde uretilerek pazarlanan cipsler anne karnındaki bebekler icin "teratojendir" yani zehirli bir takım maddeler icermektedir. Bu nedenle bu tur maddeleri gebelik sırasında tuketmekten kacınmak gerekir. Evlerde yapılan patates kızarmaları duşuk ısıda kızartıldığı icin boyle bir olumsuz etkiye sahip değildir.

Onceden belirtildiği gibi gebelik diyet yapmak icin uygun bir zaman değildir. Hamilelikte belli miktarda kilo alımı şarttır. Zayıf bir bunyeye sahipseniz daha fazla, kilolu bir bunyeniz varsa daha az kilo almanız uygun olacaktır.

Gebelik Doneminde Tuketilmesi Gereken Besinler ve Olculeri

Doğru beslenme, gebelik durumunun ozellikleri nedeniyle gereksinmelerin ceşitli yiyecek gruplarından sağlanmasını zorunlu kılar.
Besin oğeleri vucudumuzda ceşitli gorevler yaparlar. Aynı gorevleri yapan yiyeceklerden besin grupları oluşturulmuştur.
Grup seceneklerinden birini tuketmiyorsanız bir diğerini yiyerek de doğru beslenebilirsiniz.
BESİN MİKTARISUT VE SUT URUNLERİ2 Su Bardağı sut veya yoğurt 1 porsiyon peynir (2 dilim) veya 2 yemek kaşığı cokelekET, YUMURTA, KURUBAKLAGİLLER1 Yumurta
1 porsiyon et, balık, tavuk, hindi (60-90gm.)
1 porsiyon kurubaklagil yemeği (120gm)TAZE SEBZE VE MEYVELER2 Porsiyon pişmiş taze sebze
3 porsiyon ciğ taze sebze
2-3 adet orta boy meyve veya taze meyve suyuTAHILLAR6-8 İnce dilim ekmek
1 porsiyon pilav veya makarna
1 porsiyon corbaYAĞLAR3-4 Silme yemek kaşığı sıvı yağŞEKERLER1-2 Tatlı kaşığı bal, recel veya pekmez

ORNEK GUNLUK MENU

Sabah Kahvaltısı

1 su bardağı sut
1 haşlanmış yumurta
1 dilim peynir
2 dilim ekmek
5 adet zeytin
2 tatlı kaşığı bal (pekmez veya recel de olabilir)
1 adet salatalık
1 adet domates


Ara Oğun
1 porsiyon meyve(bir avuc kuru uzum olabilir)
3–4 adet ceviz veya 10–15 adet fındık
1 su bardağı ayran

Oğle Yemeği
1 porsiyon kuru baklagil yemeği
1 porsiyon pilav veya makarna
3–4 kaşık yoğurt
1 porsiyon salata
2 ince dilim ekmek

Ara Oğun

1 bardak taze sıkılmış meyve suyu
1 dilim ekmek
1 dilim peynir

Akşam Yemeği

1 kÂse corba
1 porsiyon et, tavuk veya balık (4 kofte kadar)
1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği
3–4 kaşık yoğurt
2 ince dilim ekmek
1 porsiyon salata

Gece Oğunu

1 porsiyon meyve
1 su bardağı sut(veya 1 porsiyon sutlu tatlı)
2 adet galeta

Gebelik anne adayı olmak, eşine ve kendine benzer bir canlıyı vucudunda taşımak cok ozel ve sorumluluk isteyen bir surectir.
İnsan yaşamında beslenmenin cok onemli ve cok ozel olduğu devrelerden biri olan gebelik, anneye topluma sağlıklı bireyler kazandırma sorumluluğunu vermiştir.

Anne iyi ve doğru beslenmezse olu doğum, erken doğum, duşuk ağırlıklı doğum, bedensel ve zihinsel ozurlu doğumlar gibi tehlikelerle karşılaşabilir. Kendisinde de kansızlık, tansiyon problemleri, vucutta su tutulması, yorgunluk, diş ve kemik problemleri olabilir.

Sonuc olarak; gebelik suresince bebek iyi beslensin diye fazla ve dengesiz beslenmek doğru olmadığı gibi doğum sonrası eski gorunume kolayca ulaşmak icin az yemek de doğru değildir.

Temel prensip; icerideki bebeğin yeterince yararlanacağı doğru ve dengeli beslenmeden gecer.
OP.DR.YUSUF OZTURK
KADIN HAST VE DOĞUM UZMANI
GEBELİK VE BESLENME



[h=2]Eskişehir Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]