İstanbul halkını zor bir tercih bekliyor. Ya Yerebatan Sarnıcı’ndan olacaklar ya da tramvaydan! Ya binlerce yıllık bircok tarihi eser buyuk zarar gorecek ya da ‘Tarihi Yarımada’da tramvay işlemeyecek. Aslında halkın bir secim yapması da gerekmiyor. Cunku bu konuda tek karar mercii Koruma Kurulu; zaten kurul da kararını verdi: Ağır aracların yaydığı titreşimin Yerebatan Sarnıcı’na zarar verdiğini tespit eden kurul, acilen sarnıcın bulunduğu yolun arac trafiğine kapatılmasını istedi. Kurul, 28 Temmuz 2010 tarihinde hem de ‘ivedi’ notuyla aldığı bu kararı, İstanbul Valiliği ile İstanbul Buyukşehir Belediyesi’ne yolladı.


1 Ocak’tan bu yana kapalı

Koruma Kurulu’nun “…eserin gelecek kuşaklara korunarak aktarılmasını sağlamak ve geri donuşu olmayacak zararların onune gecmek…” cumleleriyle başlayan gerekceli kararı uzerine belediye, 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle Yerebatan Caddesi başta olmak uzere, bu caddeye cıkan bircok cadde ve sokağı arac trafiğine kapattı. Bu tarihten itibaren sarnıc ile Ayasofya Muzesi arasındaki yoldan otomobil dahil motorlu aracların gecişine izin verilmiyor. Ancak kurulun ‘ağır arac trafiğine kapatılmalı’ kararına rağmen bu guzergÂhta tramvay halen işliyor.
Otomobil gecişi yasaklanırken tramvayın gecişine izin verilmesi şaşırtıyor. Aslında tramvay da yasak kapsamında; ancak kurul kararında ‘tramvay’ kelimesi gecmediği icin belediye, şimdilik bu kararı uygulamıyor. Ama bir taraftan da yetkililer zor bir tercihle karşı karşıya… Cunku 2863 sayılı Kultur ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 61. maddesine gore ‘kurum, kuruluşlar, belediyeler ile gercek ve tuzelkişiler’ koruma kurulunun kararlarına uymak zorunda. Eğer belediye yetkilileri kurul kararı uygulanmazsa hem suc işlemiş olacaklar hem de tarihi esere zarar vermekle itham edilecekler. Karar uygulandığında ise Beyazıt- Eminonu yonunde cok ciddi ulaşım problemi ortaya cıkacak.
Bu arada Koruma Kurulu’nun yakın bir zamanda yeni bir karar alması ve bu kararda ‘tramvay’ adını da acık olarak zikretmesi bekleniyor. Cunku kurulun kararında ‘butun uyarılara rağmen korunması gereken kultur varlığına zarar verildiğinin tespit edildiği ve esere ağır fiziki mudahaleler olduğu’ belirtiliyor. Eğer belediye, kurul kararını uygulamamakta direnirse kurul savcılığa suc duyurusunda bulunabilecek.
Tarihi Yarımada, Kentsel ve Arkolojik SİT alanı. Yerebatan Sarnıcı da bir numaralı korunması gereken tarihi eser statusunde. Aslında Koruma Kurulu’nun Yerebatan Sarnıcı ile ilgili hassasiyeti yeni değil; 1997’den bu yana sarnıcın bulunduğu yoldan gecen aracların yaydığı titreşimlerin tarihi eserlere zarar verdiğini vurgulayan uc kararı var. Bu kararların ucunde de ağır taşıtların -metronun adı da yazılarak- sarnıca verdiği zararlardan acık acık bahsediliyor. Kurul, daha once de bu zararların onlenmesi icin acilen onlem alınmasını, analitik rolove calışmasının yapılmasını, statik raporun hazırlanmasını ve koruma raporuyla birlikte kendilerine sunulmasını istemişti. İstanbul Buyukşehir Belediyesi ise konuyla ilgili acıklama yapmadı.
Yeraltında 336 sutunlu dev sarnıc 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Buyuk Saray’ın su ihtiyacını karşılamak uzere yaptırılan Yerebatan Sarnıcı, 9 bin 800 metrekarelik bir alanı kapsayan dev bir yapı. Burada her biri 9 metre yuksekliğinde 336 sutun bulunuyor. Sarnıc, İstanbul’un en cok ziyaret edilen mekÂnlarından biri.
Ozel İdare de yıkılacak
İstanbul 1 Numaralı Kultur ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 1999 yılında da Yerebatan’ın uzerinde yer alan ve sarnıca zarar veren Ozel İdare Mudurluğu Hizmet Binaları ile İl Genel Meclis Salonu’nun yıkılması kararını almıştı. Ancak bu karar da uygulanmadı. Yakında binaların boşaltılıp yıkılması bekleniyor.