Dunyayı nasıl algıladığımıza ve nasıl davranacağımıza duyu butunleme surecimizin ardından karar veririz.

Duyu butunleme terapisi 1960 lı yıllardaAmerikalı doktor J.Ayres tarafından, University of Southern California 'da yapılan araştırma ve calışmaların ardından uygulamaya konulmuş, devam eden surecte tun dunyada, cocuklar icin, ozellikle otizm başta olmak uzere bircok problemin cozumunde oldukca onemli bir terapi yontemi olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Duyu butunleme terapisinde cocukların yaşadıkları duyusal tecrubelerin norofizyolojik adaptasyonu ve cocuğun duruma uygun adaptif cevap acığa cıkarması sağlanır. Bu sayede cocuğun cevresiyle olan sosyal, duygusal ve fiziksel etkileşimine pozitif yansır.

Kişinin vucudu ve cevresinden aldığı duyu bilgileri beyinde bilginin kavranması, yorumlanması ve butunleştirilmesi işlemlerinden gecerek, ortaya cıkan duysal bilginin kullanılarak organize bir cevap acığa cıkarılması sağlanır. Boylece cocuk dış dunyadan gelen duyu bilgilerine adapte olur.

Duyu butunleme terapisi; direkt olarak cocuğun merkezi sinir sitemine etki ettiği icin sinir sisteminin gelişimini sağlar.

Normal Duyusal Sistemimiz 7 bolumden oluşmaktadır;
Vestibuler Duyu (denge): İc kulakta yer alır. Yer cekimiyle bağlantılı olarak, vucudumuzun alan icerisinde nerede olduğunu, hızını, yonunu ve hareketini algılamamızı sağlar, bize bununla ilgili bilgi verir. Bu sistem vucudumuzu dengede tutmak ve vucudumuzun posturunu korumak icin temeldir.

Proprioseptif Duyu (vucut farkındalığı): Kaslarda ve eklemlerde yer alır ve vucudumuzun nerede olduğunu soyler. Bununla birlikte vucut parcalarının nerede olduğu ve nasıl hareket ettiklerine ilişkin bilgi verir.

Tat Duyusu: Dildeki kimyasal alıcılar tarafından işlenir. Tatlı, ekşi, acı ve tuzlu gibi farklı tatları algılamamız sağlar.

Koku Duyusu: Burundaki kimyasal alıcıların işlemesiyle yakın cevremizdeki kokular hakkında bilgi verir.

Taktil Duyu (dokunma): Deride bulunur, vucudun en buyuk organıdır. Dokunma, basınc ve ağrı seviyesiyle ilişkilidir ve bu suretle ısıyı (sıcak ve soğuğu) ayırt etmemize yardımcı olur. Dokunma sosyal gelişimin onemli bir parcasıdır. İcinde olduğumuz cevreyi olcup değerlendirmemize yardımcı olur ve buna uygun tepkiler geliştirmemizi sağlar.

Gorme Duyusu: Gozun retina kısmında yer alır ve ışık ile aktif hale gelir. Gorme duyumuz nesneleri, insanları, renkleri, zıtlıkları ve uzamsal sınırları tanımamıza yardımcı olur.

İşitme Duyusu: Havadaki ses dalgalarının, dış kulak yolu ile toplanarak, ic kulaktaki reseptorleri uyarması sonucu cevremizdeki sesleri algılar ve beyin sapında anlamlandırılır.

Terapideki hedef cocuğun her zaman mutlu, iletişime acık ve ortamdaki uyaranları rahatlıkla tolere edebilir halde olmasını sağlamaktır. Olumlu tecrubeler oğrenmeyi kolaylaştırır. Seans sırasında mutlu olan cocuk iletişimi surdurur ve oyun sırasında oğrendiği bilgileri gunluk yaşamına cok daha kolay entegre eder. Cocuk ancak dunyayı normale en yakın şekilde algıladığında oğrenmeyi gercekleştirebilir. Dunyayı en iyi algılama da ancak duyusal butunlukle sağlanabilir.

Terapinin temeli duyusal uyaranların, cocuğun ihtiyaclarına ve sorunlarına gore planlanarak, ceşitli diyetler halinde cocuğa sunulmasıdır.

Duyu butunleme terapisi sırasında her cocuk kendi icinde farklı bir birey olarak kabul edilir cunku her cocuğun farklı duyusal bozuklukları ve elbette farklı bir kişiliği vardır.

Terapi seanslarının başında cocuk değerlendirilir ve hangi alanlarda ne şekilde sorun yaşadığı tespit edilir. Cocuğun problem yaşadığı alanlardaki bozukluğun davranışlarına ne şekilde yansıdığı gozlemlenir veuygun terapi programı cizilir.
Terapi sırasında aile surecin en onemli parcasıdır ve terapistle aile, cocuğun da icinde olduğu bir takım gibi calışmak zorundadır.
Terapisureci icinde standart bir terapinin dışında cocuğun terapi sırasındaki ihtiyac ve arayışları goz onunde bulundurulur ve aileye de cocuğunun neye ihtiyacı olduğunu anlaması icin eğitim verilir. Unutulmaması gereken en onemli nokta terapilere devam eden cocuğun bir birey olduğu ve asla standardize edilemeyeceğidir.
Terapiler cocuğun ve ihtiyaclarının onderliğinde surdurulur.

Terapi sırasında seanslar cocuğa, ihtiyacı olduğu duzeydeki duyusal uyaranlarla donatılmış veya uyaranlardan arındırılmış oyunlar şekilde sunulur. Cocuğun seans sırasında terapistle surekli iletişim halinde olması birinci hedeftir. Cunku seans sırasında, yapılandırılmış ortamda, iletişim kuran, fikirler ureten, cozumler bulan, hayal eden, sosyalleşerek oyuna katılan cocuk; seanslar dışında da iletişimi surdurecek ve gunluk hayatındaki sosyal, fiziksel ve psikolojik sorunlarını atlatmaya başlayacaktır.

[h=2]İstanbul Fizyoterapist uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]