Karnımız hergun acıkıyor cunku metabolizmamız calışıyor ve enerjiye ihtiyacımız var. Genelde gunde 3 kez yemek yiyoruz. Bazen de 2 oğun ile yetindiğimiz oluyor. Peki duygusal aclık hissettiğimizde neler oluyor?
Sabah 6 da uyanıp 6 30 da evden cıkan bir kişinin hayatını ele alalım. Bu kişi kalkıyor hazırlanıyor ve biraz daha uyuyabilmek icin 05 45 yerine biraz daha gec uyanıp kahvaltı yapmadan evden cıkıyor. Iş yerine veya okuluna gidiyor. Onceliğini iş yerine ya da okuluna verince kahvaltı geciktikce gecikiyor. Bu esnada enerji dengesi bozulduğundan dikkat dağınıklığı , uyku hali , stress gibi durumlarla boğuşuyor . Sonrasında kahvaltı yapıldığında ki, bu genelde poğoca simit tost vb. urunlerle oluyor. Işte bu urunler cok miktarda ve hızlıca yeniliyor. Kan şekeri cok hızla yukseliyor ve insulin duşurmekte zorlandığı icin kan şekeri yuksekte seyrediyor. Bu durumsa yine kişide halsizlik, dikkat dağınıklığı ve stress olarak yansıyor. Bu kişinin beynine doyma sinyali gitmediğinden kendini surekli ac hissediyor. Bu durum sinirlilik yaratıyor. Sinirlenince yemek yiyen bir insansa oğle yemeği zamanı geldiğinde inanılmaz miktarda ve cok yanlış gıdalar tuketiyor. Iş yeri ve okulunda stressli bir ortam varsa da sonrası surekli tıkınmak oluyor. Tekrar eve geldiğinde uyku saati gelene kadar yanlış yiyeceklerle karnını dolduruyor. Hopp ertesi gun yine aynı duzen.
Tum bunların arasında eşiyle ailesiyle cocuklarıyla iş vereniyle oğretmeniyle calışma arkadaşıyla sorunlar yaşanıyorsa yenilen şeyler anlık mutluluk icin, cok yağlı ve şekerli urunler oluyor. Kişi yaşadığı olayların etkisinde cok kalorili gıdalar tuketerek anlık mutluluk yakalamaya calışıyor. Sonra vucut dengesini yitiriyor ve kilo problemi başlıyor. Kan şekeri surekli yuksekte ,depo sistemi son hız devrede, hayatsal sorunlar giderilmediği icin surekli yemek yenmekte. Ve bir gun biri bu kişiye''Ayy cok kilo almışsın''deyiveriyor. Bu kişi daha cok strese girerek daha cok yanlış saatlerde yanlış yiyecekler yemeye devam ediyor. Bu esnada bir kısır donguye giriliyor. Sorun cozulmemiş ve cok kilo almış birini buluyoruz karşımızda.
Sonra bir diyetisyene ulaşılıyor. Kendisine ozel diyet alıyor. Onca stresin arasında kilo veriliyor. Tacizlere karşı savaş veriliyor. Cevredekilerin nefs'e mudahalesi yuzunden yeni stressler yaşanıyor. Kilo verilmesine veriliyor... Ama bakıyoruz ki biz hastalarımıza nasıl beslenmesi gerektiğini anlatmamıza ve yaşam şekli haline getirmesi gereken beslenme sistemini oğretmemize rağmen danışanımız eski kilosuna geri donmuş. Cunku duygusal aclığı ortadan kaldıramıyoruz. Bunu yapması gereken gerek psikolog yardımıyla, gerek cevre yardımıyla sizlersiniz...
Birincisi doğru beslenmeyi oğrenmeniz gerekiyor sizlere bu konuda yardımcı olmaya hazırız . Ikincisi stresinizi yiyeceklerden cıkarmamanız gerekiyor. Yoksa aynı dongu icinde donmeye devam edersiniz.

[h=2]Ankara Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]