Bipolar bozukluk (DuyguDurum Bozukluğu) algı ve davranışlarda dongusel değişimlerle karakterize bir hastalıktır. Manik depresif bozukluk olarak da tanımlanmaktadır. Adından anlaşılacağı uzere iki uclu yani bir ucu depresyon diğer ucu mani dediğimiz klinik tablo ile karakterizedir.
Mani nasıl tanımlanır?
Mani en az 1 hafta suren duygulanımın abartılı yaşandığı, abartılı bir kendine guvenin olduğu, uyku ihtiyacının azaldığı, hızlı duşunme ve hızlı konuşmaların olduğu, dikkatin azaldığı, hareketliliğin arttığı bir klinik tablodur. Manik atak şiddetlendikce kişide gerceği değerlendirme bozulabilir ve riskli davranışlar ortaya cıkabilir.
Bipolar Bozukluk icin yaşam boyu yakalanma sıklığı %1 olarak saptanmıştır. Ortalama başlangıc yaşı 30’dur. Bipolar Bozukluğun genetik, biyolojik ve psikososyal etkenlerin etkileşimi sonucu oluştuğu duşunulmektedir. Noradrenalin ve serotoninini hastalık oluşumunda rolu olduğu duşunulmektedir. Ayrıca ailesinde bipolar bozukluk tanısı olan kişilerde hastalık oluşum riskinin arttığı gosterilmiştir.
Hastalık nasıl başlar? Stres ile ilişkili midir?
Hastalığın erken donemlerinde stres etkenlerinin atakların başlamasında etkili olduğu saptanmıştır. Kişilerarası ilişkilerde bozulma, işle ilgili zorlayıcı faktorler, uyku azalması, doğum yapma gibi etkenlerin atakları tetiklediği duşunulmektedir. Duygulanımı mevsimsel değişiklik gosteren kişilerde bipolaritenin araştırılması gerekir.
Ayırıcı Tanı
Oncelikle diğer tıbbi durumlara bağlı duygudurum bozuklukları ve madde kullanımının tetiklediği ataklar ayırt edilmelidir. Hasta depresif şikayetlerle gelmiş olsa bile gecmişteki manik belirtiler sorgulanmalıdır. Psikotik bozukluklar, yeme bozuklukları, uyum bozuklukları, anksiyetenin de eşlik ettiği depresif bozukluklar sık olarak Bipolar bozukluk tanısıyla karışabilmektedir. Bu yuzden ayrıntılı oyku ve muayene onemlidir.
Tedavisi
Tedavisinde oncelikle hasta yakınlarının surece katkısı cok onemlidir. Atak belirtilerinin tanınması, hastanın kontrolunu kaybetmesi durumunda karar verici olunması, hastaya destek olunması cok onemlidir. Hasta ile tedavi işbirliği kurulması gerekir. Hasta ile hekim arasındaki guven temin edilmeye calışılmalıdır. Hastanın işlevselliğinin en ust duzeyde surdurulmesi hedeflenmelidir. Hastalığın doğal seyrinde o hastaya ait bir grafik yapmak yararlıdır. İlac tedavisinde oncelikli olarak duygudurum dengeleyiciler kullanılır. Depresif şikayetler ile gelen hastada bunun bipolar depresyon mu yoksa diğer nedenlere bağlı depresif atak mı olduğu ayırt edilmelidir. Cunku tedavisinde farklılıklar vardır.
İlac tedavisinin yanı sıra psikososyal girişimler de kullanılmalıdır. Bu girişimler hastayı ve yakınlarını bilgilendirme, tedaviye uyumu destekleme, sosyal işlevselliği arttırma, acil durum planı yapma, cevredeki dışlanmayı ve damgalanmayı azaltmak uzerine olmalıdır.
Seyir
Yapılan calışmalara gore hastaların yaklaşık %40-50’si ilk ataktan sonraki iki yıl icinde tekrar manik atak gecirebilmektedirler. Bu yuzden bipolar bozukluk takibinde koruyucu tedavi başlanması gereklidir.

[h=2]İzmir Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]