Duygu kontrol terapisini kısaca tanımlamak gerekirse yaşadığımız duyguların kontrol altına alınması denebilir. Psikolojik hayatımızda en onemli şeylerden birisi kontroldur. Eğer yaşadığınız duyguları kontrol edebiliyorsanız hayatınızı buyuk oranda kontrol edebiliyorsunuz demektir. Bu bağlamda Duygularını kontrol edebilen kişiler hayatını da kontrol edebilir diyebiliriz.
Hayatımızda yaşadığımız olaylar sonrası ortaya cıkan duygular bazen kontrol edilemez hale gelmektedir veya ortaya cıkan duyguların birikmesi ile artık kontrol edilemez hal aldığı zamanlar olmaktadır. Duyguların cok yoğun bir şekilde hissedilmesi belli bir sure sonra hayatımızı olumsuz etkilemeye başlamaktadır. Ortaya cıkan rahatsızlık sonrası bu durumu kontrol altına alma adına bazı adımlar atarız fakat duygular o kadar yoğunlaşmıştır ki bu durum bize ne kadar sacma gelse de gerekli adımları atamayız. Coğu zaman gerekli adımların ne olduğunu biliriz fakat adım atmakta zorlanırız.
Bu zorlanmayı ise şu şekilde acıklayabiliriz. Beyinde sistem aşağıda ki şekilde gorduğunuz gibi Duşunce – Duygu – Davranış şeklinde işler. Once bir duşunce ortaya cıkar daha sonra bu duşunce bizde bir duygu yaşatır ve sonrasında ise bunlara uygun olan bir davranış ortaya cıkar. Mesela Panik atak yaşayan bir kişi once “Kalp krizi geciriyorum” duşuncesi ortaya cıkar ve bu duşunce sonrası kaygı yaşamaya başlarız. Bu kaygı (duygu) farklı duşuncelerle tetiklenir ve artar.Sonrasında ise kişi acil servislerde soluğu alır. Kişinin acil servislere, tıbbı mudahaleye başvurması ise davranıştır.
Yaşadığımız bu sorunu cozmek istiyorsak oncelikli olarak beyinde işleyen bu sistemi değiştirmemiz gerekir. Duşunce değiştirilebilir, duygular kontrol edilebilir, davranışlar değiştirilebilir. Sistemi değiştirmek istiyorsak yapmamız bu uc noktaya mudahele etmektir.
Burada dikkat edilmesi gereken şey duygular cok ust seviyede olduğunda duşunceleri ve davranışları değiştirmek cok zordur. Duyguların yoğunluğu azaltılmadığı surece kişi duşunsel ve davranışsal anlamda adımlar atamamaktadırlar. Orneğin kişi ucağa binmekten korkuyor ve ucağa binince duşeceğini duşunuyor. Ucak korkusu olan kişiye aslında en guvenilir ulaşım aracının ucak olduğunu soylemeniz bu kaygıyı azaltmıyor.Ucak guvenilir bir ulaşım aracı diye kendine telkin vermesi, duygular bu kadar yoğunken etki etmiyor. Ne zaman ki ucağa binme adına adım atsın o kaygılardan dolayı hemen kacınma davranışı ortaya cıkıyor.
Farklı bir ornekte ise bir coğumuz bunu yaşamıştır. Aşık olunca duygular en ust seviyeye cıkar ve duygular bu kadar yoğunken mantıklı duşuncelerinizin hicbiri davranışa yansımaz. Cunku duşunceler, yukselmiş duygu duvarını gecemez. Bu aşkın ne kadar yanlış olduğunu duşunsekte kendimizi o aşkın icinde buluruz. Bizi oraya goturen ise duygularımızdır.
Ceşitli psikolojik rahatsızlıklarla ilgili yazılan makalelerde de sorunları cozme adına bazı yontemlerden bahsedilmektedir. Fakat duygular cok yoğun olduğunda danışanlar terapotik yontemleri ve egzersizleri yapamamaktadır. Coğu zaman terapist bu duygularla calışmadan duşuncelerle veya davranışla calıştığında surec uzayabiliyor.
Yukarıdaki şekilde gorduğunuz uzere sistemde duygular bu kadar ust seviyeye cıkınca değiştirilen duşunceler duygu duvarına carpıyor ve davranışa ulaşamıyor. Boylece değişen duşunceler davranışa ulaşmadığı icin kişinin değişebileceğine olan inancı zedeleniyor. Terapiye olan inancı zedeleniyor, sonrasında ise terapinin fayda sağlamadığı duşuncesi ile terapiyi tek taraflı sonlandırıyor.
Peki bu had safhaya cıkmış duyguları nasıl kontrol altına alabiliriz. Duyguları kontrol altına alma terapisi iki aşamadan oluşur. Birinci aşama duyguların kontrol edilebilir bir seviyeye gelmesi icin bazı terapotik yontemler uygulanması. İkinci aşamada ise kontrol altına alınan duyguları, kontrol altında tutmayı danışana oğretmesidir.
Birinci Aşama,
Hipnoterapi veya EMDR terapi yontemleri kullanılarak kişinin yaşamış olduğu duygusal durumu kontrol edilebilir seviyeye getirilir. Duyguların kontrol edilebilir seviyeye gelmesi işlemi danışanın durumuna gore değişmekle
beraber ortalama 6 veya 8 seans arası surmektedir.
İkinci aşama,
Kontrol edilebilir seviyeye gelmiş duyguları, danışanın ne şekilde kontrol altında tutacağı oğretilir. Bu aşamada kullanılan yontem ise Bilişsel Terapi yontemidir. İşlevsel olmayan duşunceler belirlenir ve bu duşunceler
danışan ile birlikte uygun bir şekilde yeniden cercevelenir. Bilişsel hatalar uzerine değerlendirmeler yapılır. Bu aşama ise ortalama 2 veya 4 seans surmektedir.
Boylece danışan kalıcı bir cozum elde etmesi hedeflemektedir.
Psikolog Ayhan ALTAŞ – Bursa
Psikoterapist & Hipnoterapist & Emdr Terapisti


[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]