

Wiersma, AKP’nin Anayasa’yı sadece turban duzenlemesi ile gozden gecirmiş olmasının akıllı bir siyasi hamle olmadığını belirtti. Turk halkını ikiye bolen konuların Anayasa Mahkemesi’nde cozume kavuşmasının toplumun ne denli kutuplaştığının bir gostergesi olduğunun altını cizen Wiersma, toplumsal uzlaşının iletişim ve parlamento catısı altında sağlanmasının demokrasi acısından daha sağlıklı olacağına dikkat cekti.
Anayasa Mahkemesi’nin kararına yorum getiremeyeceğini de dile getiren Wiersma, kendi ulkesinde Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun bulunmadığını ancak Turkiye’deki kararlara saygılı olduğunu ifade etti. Wiersma, Anayasa Mahkemesi’nin turban duzenlemesini iptal eden kararının AB-Turkiye ilişkilerine bir etkisi olmayacağını da vurguladı.
Yeni anayasa gerek AP Turkiye Raportoru Ria Oomen-Ruijten turban duzenlemesinin iptali uzerine yaptığı acıklamada, "Temel ozgurlukleri yargı sisteminin merkezine alacak butunuyle yeni anayasa gerekli. Bu karar bir kez daha kanıtlamıştır ki, Turkiye’nin modernleşmeye ihtiyacı vardır" dedi. Ruijten, yeni anayasanın demokrasi, hukukun ustunluğu, sosyal uyum ve din- devlet ayrımını guvence altına almasını istedi.
AB Komisyonu: Tartışmayız AB Komisyonu turban konusunun, temel ozgurluklere saygı gosterilmesi koşuluyla Turk halkı tarafından tartışılıp karara bağlanmasını istedi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu uyesi Olli Rehn’in sozcusu Krisztina Nagy, turban konusunda AB muktesebatı bulunmadığını ve uye devletlerin farklı uygulamaları olduğunu hatırlatarak, tartışmaya katılamayacaklarını soyledi.
kaynak:hurriyet.com