Dudak dolgu uygulaması, ihtiyaclı bolgeye hacim kazandırmak icin yapılan bir işlemdir. Bu uygulama modeli, kişiden kişiye değişiklik gosterir. Kişinin dudak yapısı, yaşı, dudaktaki deformasyon, sigara kullanımı gibi faktorler goz onunde bulundurulmalıdır. Uygulama, uygun olcutler baz alınarak yapılırsa daha guzel goruntuler ortaya cıkar. Alt dudak ve ust dudak kalınlığı belirli bir oranda estetik durmaktadır. Bu 1’ e 1/62 oranında olmalıdır. Yani ust dudak alt dudağa gore daha ince olmalıdır. Ust dudak ile alt dudak aynı kalınlıkta olduğunda goruntu doğallıktan uzaklaşır. Tabii ki dolgunun dudak alanındaki kullanım miktarı da dudak şekline gore değişiklik gostermektedir.
Dokuya hacim kazandırmak icin kullanılan en klasik yontem yağ enjeksiyonudur. Ancak yağ enjeksiyonu sonrasında transfer edilen yağların buyuk oranının erimesi sebebi ile daha kalıcı olması istenen, farklı dolgu maddeleri araştırılmıştır. Dolgu, doku ve insan organizmasıyla uyumlu maddelerin dokuya enjeksiyonu ile dokudaki boşlukların giderilmesi ve buyutulmesi işlemidir.
Gecmiş yıllarda ceşitli dolgu maddelerinin kullanıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında ilk olarak parafin kullanılmıştır, ancak uygulama ve sonrası cok başarısız olunca ceşitli dolgu maddesi arayışlarına girilmiştir. Hayvan kolajenleri denenmiş fakat bu kolajenlerde alerjik maddeler olması sebebi ile tatmin edici sonuclar vermemiştir. Daha sonra hayvansal kaynaklı Hyaluronik asitler kullanılmaya başlanmıştır. Sonunda, insan yapısındaki maddeler ile uyumlu olan Hyaluronik asitler uretilmiş ve sorunsuz olarak kullanılmıştır. Bakterinin geni değiştirilmiş ve organizmamızdaki Hyaluronik asidin aynısı uretilmiştir.
Dunya genelinde kullanılan ve hayvan kaynaklı olmayan Hyaluronik asitler en yaygın kullanılan ve doğal olan dolgu maddeleridir. Tek dezavantajları erken erimeleridir. Cok sayıda uretici firma vardır. İcerdiği capraz bağın sayısı ve yoğunluğuna gore kullanım yerleri ve sureleri değişmektedir. Dunya genelindeki istatistiklere baktığımızda, dolgu uygulamaları arasında en sık yapılan işlem dudak dolgusudur.
2000 yılından 2015 yılına kadar gecen surede dudak buyutme işlemi %48 oranında artmıştır. Bu artışın sebebi; bu tur estetik uygulamaların tabu olmaktan cıkması, gunluk bakım olarak gorulmesi, hayvansal olmayan Hyaluronik asit dolguların kullanımı ile birlikte komplikasyonların ve yan etkilerin azalması ile insanların dolguya olan guveninin artması, dolgu maliyetlerinin eskiye gore daha uygun ve herkesin ulaşabileceği duzeyde olması olarak sıralanabilir.
Hyaluronik asit dışında dudakta kullanılabilecek ve omru daha uzun, doğal olmayan maddeler vardır. Fakat bunlar cok tercih edilmemektedir. Bunlardan biri olan Aquafiiling, dudak dolgu uygulamasında da kullanılabilmekte ve kalıcılığı 5-8 yıl arasında değişmektedir. Hyaluronik asit kadar doğal olmaması sebebi ile dudakta sertlik ve duğumlenme gibi sorunlar ortaya cıkarabilmektedir.
Yaşla birlikte tum dokularda olduğu gibi, dudakta da atrofi gelişmesi sonucu incelme ve dudak kenarı cizgilerinin belirsizleştiği gozlemlenir. Ozellikle ileri yaştaki hastalarda kenar kontorlerine dolgu uygulaması yapılarak dudağın belirginleştirilmesi dudağı daha genc gosterir ve bu dolgu uygulaması dudak kenarındaki kırışıklıklara da iyi gelebilir.
Genc hastalarda, dudak dolgu uygulaması ile birlikte filtrum (burundan dudağa uzanan orta hat) cizgilerine de dolgu yapılarak o kısım belirginleştirilmektedir. Dudak dolgusu ile birlikte bu uygulamanın yapılması dudağı daha estetik hale getirmektedir.
Dolgular, 1 ml kullanılabildiği gibi bazı hastalarda daha yuksek miktarlarda da kullanılabilmektedir. Yuksek miktardaki dolgu uygulamaları tek seansta yapılmamakta, kısa aralıklar ile 2 veya 3 seans şeklinde yavaş yavaş yapılmaktadır. Dolgu sonrası 2-3 gunluk suren bir odem olabilir. 3 gun sonra odem kaybolur. Odemi onlemek adına hastaların bolgeye buz tutmaları, sıcak tuketmemeleri tavsiye edilir. Hamilelere ve emziren annelere dolgu uygulaması onerilmemektedir.

[h=2]İstanbul Dermatolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]