Nazlı Ilıcak Hıckıra Hıckıra Ağladı
CNN TURK'te "Dort Bir Taraf" programında kurtaj ve sezaryen konusu tartışıldı.Programda bulunan Nazlı Ilıcak doğmamış bir bebeğin ağzından yazılan yazıyı okuyunca gozyaşlarını tutamadı..Bu duygusal yazıya bizde goz atalım isterseniz...


Canlı Yayında Hıckıra Hıckıra Ağladı
Ilıcak, kurtaj polemiğine gozyaşlarıyla ortak oldu. Doğmamış cocuğun annesine mektubunu okuyunca hıckıra hıckıra ağladı.
Dort Bir Taraf'ta dun geceye kurtaj sendromu damga vurdu... Nazlı Ilıcak, rahimdeki bir bebeğin dilinden yazılmış olan kurmaca bir gunlukten uzun bir alıntı okuduktan sonra canlı yayında hıckıra hıckıra ağladı...
Kurtaj tartışmasında rahimdeki bebeğin de bir hayatı olduğunu vurgulayan Ilıcak, elindeki metinden uzun bir alıntı yaptı. Okurken hayli zorlandığı gozlenen ılıcak'ın once gozleri doldu, sesi titredi sonra da daha fazla dayanamadı ve canlı yayında ağlamaya başladı. Ilıcak'ın gozyaşlarını tutamasıyla studyoda duygusal anlar yaşandı...
İŞTE NAZLI ILICAK'I GOZYAŞLARINA BOĞAN O YAZI
5 ekim: Bugun var edildim. buradayım. varım. muthiş bir duygu bu. var olduğumu henuz annem ve babam bilmiyor.
bir elma cekirdeğinden bile kucuğum. ama ne de olsa, ben benim. varım ya! bu bana yetiyor. henuz bedenim belli belirsiz, yuzum yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. bir kız olacağım ve baharda cicekleri seveceğim.
19 ekim: Biraz buyudum. kımıldamam mumkun değil. annem henuz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. annem beni cok sevecek. annem icin guzel bir surpriz olacağım.
23 ekim: Hic goremediğim bir el ağzımı bicimlendirmeye başladı. dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. duşunun bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessumler acacak, guleceğim. dudağımdan ve dilimden sozler dokulecek. herhalde once "anne!" diyeceğim. anne duyuyor musun beni? seninle konuşacağım. sana guleceğim. kimilerine gore hÂl daha var değilmişim... nasıl olur? varım ve gulucukler sunacak dudaklarım da olmak uzere ya... hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar kucuk olursa olsun yine ekmektir. oyle değil mi anneciğim? ah bir konuşabilsem!
27 Ekim: bugun pek mutluyum. icimde tatlı bir kıpırtı başladı. artık bir kalbim var. kalbim atmaya başladı. hayatım boyunca boyle atıp duracak. sevgilerle dolduracağım kalbimi. tıpkı anneminki gibi... annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! duyuyor musun anne?
2 Kasım: her gun biraz daha buyuyorum. kollarım ve bacaklarım da bicimlenmeye başladı. hele bir buyusun kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber cicekli bahcemizde yururuz. belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: ah evet... bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve kucuk şeyler. aman allah'ım parmaklarım da cıkmaya başladı. bunlarla cicek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. belki de guzel bir şiir yazacağım. anneciğim, orada mısın? ellerimi ellerinin arasına koymak icin sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: oh, nihayet.. annem doktora gitti. burada olduğumu oğrendi.. yaşasın! doktor teyze ozel bir cihazla gordu beni. ultrason diyorlarmış. resmimi bile cekti. sevinmiyor musun anneciğim? seneye kalmaz kollarının arasında olacağım...
25 Kasım: artık babam da burada olduğumu biliyor. fakat henuz kız olduğumun farkında değiller. onlara surpriz yapacağım..
10 Aralık: bugun yuzum tamamlandı. artık iki guzel gozum, bir kucuk burnum, dudaklarım ve yanağım var... anneme benziyorum galiba...
13 Aralık: artık cevreme bakabiliyorum. etrafım cok karanlık ama olsun. yine de mutluyum. yaşıyorum ve varım. kısa bir sure sonra gun ışığını gorebileceğim, renkleri ve cicekleri tanıyacağım. ruyamda gordum. dunyada gokkuşağı diye bir şey varmış.. onu cok merak ediyorum.. anneciğim, babacığım sizin yuzunuzu de goreceğim. tanışacağız.... mutlu olacağız. guluşeceğiz..
24 Aralık: kulaklarım daha iyi duyuyor artık. anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? hatta sesini bile tanıyabiliyorum. sesin ne kadar tatlı... hic duymadığım bir şey bu... guzel ve sağlıklı bir kız olacağım. kollarında uyuyacağım, yuzune bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. benim icin ninni de soyleyecek misin anneciğim? sen de beni ozluyorsundur mutlaka... beni koklayacaksın.. cok seveceksin, değil mi?
28 Aralık: anne burada bir şeyler oluyor. doktor abla neden mutsuz bakıyor boyle... sen acı cekiyor gibisin. kalp seslerin değişti... sustun. benimle niye konuşmuyorsun anne? anne... anne... anneciğim... yuzumde soğuk bir şey hissediyorum. anne, yuzumu parcalıyorlar... anne bir şeyler yap... anne... kolumu cekiyorlar anne... canım yanıyor anne... anne... ayaklarımı parcalıyor bu şey anne... beni sana bağlayan damarı kopardılar anne... anne kalbimi parcalıyorlar... anneciğim... anne... anne... anne.....
ah! kurtajınız tamamlandı hanımefendi. gecmiş olsun !..