Genc bir yuzde cilt altını destekleyen birbirleri ile ilişkili 7 ayrı yağ yastıkcığı kompartmanı bulunmaktadır. Bu yağ yastıkcıkları derinin daha gergin gorunmesinde alttan destek yaparken diğer taraftan dokuları travmalardan da korumaktadır.
Yaş ilerledkce hem bu yağ yastıkcıklarında kayıp hemde kemik yapılarda aşınmalar meydana gelmekte dolayısı ile yer cekiminin etkisi ile ciltte sarkmalar gorulmektedir. Bu sarkmalar ozellikle orta yuzde burun kenarındaki cizgiye (nazolabial alan) doğru ve cene bolgesinde yanlarda (jaw line=cene hattı) meydana gelen katlantılar şeklinde karşımıza cıkmaktadır.
Bu sarkmalara bulging de denilmektedir. Sonuc olarak nasolabial alanda ve yanaklarda cukurlanmaya, malar cıkıntının (orta yuz kemiği) belirginliğinin azalmasına neden olmaktadır.
Diğer taraftan alt goz kapağında uzama ve burada orbikuler kasın (goz kası) daha belirgin olmasına, goz yaşı oluğu deformitesi (tear trough deformitesine) ve elmacık kemiği (zygoma ) uzerinde V şekşinde deformasyona (bozukluğa) neden olmaktadır.
Sonuc olarak yuzun ortasında konkav ve konveksite arasındaki denge bozulmaktadır.
DOLGULAR:
Dolgu maddeleri adından da anlaşılacağı gibi uygulandığı dokuya volum kazandırılması icin kullanılmaktadır. Yanak ve cene dolgunlaştırma, goz yaşı deformitesinin duzeltilmesi (tear trough), ince cizgilerin ve derin kırışıklıkların giderilmesi, burun estetiği, yuzun orta kısmının yeniden şekillendirilmesi, dudak dolgunlaştırılması, el ustu ve dekolte alanının gencleştirilmesi, goğus ve basen bolgelerine volum verilmesi, deride cokme yapan yara izlerinin duzeltilmesi ile yuz asimetrilerinde kullanılmaktadır.
Dolgu maddeleri icerikleri ile uygulandıkları dokuda sadece volum etkisi ya da deride yeni kollajen yapımını uyaracak biyositimulan etki gostermektedirler ya da her ikisinide yapmaktadırlar.
İdeal bir dolgu; guvenilir, etkin, kolay uygulanabilir olmalıdır. Uygun saklanma koşullarında uzun sure korunabilmeli ve uzun sure uygulandığı dokuda guvenle kalabilmelidir. Etkin olmasından kasıt uygulandığı dokuda istenilen volumu verebilmelidir. Guvenli dolgu maddesinden kasıt ise dolgunun allerjik, karsinojenik yada teratojenik olmaması ve uygulandığı dokuda yer değiştirmiyor olması gerekmektedir. Dolgu maddesinin doku ile uyumlu olması, uygulama sonrasında vucutta sistemik ve kalıcı bir reaksiyona neden olamaması gerekmektedir. İstenmeyen yan etkileri minimal ve kısa sureli olmalıdır.
Kullanılan dolgu urunleri FDA, TUV, CE ve Sağlık Bakanlığının onaylı urunleri olmalıdır.
Dolgu maddeleri uygulamalar konusunda deneyimli bir uzman doktor tarafından uygulanmalıdır.
Uygulama sonrası hastaya uygulama alanları, kullanılan dolgu, dolgunun LOT ve barkodunu, uygulama sonrası erken ve gec yan etkileri iceren bir epikriz verilmesi gerekmektedir. Bu aynı alana dolgu tekrarında yada daha sonra yapılacak lazer, estetik, cerrahi ve benzer uygulamaları oncesi son derece onemlidir.
Gunumuzde kullanılan dolgu maddeleri uygulama alanında uzun sure kalabilmektedir. Hastanın başka sağlık problemleri nedeni ile uygulama alanında yapılacak MR, PET, US yada BT gibi goruntuleme yontemlerinde bu dolgu maddelerinin gorunmesi doğaldır. Radyoloji uzmanının değerlendirme sırasında bunu bilmesi son derece onemlidir. Tanısal ya da yanlış değerlendirmeleri onlemek adına dolgu uygulama epikrizi son derece onemlidir.
Kalsiyum hidroksiapatit iceren dolgunun PET taramasında gorunur olması yanlış tanılara neden olabilmektedir.
Dolgu maddelerinin uygulanabilirliği arttıkca komplikasyonlar ve yan etkilerde artmaktadır.
Gunumuzde uygulanabilirliği onaylanmış bir cok dolgu maddesi kullanılmaktadır. Dolgu maddeleri dokuya uygulandıklarında, dokuda kalabilir ya da doku tarafından parcalanabilirler. Buna dolgunun biyolojik cozulme yeteneği denilmektedir. Biyolojik olarak cozulebilme yeteneklerine gore dolgular;
Biyolojik olarak cozulebilen dolgu maddeleri; Kollajen ve Hyaluronik asit ( HA) gibi,
Biyolojik olarak cozulemeyen dolgu maddeleri; Poliakrilamit, Polimetilmetakrilat (PMMA) ve silikon gibi,
Biyolojik olarak cozulebilen dolgu maddeleri icerisinde gunumuzde dunyada en yaygın kullanılanı hyaluronikasit dolgulardır.
Hyaluronik asitler, ner ne kadar isminde asit gecse de aslında şekerden turemiş, insan cildinde doğal olarak bulnan ve tekrarlayan karbonhidrat unitelerinden oluşan bir polimerdir. Cilt dokusunda aynı harc gorevi gorerek cildin nem oranını dengelediği gibi komşu yapılar arasında iletişimde de rol alır. Nem oranını dengeleme ozelliği kimyasal yapısı nedeniyle suda buyuk olcude cozunur halde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bu ozelliği ile molekul ağırlığının 1000 katına kadar su tutma kapasitesine sahip olan bu molekul dokular arasında jelimsi kıvamda berrak bir sıvı oluşturarak dokuları desteklemektedir.
Molekuler yapılarında capraz bağlanma oranı, konsantrasyon ve parcacık boyutuna bağlı olarak biyolojik cozulebilme oranları azalmakta, boylece dokuda 6-18 aya kadar suren etkinlik sağlamaktadır.
Hyaluronik asitler dokulara uygulandıklarında homojen ağ yapısı ile hem kohezivite (yapışkan) hemde elastik bir doku oluştururlar. Bu yetenekleri elastik modulu G’ ve kohesivite indeksi Ns ile gosterilmektedir. Kohevizite dolgunun dolgu yeteneğini, elastik modulu ise 'lift' dokuları germe etkisini gostermektedir.
Ayrıca hyaluronik asitin konsantrasyon ve partikul buyukluğu; hacim verme yeteneğini, hyalorunik asit molekulleri arasındaki capraz bağ vizkozite, elastikiyet ve dokudaki yıkımını sağlayan hyaluronidaz direncini gosterir ( buda dokuda kalma suresini belirlemektedir.) Dolgunun lidokain icerip icermediği onemlidir. Ayrıca molekuler 3 boyutlu yapısı dokuya uygulandığında şekillendirme yeteneğini gostermektedir.
Hyaluronik asitler gunumuzde geliştirilirken, daha fazla capraz bağlı molekuler yapıları ile dokularda daha uzun sure kalmayı ve dokulara daha fazla dolgunluk verme yeteneklerinin arttırılması hedeflenmektedir. Ancak bu ozellikleri ile uygulanan dokuda daha fazla istenmeyen komplikasyonlar ve yan etkilere yol acabilmektedir.
Gunumuzde en cok kullanılan Hyaluronik asit icerikli dolgular ile yuz,boyun, dekolte, el ustu gibi alanlarda hem ciltakalitesini artttırmak hemde volum vermek amaclı işlemler rahatlıkla uygulanabilmektedir.
Dolgu yapılırken ağrı hisseder miyim?
Ugulama yapılacak bolgeye gore oncesinde lokal anestezik kremler ya da iğneyle yapılan anesteziler kullanılmaktadır. dolayısı ile ağrı hissi cok cok az olmaktadır.
Her bolgeye aynı urun kullanılabilir mi?
Hayır. Hyaluronik asit icerikli dolgular icerdikleri capraz bağa gore inceden kalına doğru sertlikleri artmaktadır. İnce dolgular daha fazla su tutarken kalın dolgular daha fazla volum etkisi yaratırlar. Her bolge ve uygulama icin farklı kalınlıktaki dolgular kullanılmaktadır. dolgular kalınlaştıkca yani sertlikleri arttıkca daha derine koyulurken, ince dolgular daha yuzeye uygulanmaktadırlar.
Genclik aşısı denilen uygulama da dolgu uygulaması mıdır?
Hayır. Genclik aşısı olarak isimlendirilen uygulamada da hyaluronik asit bulunmakta fakat jel kıvamında olmayıp sıvı formda bulunmaktadır. Bu uygulama aslında bir mezoterapi uygulamasıdır. Dolgunluk etkisi yerine hyaluronik asitin su tutma ozelliği ve cildi yenileme ozelliğinden faydalanılmaktadır. 2-3 hafta ara ile toplam 3 seans olarak uygulanan bir işlemdir.

[h=2]İzmir Dermatolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]