Kadınlarda doğurganlık, gebe kalabilme ve bebek sahibi olabilmektir. Bir kadında doğurganlık13 yaş civarında adetlerin başlamasıyla başlar ve genellikle bu 45 yaş civarında sonlanır. Fakat potansiyel olarak doğurganlık yaklaşık 51 yaş civarına dek yani menapoza kadar surer.
Kız cocuğunun anne karnında 5 aylıkken sahip olduğu yumurta sayısı yaklaşık 6-7 milyondur, bu sayı doğumda 1-2 milyona duşer, cocukluk cağında yavaş yavaş azalarak ergenlik doneminden itibaren ayda bir yumurta yumurtlamak suretiyle bu azalma menopoza kadar aylık ortalama 350-400 yumurta harcayarak devam eder. Bu yumurtalar yumurtalıklar icerisinde follikul denen ici sıvı ile dolu boşluklarda saklanırlar. Kucuk kız doğurganlık cağına girdiğinde aylık menstrual sikluslar (adet) başlar. Her siklus sırasında yumurtalık bir yumurta geliştirir. Nadiren birden cokta olabilir. Bu yumurta erkekten gelen sperm hucresi ile birleşirse gebelik oluşur.
Yumurta hucresinin gelişimi beyinde hipotalamus ve hipofiz denen bolgelerden ve yumurtalıklardan salgılanan bazı hormonların ve kimyasalların ince dengesine bağlıdır.
Erkekte doğurganlık. Kadını hamile bırakabilme yetisi anlamına gelir. Bunu sağlayabilmek icin. Erkeğin ureme sisteminin sperm uretebilme ve depolayabilmesi ayrıca depolanan bu spermlerin vucut dışına taşınabilmesi gereklidir.
Kadının hayatı boyunca ureteceği yumurta hucreleriyle doğmasına karşın erkek hayatı boyunca surekli yeni sperm uretebilme yeteneğine sahiptir. Erkek. Puberteye eriştikten sonra . sperm depoları yaklaşık her 72 gunde bir yenilenmektedir.
Fertilizasyon: Sperm ve ovumun birleşmek uzere biraraya gelmesi
Konsepsiyon: Gebeliğin oluşması (dollenme)
Gebelik: Ovum ve spermin birleşmesinden sonra. Kadın ureme sisteminde embriyo veya fetusun gelişmesi.
İnsanlar hayata tek bir hucre, dollenmiş yumurta ya da zigot olarak başlarlar. Bu hucrelerin herbirinin cekirdekciklerinde DNA denilen (deoxyribonucleic acid) ve biraraya gelerek genleri oluşturan bilgi kodları vardır. Bu genler'de kromozomlar olarak adlandırılan yapıları oluştururlar.
Bir insan zigotu 23 ciftten oluşan 46 adet kromozom icerir. Bunların yarısı babadan diğer yarısı ise anneden gelir.
DNA bilgi ile depolu olması yanında kendini kopyalama yeteneğine de sahiptir. Bu kopyalama yeteneği olmaksızın hucreler coğalamazlar ve bilgileri kuşaklar boyunca iletemezler.
Sigara
Sigara kadınlarda fertiliteyi duşurebilir. Pasif icicilik de aynı şekilde etki eder. Sigara icimi ile alınan nikotin, yumurtalıklardaki hucreleri etkileyerek, kadının yumurtasının genetik anomalilere daha fazla eğilimli olmasına neden oluyor. Nikotin, yumurta hucrelerini bozmasının yanında menopozun beklenenden erken gelmesine de yol acabiliyor. Menopoz oncesinde de sigara icen kadınların yumurtalıkları sağlıklı yumurtalar uretmeye direnc gosterir hale gelir. Sigara kullanımı doğal gebe kalmayı zorlaştırırken, duşukleri hızlandırır. Gebelikte sigara ve alkol kullanan kadınlarda duşuk oranının yuksek olduğu bildiriliyor.
Erkeklerde de sigara icmekle sperm kalitesinin duşuşu arasindaki bağ gosterilmiş olup bunun fertilite uzerindeki etkisi henuz cok acık değildir. Sigaranin bırakılmasının genel olarak sağlık kalitesini yukselteceği acıktır.
Eğer sigara kullanıyorsanız, tum yaşantınız ve ureme sağlığınız icin bırakmanızı oneririz.
Stres
Stresin infertilite uzerine etkisi belirgindir. Orneğin stres nedeniyle kadında anovulasyon (yumurtlamanın oluşmaması) olabilir. Cok acıktır ki Kısırlık tedavisi, ister klasik ister tup bebek yontemleri ile olsun, ciftler uzerinde buyuk stres, kaygı, gerginlik, korku, uykusuzluk, ic sıkıntısı, depresyon gibi değişik derecelerde psikolojik baskılara neden olabilmektedir.
Bazı kısırlık vakalarında cok kısa tedavi suresi veya ilk denemede gebe kalma gercekleştiğinde bu tur psikolojik sıkıntılar daha hafif atlatılabiliyor. Diğer taraftan, uzun suredir tedavi gormelerine rağmen gebe kalamayan ciftlerde sorunlar daha ağır hale gelebiliyor.
Tedavi suresince merkezimizde psikoloğumuzdan bu konuda destek almanız bu stresi yenmekte onemli katkı sağlayacaktır. Yapılan calışmalar, stresi azaltmanın başarı şansınızı artırabileceğini gostermiştir.
Kafein
Yapılan calışmalar gunluk kafein alımının gunde 50mg’ın altında tutulması gerektiğini gostermiştir. Boylece kafeinin gebelik şansını duşurucu etkisinden kacınılabilir. Kafein, kahve, kola. cay ve cikolatada değişik miktarlarda bulunmaktadır.
Kilo
Kadının kilosunun boyu ile uyumlu olup olmadığını belirlemek icin ‘vucut kitle indeksi (BMI)’ kullanılır. Bir kadının BMI’sı 20-24 arasındaysa normal, 25-29 arasındaysa kilolu, 30-39 arasındaysa yuksek kilolu, 40 ve uzerindeyse aşırı kilolu olarak değerlendirilir.
Vucut-kutle indeksi (BMI) 30’un uzerinde olan bayanlara kilo vermeleri gebelik şansını artıracağı gibi gebe kalınması durumunda oluşacak aşırı kiloların sebep olduğu kilolu bebek doğurma, zor doğum ve sezeryanla doğuma gerek duyulma eğilimi gibi olumsuzluklar da onlenmektedir.
Bunun yanısıra kilonun aşırı duşuk oluşu da doğurganlığı olumsuz etkileyen faktorlerdendir. BMI’I 20nin altında olan bayanlarda menstrual siklus bozulabilmekte hatta bazı beslenme bozuklukları ve aşırı egzersiz ile oluşan ileri derecede kilo kayıplarında adetler tamamıyla kaybolmaktadır. Yapılan calışmalar, duşuk kilolu kadınların, ortalama 2.700 ila 3.600 kg aldıktan sonra yarısından fazlasınınkendiliğinden gebe kaldıklarını gostermiştir.
Vitamin Desteği
Yapılan calışmalar, gebelik oluşmadan once folik asit kullanımının, bebeklerde noral tup defekti gorulme olasılığını neredeyse %50 azalttığını gostermiştir. Bu nedenle Gebe kalmayı planlayan kadınların Gebelikten 1-2 ay once her gun en az 0.4 mg folik asit almalarını tavsiye ediyoruz.
Marul, avocado. dere otu, ceviz, badem, brokoli, bezelye, ıspanak, kavun, , muz, portakal, lahana, yeşil biber, unlu mamuller ve ekmek cok iyi birer folik asit kaynağıdır. Yeterli folik asit alındığından emin olamıyorsanız, folik asit iceren multivitamin preparatlarını kullanabilirsiniz.
Cinsel İlişki Planı
Yirmisekiz gunde adet goren bir hasta icin ortalama yumurtlama gunu 14. gun, 30 gunde bir adet goren hasta icin 16. gundur. Yani yumurtlama sonrası donem sabit olup, genellikle 14 gundur. Bu nedenle yumurtlama donemi duzenli adet goren hastalarda iki adet arası donemden 14 cıkarılarak bulunabilir. Ancak yumurtlama gunu +/- 3 gun değişiklik gosterebilir. Bu nedenle gebelik şansını artırmak icin aktif cinsel ilişki donemi uzatılmalıdır. Duzenli ve 28 gunde bir adet goren hastalarda adetin 10-17 gunlerinde (kanamanın 1.gununden saymak gerekir) iki gunde bir ilişkide bulunulduğu takdirde sorun yoksa 6 ayın sonuunda ciftlerin %75’i gebe kalır.

[h=2]Bursa Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]