damacana su

hangi damacana su
sağlıklı

damacana su analiz raporları



Sevgili melekler, az once paylaştığımız haberde de yazdığımız gibi 81 ilde yapılan araştırma sonucları Cuma gunu Sağlık Bakanlığı tarafından acıklanacak. Biz de bu yazımızda merak edenler icin damacana su nasıl ve nerede analiz ediliyor paylaşmak istiyoruz..






Damacana suların analizlerinin surduğu Turkiye'deki 7 laboratuvardan biri olan Ankara'daki Turkiye Halk Sağlığı Guvenliği Laboratuvarları kapılarını Anadolu Ajansı'na actı.

Laboratuvarda son bir haftada 14 şehirdeki farklı firmalardan alınan 200'un uzerinde numuneden, 48 parametre değeri mikrobiyolojik ve kimyasal analize tabii tutuldu.

Turkiye Hak Sağlığı Kurumu Tuketici Guvenliği Laboratuvarları Daire Başkanı Dr. Yıldırım Cesaretli, AA muhabirinin ambalajlı su analizlerine ilişkin sorularını yanıtladı.

Cesaretli, 2000'li yıllardan sonra Sağlık Bakanlığı'nın bunyesinde gercekleştirilen Avrupa Birliği Projesi kapsamında laboratuvarın cihazlarının alındığını, yontemlerin belirlendiğini ve calışanların eğitiminin tamamlandığını ifade etti.

Kapak bolumleri alkolle dezenfekte ediliyor

Laboratuvarın numune kabul biriminden alınan orneklerin ozel kodlama sistemiyle mikrobiyoloji laboratuvarına getirildiğini anlatan Cesaretli, şoyle devam etti:

''Oncelikle damacanaların elle tutulan kapak bolgeleri son derece mikroplu olduğu icin alkolle bir sure dezenfekte ediliyor. Sonra steril şartlarda damacanalar acılıyor. Damacanaların icerisinden steril ortamlarda pipetlerle ornek alınarak, test ortamına tabii tutuluyor.
Buralarda oncelikle su ornekleri, 48 saat sureyle mikrobiyolojik analize alınıyor. Ucuncu gun de bunların doğrulaması ve raporlanması işlemleri yapılıyor. Boylece halk sağlığını tehdit etmesi muhtemel bakterilerin analizi yapılıyor. Avrupa Birliği'nde hangi parametreler soz konusuysa burada da aynı parametreler ele alınıyor.''

14 ilden 200 numune incelendi

Cesaretli, laboratuvarlarında İc Anadolu Bolgesi'ndeki 14 ilden 200'un uzerinde numunenin 48 ayrı parametrede teste tabii tutulduğunu belirterek, testlerin uc gun icinde sonuclandığını, bu surecin sonunda raporların hazırlandığını ifade etti.

Numune sayısının artışının da bu testlerin guvenilirliğinde bir etkisinin olmadığını kaydeden Cesaretli, ''Ornek olarak numune yoğunluğu kapasitenin uzerinde diye calışmalarımızı farklı bir duzeye donuşturmuyoruz. Laboratuvarın kapasitesi gunde 20 ya da 30 su numunesini analiz etmekse bu sayıyı 60'a cıkarmıyoruz. Cunku her artış bir riski de beraberinde getiriyor'' dedi.

Cesaretli, damacanalarla birlikte şebeke sularında da mikrobiyolojik ve kimyasal tum parametrelerin analizini yaptıklarını belirtti.
Kimyasal analizde ise 30'un uzerinde parametrenin incelendiğini belirten Cesaretli, ''Bunlar icinde insan sağlığını tehdit edecek kanserojen maddeler dışında tarımdaki bocek oldurucu ilaclara, PH duzeyine, ağır metallere bakıyoruz. Halkımız buradan cıkan sonuclardan hic bir tereddut yaşamasın. Son derece guvenilir'' diye konuştu.

Erken uyarı sistemi devrede

Su Guvenliği Birimi Sorumlusu Uzman Biyolog Şenol Yılmaz ise şehir şebeke sularında uygunsuz parametreler icin acil uyarı sistemleri oluşturduklarını bildirdi.

Turkiye'de tum yerleşim yerlerinin şebeke sularının yazılımını oluşturduklarını belirten Yılmaz, ''Aynen secim sonuclarının acıklanması gibi Turkiye'nin tum şebeke sularında hangi uygunsuz durumlar var bunları inceleyebiliyoruz. Burada erken uyarı sistemi de mevcut. Hangi parametre uygunsuzsa bunu sistem uzerinden gorebiliyoruz'' dedi.

Şebeke suyunun analiz sonuclarının, sisteme otomatik olarak girildiğini anlatan Yılmaz, boylece şebeke suyunun kalitesinin kısa aralıklarla takip edilebildiğini soyledi.

Yılmaz, şebeke suyunun analiz sonucunun 2010 yılından once yaklaşık 1 ay surduğunu, ancak yeni teknolojilerle bu surenin 2-3 gune duşurulduğune dikkati cekerek, ''Uygunsuzluk durumunda mudahaleyi bir aydan uc gune duşurduk. Cok daha kısa bir sure bu. Bu onemli bir gelişme'' dedi.

Yılmaz, mikrobiyolojik kirlilik sonrasında su yapılarının klorlanması gerektiğine de işaret ederek, ''Super klorlama tabiriyle serbest klor duzeyinin 10 katı duzeyiyle su yapıları dezenfekte ediliyor, sonra normal surece donulmuş oluyor. Bu şekilde tedbirlerimiz oluyor'' dedi.

Evinde şebeke suyunu tercih ediyor

Soru uzerine evinde daha cok şebeke suyu kullandığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

''Şebeke suyunda şuna dikkat etmek gerekiyor. Bakanlık olarak suyun klorlanmasını istiyoruz ve bu konuyu onemsiyoruz. Vatandaşlarımız 'Suda klor kokuyor biz bu suyu icmeyeceğiz' şeklinde yanılgıya kapılıyor. Bu cok yanlış. Lutfen yerel teşkilatları vatandaşlarımız zorlasın ve klorlu su icmeyi talep etsinler. Klor bir dezenfektandır. Suyun muhtemel kirlenmesini onleyecek tedbir almış oluyorsunuz. Vatandaşlarımız mutlaka klorlanmış su icmeli. Koylerinde, kasabalarında ilcelerinde klorlanmıyorsa koy muhtarlarını, belediye başkanlarını, il ozel idarelerine klorlu su icmek istediklerini belirtsinler.''