Bugun Sizlerle, Episode 2 İncelememi paylaşacağım.

Cok guzel bir hava, tam av havası. Mark, Lee ve Kenny (Mark Episode 1 ve Episode 2 arasında oyuna gelen yeni bir karakter) avlanmaya cıktılar. Zombiler, tavşanları ve bazı hayvanları yemişlerdi. Bize de avlanacak hayvan kalmamıştı fakat bir karga goruyoruz, tam ateş edeceğimiz sırada ormanda bağırma sesleri geliyor. İlk once Kenny sanıyoruz fakat 3 tane adam, biri oğretmenleri, geriye kalanlar 2'si ise oğrenci, oğretmenleri bir tuzağa yakalandığı icin ayaklarını kıpırdatamıyordu ve oradan cıkaramıyordu. Biz ise size yardım edeceğiz diyoruz. Bağırma seslerinden gelen zombileri Kenny ve Mark oyalıyor, biz de o arada baltamızla oğretmenin bacağını kesmeye başlıyoruz. Bacağını ortadan kestikten sonra oğretmen bayılıyor. Kenny oğretmeni kucaklıyor ve gitmeye başlıyoruz ki oğrencilerden biri zombilere yem oluyor. Ardından hotelin dışındaki avluya getiriyoruz. Larry gene sinirlenmeye başlıyor, “Yeni bir boğaz mı? Zaten kendi karnımızı doyuramıyoruz.” vb. şeyler diyor. Katjaa adamı kurtarmaya calışıyor, yanındaki oğrencinin ismini de oğreniyoruz: Ben. Clementine Ben'i yanına alıyor, ardından Lilly bugunku yemekleri sen dağıt, bakalım zor muymuş kolay mıymış, ne zorluklar cektiğimi anla diyor. 4 parca yemek veriliyor, istediğimiz kişilere veriyoruz. Ardından Katjaa, Kenny ve bizi, yani Lee'yi cağırıyor. Katjaa cok kan kaybetmiş, artık yapacak bir şey yok diyor. Kenny kahretsin deyip uzaklaşıyor. Katjaa ile konuşurken oğretmen zombiye donuşuyor, Lee yardım istiyor. Yemeği dağıttıktan sonra baltayı birine veriyorduk, Larry veya Mark hangisine verdiyseniz, o sizi kurtarmaya geliyor. Baltayı cama saplıyor Lee biraz uğraştıktan sonra. 1. Episode'da kimi kurtardığınıza bağlı: Carley veya Doug. Ben Carley'i kurtarmıştım. Carley, silahla zombinin kafasına vuruyor, ardından Larry gene sinirleniyor, sizin yuzunuzden birini kaybediyorduk diyor. Ben'e bunu acıklamasını yapmasını istiyoruz. Ben, siz bilmiyorsunuz ha, herkes geri donecek, ısırılmasına gerek yok, beyin yok olmadıktan sonra hepimiz tekrar geri geleceğiz diyor. Ardından 2 adam benzin aramak icin yola cıkmış, bizim hotelin onunden gecerken Carley silahını cekiyor. Ne yapıyorsunuz burada vb. şeyler diyor. Adamlarla benzin karşılığı, yemek diye anlaşıyoruz.

Bizim bir mandıramız var, oraya gelirseniz size yemek ikram ederiz diyorlar. Secim yapıyoruz fakat her 2 yolda da, mandıraya gidiyoruz. Yolda kac kişisiniz vb. sorular soruluyor. Mandıraya ulaştıktan sonra Carley ve Ben grubun geri kalanını getirmeye gidiyorlar. Biz ise mandırayı guvenli mi değil mi araştırmaya başlıyoruz. Bizden aldıkları benzinle jeneratoru calıştırıyorlar. Elektrikli citler sayesinde zombiler bolgeden uzak tutuluyor. Bu arada St. John kardeşlerin annesi bize yemek veriyor. St. John kardeşler bize yardım ederseniz cok mutlu oluruz diyorlar. Bazı zombiler citlere takılı kalıyorlar, onları dışarı atarsanız cok mutlu oluruz diyorlar. Mandırayı biraz daha araştırdıktan sonra Mark ve biz citlerden zombileri temizliyoruz fakat citin bir bolgesi duşmuş halde. Onu duzeltmek icin dışarı tarafa cıkıyoruz ve o sırada elektrikli citler calışıyor. Mark sırtından oklanıyor o adamları tanımıyoruz ve bizi oklamaya başlıyorlar. Biz karşımızdaki traktorun arkasına geciyoruz, onu hareket ettiriyoruz bir kac zombi traktore takılıyor. Onlardan kurtuluyoruz ve mandıraya donuyoruz. O arada grubun diğer uyeleri de gelmişler. Ben ve Carley nerde diyoruz, onlar biraz gec gelecekler diyorlar. Mark'ın sırtındaki oku gorunce Mark ne oldu diyorlar. Ev sahibi kadın onu alıyor ve iyileştirmeye başlıyor. Katjaa ise mandıradaki hasta ineği Maybelle'yi iyileştirmeye gidiyor. St. John kardeşlere biraz atar yapıyoruz, bu adamların kim olduklarını anlatıyorlar. Onlar yukardaki market calışanları… Zombiler gelmeye başlayınca ac kaldılar, onlarla anlaşma yaptık fakat anlaşmaya uymadılar. Onların bir kampını bildiklerini soyluyorlar, o kampa gidiyoruz. Araştırırken Clementine'nin kayıp şapkasını buluyoruz ve tam şapkayı alıyoruz bir kadınla karşılaşıyoruz, elinde okla. Konuşuyoruz -tabi sert bir konuşma- kadın oku hayalarına atmayı planlıyorum diyor. Clementine'nin şapkasını nerden buldun diyoruz. Sen onu benden aldın diyor kadın. Cok fazla konuşmadan St. John kardeşlerden buyuğu onu silahla tam kafasından olduruyor. Ardından mandıraya donuyoruz, oradaki ahıra girdikten sonra biraz araştırıyoruz, oradaki bir kapı dikkatimizi cekiyor. Kenny de senin de dikkatini cekti değil mi diye soruyor. Clementine'e şapkasını veriyoruz, ahırdan cıkıyoruz, jenaratoru bozuyoruz. Bu arada St. John kardeşlerden kucuk olanı jenaratorle uğraşıyor, biz de bu arada o kapıyı acma calışıyoruz. O arada akşam yemeği vakti geldiği icin zil sesi geliyor. Biz kapıyı acıyoruz ve bakıyoruz ki her yer kan dolu. İp, bıcak, testere vb. kesici aletler… St. John kardeşlerden kucuk olanı burası bizim hayvan kesim alanımız diyor fakat bizi inandıramıyor. Masaya oturuyoruz fakat ailenin annesi, ellerini yıka diyor. Hemen merdivenlerden yukarı cıkıyoruz ve araştırıyoruz, yatak odasına giriyoruz, oradaki ışık ilgimizi cekiyor. Orda bir dolap var, onu koşeye cekiyoruz ve bir de ne gorelim, Mark'ın bacakları yok ve artık olecek durumda. “O yemeği yemeyin!” diyor. Hemen aşağı koşuyoruz, Clementine'e yemeği yeme diyoruz, ardından tartışma cıkıyor. Sonra kafamıza silah darbesini alıyoruz ve bir odaya kapatılıyoruz.

Larry kalp krizi geciriyor ve artık olecek duruma geliyor. Ya ona ya da Kenny'e yardım ediyoruz ve oradaki klima borusu havalandırması dikkatimizi cekiyor. Bu arada Kenny oradaki kutulardan biriyle Larry'i olduruyor. O klima havalandırması icin bozuk para gibi bir şey lazım. Hotelin orda Larry'de bozuk para olduğunu oğreniyoruz, cesedini araştırıyoruz ve bozuk paralarla havalandırmayı acıyoruz. Clementine'i oradan yolluyoruz. Geliyor kapıyı acıyor. Ardından Kenny ve biz, orda korumalık yapan St. John kardeşlerin buyuğunu oldurmeye calışıyoruz. Fakat birden arkasını donuyor biz de ahırdaki kapılardan birine giriyoruz, kontrol ediyoruz ve cıktığımızda silahı tam kafamızda doğrultulmuş şekilde goruyoruz. Ardından biraz uğraştıktan sonra o kardeşi tuzaklardan birine atıyoruz, ayağı takılı kalıyor. Onu oldurursunuz veya bırakırsınız. Bırakırsanız Clementine mutlu olur. Ardından Duck ve Katjaa'nın sesleri gelmeye başlar, Kenny koşar. Carley ve Ben yeni geliyorlar, onlara durumu kısaca ozetliyoruz. Ardından evin icine giriyoruz ve Mark'ın zombileşmiş halini merdivenin yukarısında goruyoruz. Katjaa'yı esir alan evin sahibini, yukarı doğru goturmeye calışıyoruz. İyice yukarı gittikten sonra, Mark'ın zombileşmiş hali tarafından oluyor. Yağmur şiddetini arttırıyor ve Duck'un sesi geliyor. St. John kardeşlerden kucuk kardeş onu esir almış. Kenny koşuyor fakat vuruluyor. Carley ise onu vuruyor. Pek etkilenmese de Duck kurtuluyor, biz de onla dovuşmeye başlıyoruz. Bizi elektrikli citlerin yanına goturuyor. Eğer Larry'e kalp krizi gecirdikten sonra yardım ettiyseniz Lilly sizi kurtarır, fakat etmediyseniz kendiniz kurtuluyorsunuz ve biraz dovdukten sonra bırakıyoruz veya olduruyoruz. Elektrikli citler de yağmur yuzunden bozuluyor ve devre dışı kalıyor. Ardından biraz ilerledikten sonra bir araba goruyoruz bir suru erzak ve yiyecek. Onları aldıktan sonra 2. Episode sonlanıyor. Bu kadar, umarım beğenirsiniz.