Sınav doneminde anne babalarda en az cocuklar kadar kaygılıdır. Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Cocuğunuzun geleceği konusundaki endişeleriniz cocuğunuza yansır. Bu nedenle oncelikle aileler kendi kaygılarını azaltmaya calışmalıdırlar. Cocuğumuzun kaygısını artırmak sadece ona baskı yapmak veya olumsuz sozler soylemekle artmaz. Olumlu cumleler kursak bile, beden dilimiz yuz ifademiz ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlar olumsuzsa kaygımız cocuğumuza gecer. Ağızdan cıkan ile bedenlerin soylediği celişiyorsa oğrenci daha cok beden diline dikkat edecektir. ‘Ben senin başarılı ve mutlu olmanı istiyorum’ derken ‘başarılı ol ki cevreye rezil olmayalım’ diye duşunuyorsanız ona destek olamazsınız. Cok fazla sorumluluk alan kaygılı cocuklarda ‘sana cok guveniyoruz mutlaka başaracağına inanıyoruz’ denmesi bile ‘bana cok guveniyorlar, ailemin guvenini boşa cıkartırsam’ duşuncesine ve kaygıya sebep olabilir. Bu nedenle sonuca değil surece odaklanmak ve ‘elinden geleni yaptığına inanıyoruz, zaman zaman başarısız olsan bile calışmaya devam eder ve elinden gelenin en iyisini yapmaya calışırsan istediğin hedefe ulaşırsın, senin yanındayız, bunun icin biz de elimizden geleni yapmaya hazırız’ denmesi cocuk icin rahatlatıcı olacaktır.
Onu ne kadar sevdiğinizi ona her zaman hissettirin. Bir cocuğun başarılı olması icin motivasyona ihtiyacı vardır. Bunun icin cocuğun başarabileceği kapasiteye sahip olduğuna inanması, başarmaktan keyif alması gereklidir. Cocukların en cok anne babalarından ovgu aldıklarında mutlu olur. Cocuklar anne babalarda duş kırıklığı yarattıklarını hissetmeye başlarlarsa, ice kapanma, yetersizlik duyguları ortaya cıkar. Cocuğumuzdan kapasitesinden fazlasını ister, yapabildiklerini gormez, yapamadıklarını yuzune vurur, surekli tembelsin derseniz, bir sure sonra cocuk da bu durumu kabullenir, ozguvenini ve calışma mucadele etme motivasyonu kaybeder. Sadece başarılı olduğunda sevgi ve ilgi goren, başarısızlıklarında eleştirilen cocuklar, kendi değerlerini sadece başarılı olmaya bağlayacakları icin, kendilerine guvenmez ve en ufak başarısızlıkta sınav kaygısına kapılabilirler. Konuyu oğrenip oğrenmediğine değil de, sadece sınavda iyi not alıp alamayacağına odaklanır, sınavda başarılı olup olamayacağını duşunmekten ders calışmaya konsantre olamaz, sınav sırasında heyecandan bildiklerini unutur.
Gereğinden fazla fedakarlıktan kacının ve bunları hatırlatmayın, maddi olarak aşırı fedakarlıkta bulunmak, bu fedakarlıkların surekli hatırlatılması oğrenciyi ders calışamaz hale getirir, “ailemin bu fedakarlıklarına yanıt vermek zorundayım.” biciminde duşunerek daha fazla kaygılanabilir.
Negatif motivasyondan uzak durun. Bazı anne babalar cocuklarının motivasyonunu artırmak icin; ‘Bu kadar calışmayla kazanamazsın“ gibi soylediği sozler, hırslanıp calışmasını sağlamayacağı gibi, cocuğun ya inatlaşmasına ya da kaygıdan calışamamasına neden olur
Cocuğunuzu hicbir zaman başka cocuklarla kıyaslamayın, ornek gostermeyin. Eşiniz veya cocuğunuz sizi başkalarıyla kıyasladığında ne hissediyorsanız, cocuğunuz da onu hisseder. Kendi eksiklerini goremez veya aşırı abartır, ofkelenir, sizi suclar, motivasyonu azalır, kaygısı artar. "Amcanın kızı tıbbı kazandı, havasından yanına varılmıyor, aman bizi mahcup etme." vb. turunden yaklaşımlar cocuğunuza zarar verebilir. Cocuk, ailesinin ve başkalarının gozunde kendisinin değil, sınavdaki başarısının onemli olduğunu duşunur ve sınava gercek dışı bir anlam yukler.
Cocuğunuzdan beklentilerinizde gercekci olmaya calışın. Objektif bakıldığında belli alanlarda kuvvetli yonleri olabileceği gibi belli alanlarda da zayıf ozellikleri olabilir. Aşırı beklentiye girmeyin. Her anne baba cocuğunun ozel olduğunu duşunur. Beklentileriniz ile cocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa cocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir. Bazen aşırı pohpohlamak, ’Cok zeki ama calışmıyor’ sozleri, cocuğun kendini dev aynasında da gormesine ve tembelliğine sebep olabilir. Cocuğumuza vereceğiniz mesaj; ‘her ne yaparsan yap, elinden gelenin en iyisini yap, beklentimiz ise ‘başarıya değil, amaclı, planlı programlı, calışmasına yonelik’ olmalıdır.
Cocuğa, sınavların onun kişiliğini değerlendiren bir olcu olmadığı, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parcası olduğu, hayatın sonu olmadığı anlatılmalıdır. En iyiyi isteyen mukemmeliyetci ebeveynler cocukta hata yapma korkusuna neden olur. Cocuğun Hatasını duşunmesini sağlamak, birlikte cozumu konuşabilmek onemlidir. Sınavdan veya odevinden duşuk not almış morali bozulmuş bir cocuğa “ben sana soyledim, baştan savma yapmışsın, son ana bırakıyorsun” yerine “uzgun gorunuyorsun, bir sonraki odevinden, sınavından iyi not alabilmek icin nelerde eksiğin var bunu konuşabiliriz” diyebilmek cocuğun hatalarından ders almasına yardımcı olmamızı sağlar.


[h=2]İzmir Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]