Cocukta depresyonDepresyon cocuklarda sık gorulen, ciddi,tekrarlayıcı, cocuğun sosyal ilişkilerini ve okul performansını ciddi olcude azaltan, ancak tedaviye iyi yanıt veren,tedavi edilmediği takdirde kronikleşebilen ya da intiharla sonuclanabilen bir hastalıktır. Son 30 yılda cocuklarda ve genclerde intihar girişimlerinin artması ilginin bu yaş gruplarına yonelmesinde etken rol oynamıştır. Depresyon cocuk ve genclerde oldukca sık gorulen bir bozukluktur. Okul oncesi her yuz cocuktan birinde, okul cağı cocuklarında her yuz cocuktan ikisine, ergenlik doneminde her yuz cocuktan 8'inde gorulmektedir. Yani her sınıfta ortalama 1-2 cocuk depresyon riski altında demektir.
Cocuklukta başlayan depresyonların bircoğunun cocukluk ve erişkinlik donemlerinde de surduğu gozlenmiştir. Bu bozukluk ne kadar erken başlarsa kalıtımsal etkenlerin o kadar etkin olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca hastalık ne kadar erken yaşta başlarsa gelişimi o kadar olumsuz yonde etkileyeceği ve kişinin hastalıkla gecireceği yıllar artacağı icin olumsuz etkilerin daha fazla olacağı duşunulmektedir. Bu nedenle bu hastalığın erken fark edilmesi acısında anne-baba ve oğretmenlere buyuk gorevler duşmektedir. Daha once psikiyatrik bozukluğu olmayan bir cocukta belirtiler aniden başlarsa bunu fark etmek daha kolay olabilir ancak belirtiler sinsi başlarsa bu durum gozden kacabilir.
Cocuklardaki depresyonlarda erişkindekilerden faklı olarak baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı, halsizlik gibi bedensel yakınmalar daha fazla gorulur.
Cocukta depresyonda gorulen yakınmalar genellikle şunlardır;
-Konsantrasyon ve dikkat bozukluğu
-Oğrenme gucluğu
-Değersizlik duşunceleri
-Kendine guvende azalma
-Heyecan
-Cabuk ve sık ağlama
-Alınganlık
-Cevreye ilgide azalma
-Yalnızlık hissi
-Sevilmediği duşuncesi
-Ders başarısında duşme
-Uyku bozuklukları
-Mutsuz yuz ifadesi
-İştah değişiklikleri
-Duşunmede yavaşlama
-Karar vermede zorluk
-Eskiden zevk aldığı şeylerse mutlu olamama
-Gelecekle ilgili karamsarlık veya beklentisinin olmaması
-Oyun oynamada azalma
-Konuşmada azalma
-Can sıkıntısı
-Cabuk yorulma
-Merak duygusunda azalma
-Kendine kızma
-Kendini beğenmeme
-Kolay sinirlenme
-Gece korkuları
-Alt ıslatma
-Sık hastalanma (bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle)
Eğer oğretmenler oğrencilerinde bu belitilerin birkacını bile goruyorlarsa aileyi uyarmalıdırlar.
Cocuklarda depresyonu başlatan nedenler genellikle sevilen bir kişinin kaybı,anne-baba boşanması, gecimsizliği, alışık olduğu bolgeden taşınma gibi onemli değişiklikler, hastane yatışı, kronik bir hastalığının varlığı,ailenin uygunsuz yaklaşım tarzları (ilgisiz, cocuktan beklentisi yuksek, aşırı eleştirici ve aşırı kollayıcı ailelerin cocuklarında daha sık depresyon gorulur) olabilir.
Ozellikle birinin kaybı, anne yoksunluğu, anne-babadan ayrılma sonucu ortaya cıkan yas kolaylıkla depresyona donuşebilmektedir.
Daha 13 yaşına gelmeden babaları olen cocuklarda depresyonun daha cok ortaya cıktığı gorulmektedir. Anne babada ciddi depresyon olan cocuklarda da model alma yoluyla oğrenme ve anne babanın yetersizliğine bağlı depresyonlara sık rastlanmaktadır.
Ayrıca dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, oğrenme gucluğu, alt ıslatma, konuşma gucluğu, kaygı bozukluğu gibi sorunları olan cocuklar da yetersizlik duyguları nedeniyle depresyona adaydırlar. Arkadaşları tarafından orneğin konuşması nedeniyle alay edilen veya yaramaz olduğu icin dışlanan, oğrenme sorunları nedeniyle tembel olarak nitelendirilen cocuklar zamanla ozguvenlerini kaybederek depresyona suruklenebilirler. Bu nedenle oğretmenlerin bu tip cocukları gozlemlemeleri, sınıf icinde cocuklar arasındaki ilişkileri izlemeleri, cocukları birbirlerini dışlamamaları konusunda eğitmeleri, yardımlaşmaya paylaşmaya ozendirmeleri zorlanan cocukların uyumunu kolaylaştıracaktır. Ayrıca cocukların olumlu yanlarını on plana cıkaracak ortamlar yaratmaları, ustesinden gelebilecekleri sorumluluklar vererek başardıklarında onore etmeleri cocukların ozguveninin artmasında faydalı olacaktır. Cocuklarla birebir goruşerek kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar yaratmak, yardım alabilmeleri icin rehber oğretmenle iletişim kurmalarını sağlamak, aileleri bilgilendirmek ve gerekirse rehber oğretmenle işbirliği yaparak aileyi ve cocuğu bir uzmana yonlendirmek gereklidir. Bilinmelidir ki depresyondaki cocuğun tedavisi dort ayaklıdır; doktorun yapacakları, ailenin yapacakları, oğretmenin ve rehber oğretmenin yapacakları ve cocuğun kendisinin yapacakları. Depresyon tedavisinin mumkun olması ve ele alınmadığı takdirde cocuğun hem sosyal hem akademik hem fiziksel acıdan olumsuz etkilenmesine neden olarak yaşam kalitesini duşurmesi nedeniyle mutlaka duzeltilmesi gereken bir durumdur.



[h=2]İstanbul Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]