Cocuğunuz Kendi Cinsel Kimliğini Keşfediyor!
Cinsel Gelişime Merak, Kucuk Yaşta Başlar
Cocuklar doğdukları andan itibaren yaşamı bir an once keşfetmeye calışırlar. Bu keşif yolculuğunda cocuklar, zaman zaman etraflarındaki yetişkinleri bıktıracak kadar cok soru sorarlar. Bu sorulardan bazıları oyle onemlidir ki, yanıtsız bırakıldığında ya da onemsenmediğinde cocuğu cok onemli problemlere taşır. İşte bu denli hassasiyet gerektiren konu ‘cinselliktir’. Aslında ilk temas ve haz hissi bebeklikte, cinsiyet organı ebeveyn tarafından temizlenirken başlar. 1-3 yaş arasında da tuvalet eğitimi ile cinsiyet organı gundemde kalır. Bu yaşlarda cinsiyet organı ile oynama, dokunma, surtunme davranışları gorebiliriz. Yetişkinlerin yaşadığı gibi cinsel ihtiyaclar nedeniyle bunu yapmaz cocuk; cunku cinsiyet hormonları henuz aktif değildir. Cocuk bu davranışları keşfettiği hazzı tekrar yaşamak amacıyla yapar. Bu da oldukca normaldir.
Biraz buyudukce, cinsel organını anlamaya donuk sorular sormaya başlar.; cinsel kimliğini oluşturmaya calışmaktadır. Cocukların en cok sordukları ilk sorular once kendi cinsel organlarını tanımaya hemen ardından karşı cinsi tanımaya yoneliktir (Bilir ve Alpsan,1977). Kendisini inceleyen cocuk, kendisi gibi olmayanları da inceleyerek kim olduğunu netleştirir. Boylece kişiliğini oluştururken ‘cinsiyetimle ben kimim?’ sorusuna da bir cevap bulmaya calışır.
Anne-baba ve buyuk kardeşlerinin hatta akraba cocuklarının kendi cinsiyetlerine dair ozellikleri nasıl taşıdığını izler, cinsiyet organlarına nasıl baktığını, değer yargılarını anlamaya calışır. Bu kişilerle olan yakınlığına ve hayranlık duzeyine gore, ya onlar gibi olmaya calışır, ozdeşim kurar ya da anne-baba vd.’nin taşıdığı cinsiyet davranışlarına zıt davranışlar geliştirebilir. Ailedeki kişilerin cinsiyet davranışları cocuğun kendi cinsiyetine verdiği anlamın temelini oluşturur.(Kaplan ve Sadock 2004).
Ailede atılan bu 0-5 yaş arası ilk anlamlı temeli, okul hayatındaki oğrenmeler takip eder. Cinsel gelişim ile ilgili bu yaşlarda verilmemiş bilgiler varsa, cocuk bu konuya daha yoğun gizli ya da acık merak duyacaktır. Doğru bilginin eksikliğini, basın-yayın organlarından oğreneceği hatalı bilgilerle, bilgisiz yaşıtlarından gelen mesajlar ve davranışlarla dolduracaktır. Bu noktada, ailede ve okulun ilk yıllarında verilen cinsel eğitim buyuk onem kazanmaktadır. Cinsel eğitim hem ebeveynlerin hem de okul oncesi oğretmenlerinin asli gorevleri arasındadır.
Cinsel Eğitim Nedir?
Cinsel eğitim denince kişilerin aklına ilk gelen, cinsel organların ve bolgelerin isimleri, ne işe yaradıkları, ureme ve bununla ilgili konular olmaktadır. Gercekte cinsel eğitim bundan cok daha kapsamlı ve anlamlı olmalıdır.
Cinsel eğitim bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, insan cinselliğine karşı, başkalarının haklarına, goruş ve davranışlarına saygılı bir bakış acısı edinmesi ve olumlu davranış bicimleri ve değer yargıları geliştirmesi eğitimidir.
Cocuklar cinsel meraklarını bazı soru ve davranışlarla hissettirirler:
“Neden babaların bıyıkları var?”,“Neden babalar etek giymez?”,“Neden kızların organı farklı?”, “Annelerin goğusleri var ama babaların yok, neden?” gibi sorular sorabilirler,
Anne veya baba banyo yaparken ya da tuvalete girdiklerinde onları izleyebilirler,
Doktorculuk oynayarak bedenin cinsiyet organını tanımaya calışabilirler,
Evcilik oynarken, anne-baba ve değişik rolleri ustlenebilirler,
Bazen cok heyecanlı, gergin, korkmuş iken cinsel organına dokunup rahatlamaya calışabilirler, surtunme davranışı gosterebilirler,
Arkadaşları ile cinsellik hakkında konuşmak isteyebilirler,
Kızsa erkek, erkekse kız arkadaşı olduğunu ve onunla evleneceğini, bebek yapmak istediğini soyleyebilirler,
Giyinirken veya banyo yaparken yalnız olmak isteyebilirler, odasında yatağında yalnız kalmak isteyebilirler,
Ayıp şakalar ve sozler duyduğunu soyleyip, bunları tekrar etmek isteyebilirler,
Karşı cinsten birini rol gereği taklit edebilir, karşı cinsin kıyafetlerini veya oyuncaklarını beğenip edinmek isteyebilirler,
Hayvanların uremelerini merak edip sorular sorabilirler,
Diğer cocukları ve yetişkinleri opmek, onların kendisini opmelerine izin vermek isteyebilirler,
Bazı cocuklar ise hic soru sormaz, tum bu merak berlirtilerini gostermeyebilirler. Ama bu onların cinsel gelişimleri hakkında bilgi sahibi olmalarına engel değildir, aslında hissettiği, fark ettiği, izlediği bu alan hakkında onun da bilinclenmeye ihtiyacı vardır, sadece bunu baskılıyordur.
Bu durumlar, anne-babanın da cinsiyetle ilgili ilk kez bilincli davranışta bulunduğu andır. Cunku bu ana kadar cinsel eğitimin bir anlamda gizli kaldığını, su ustune cıkmadan surduğunu soyleyebiliriz. Aslında tum yaşlarda sorulan cinsel sorularda en onemli nokta anne-babanın soruları cevaplarken sergilediği tutumlardır.
Cocuğa Cinsel Eğitimi Ebeveynlerden Hangisi Vermelidir?
Cocuklara cinsel eğitim vermek sadece annenin gorevi değildir. Hem anne hem babanın gorevidir. Cocuk hangi ebeveynini kendine yakın hissedip soru soruyorsa o ebeveyn cinsel eğitim vermeye başlamalıdır. Hatta soru gelmese bile okul oncesi yaşlarda cocuğa, kitaplardan da yardım alarak bilmek istedikleri anlatılmalıdır.
Anne ve babaların kendilerinin de konuşmaktan utandıkları bir konu olduğu icin, cevap verirken sıkılabilirler, caresiz hissedebilirler, cocuğun bilmek isteyeceğinden fazlasını anlatmaya calışabilirler ya da cocuğu azarlayıp konuyu kapatabilirler. Bunlar cocuğa bazı mesajlar verir: ‘Cinselliğinle ilgili konuşmak zordur, kotudur.’, ‘Biz bu konuda yetersiz bilgiye sahibiz, bize sorma, bizden başka kaynaklardan oğren.’, ‘Cinsel organın hakkında konuşmak beni kaygılandırıyor, demek ki ortada korkulacak bir şey var.’, ‘Kendine ait olan bu parcan ayıp bir şey, utanılacak bir parcan var, o yuzden gormezden geliyorum.’ Bunun gibi mesajları anne-babalar hatalı tutumlarla, istemeden cocuğa aktarabilirler. Kacmak, konuşmamak ya da suclayıcı yaklaşmak, kendine ait cinsel kimliğini geliştirirken cocuğa zarar verebilmektedir, bu tutumları sergilemekten kacınmak gerekir.
Anne-Baba- Cocuk Arasında Bedensel Sınırların Olması Onemlidir
Anne ve babalar bebeklikten itibaren cocuklarını kendi parcaları olarak gorurler. Cocuk bebeklikten itibaren, anne-babasından ayrı bir birey olma yolculuğuna girer; ama aynı şekilde, anne-baba da cocuklarından ayrık olma yolculuğuna girerler. Bu karşılıklı ruhen ve bedenen ayrıklaşma hali bazı ailelerde yeterli ve istenen duzeyde ilerlemeyebilir.
Ayrık bireyler olma yolculuğundaki gecikmelerde şu durumlar gorulebilir:
Bazı anne ve babaların, cocuklarının ozel bolgelerine dokunmasından rahatsız olmaması,
Banyoya veya tuvalete aynı zamanda girmesi,
Cocuklarının (kendi yapabilecek yaşta olmasına karşın) tuvaletten sonra ozel bolgelerini temizleyebilirler,
Cocuğun anne ve babasının arasında yatması,
Cocuğun cinsiyet organını akrabaların arasında gosterme, ailenin bunu teşvik etmesi,
Cocuklarının yanında kendi ozel hayatlarına ait davranışlar sergilemesi,
Ebeveyn yatak odalarının kapılarını surekli cocuğa acık olması, cocuğun sınırları oğrenememesi.
Tum bu davranışlar ayrık bir cinsiyet kimliği geliştirmesinde cocuk icin zararlı sonuclar doğurur.
Ailelerin cocuklarına gostermeleri gereken sınır davranışları şu mesajları taşımalıdır:
Cinsiyet organın sana ozeldir, sana en yakın olan anne ve baban bile ona dokunamaz ve kimseye bunu gostermen gerekmez.
Sana cok yakın olsa da annen, baban, kardeşlerin veya arkadaşlarınla aranda gorunmez bir duvar vardır. Bedeninin ozel bolgelerini gormemeleri gerekir, sen de onlarınkini goremezsin. Bedenin sana aittir.
Sen kendi bedenini temizleyebilirsin.
Cinsiyet organın, kulağın, burnun gibi bir organdır, ayrıcalığı yoktur. Seni başkalarından ustun ya da aşağıda gostermez. Onun da her organ gibi işe yaradığı yerler ve gorevleri olmaktadır.
Anne ve babanın odası onlara aittir, senin bilmediğin ve bilmene gerek olmayan ozel paylaşımları olabilir, bu onları eş olarak hakkıdır. O odaya izinsiz giremezsin, bu nedenle kapı kapalıdır, izin alarak girmen gerekir.
Banyonu kendi başına yapabilirsin, ben senin yanında giyinik durup istediğinde yardımcı olacağım. Benim vucudum da artık bana ozel ve senin yanında cıplak olmayacağım.
Cocuklarınıza sınırı evde koymayı oğretirseniz, okul hayatında da akranları ile arasındaki bedensel ve ruhsal sınırı kendi koyacak ve kendini koruyacaktır.Aynı şekilde hayatında tanıdığı ya da tanımadığı yetişkinlere karşı da bedensel sınırlarını koyacak ve kendisini istemediği durumlarda koruyabilecek bağımsız bir birey olacaktır.
Cinsel Gelişimde Cocuklardan Gelen Zor Sorulara Pratik Cevaplar
Cocuklar sorduğunda ailelerin cevaplarken cok sıkıştığı bazı sorular vardır.
Zor Soru 1: Ben nasıl doğdum?
Uygun Cevap (3-6 yaş arası cocuklar icin): Senin olmanı istiyordum, kalbimdeydin ve karnıma duştun, doğdun.
Uygun Cevap (7-9 yaş arası cocuklar icin): Babanın vucudundaki bir sıvı vucuduma gecti, bir hucre oluştu. O hucre mercimek tanesi kadardı, karnımda buyudu ve sen oldun.
Zor Soru 2: Nerden cıktım?
Uygun Cevap: Benim vucudumda olan ozel bir kanaldan gectin. Yine vucudumda olan ozel bir delikten dışarıya cıktın.
“Cok acıdı mı?” diye sorarsa: “Evet biraz acıdı ama esneyen bir delikti o, esnedi ve cıktın.”
Zor Soru 3: Siz birbirinize sarılıp birbirinizi opuyor musunuz? Anne ve babalar bunu yapınca cocukları oluyormuş, ben de arkadaşıma sarılırsam cocuğumuz mu olacak?
Uygun Cevap: Sadece anne ve babalar cocuk yapabilirler, sizin yaşınızdaki cocuklar bunu yapamazlar. Evet biz birbirimize olan sevgimizi sarılarak gosteriyoruz. Senin yaşındaki cocuklar da birbirine sarılabilir, oğretmeninize de sarılabilirsiniz. İnsan sevdiklerine sarılır ama o izin verirse. Sevdiğini gostermenin pek cok yolu vardır, sarılmak bunlardan yalnızca birisi.
Zor Soru 4: Markettesiniz ve cocuğunuz yuksek sesle şunu diyor: Anne arkadaşımın organını gordum, onun var benim niye yok?
Uygun Cevap: Daha once cocuğunuza bu konuları ozel bir zamanda acıklamıştınız ve diyorsunuz ki: “İnsanların arasındayken yuksek sesle bunları konuşmak yanlış olur. Sana daha once anlatmıştım ama yine merak ettin, bunu evde ozel bir yerde aramızda konuşalım.”
Zor Soru 5: Baba, yabancı bir amca/teyze ozel bolgelerime dokunabilir mi?
Uygun Cevap: Bizim vucudumuzda bazı ozel yerler var bunu anlatmıştım sana. Onlara senin iznin olmadan kimse dokunamaz. Sadece sağlığın icin annen, baban ve doktorun dokunabilir. İzinsiz dokunmak isteyen ve rahatsız hissettiren biri varsa ona ‘hayır istemiyorum’ demelisin, ondan uzaklaşmalısın ve hemen bana veya annene haber vermelisin. Yanlışlıkla dokunmuş olabilirler, hemen korkma ama rahatsız hissedersen uzaklaş ve yine bana veya annene anlat.
Zor Soru 6: Anne, neden senin goğuslerin var, babamın yok?
Uygun Cevap: Ben bir kadınım, baban bir erkek. Erkeklerin de goğusleri var ama kadınlarınkinden farklı. Kadınlar cocuk sahibi olabildikleri icin goğusleri var. Cocuk doğduktan sonra annelerin goğuslerinden gelen sutle beslenir. ‘Peki bu neden?’ diye sorarsa, ‘Boyle yaratılmışız.’ diyerek sonlandırabilirsiniz.
Sevgili Anne ve Babalar,
Unutmayalım ki, gelişimin her alanında cocuk eğitimi sureklidir. Cinsel gelişim de zihinseli duygusal, sosyal ve bedensel gelişim gibi bebeklikten başlar, yetişkinliğe kadar devam eder. Ebeveynlerin gorevi bu alanda da cocuklarına her adımda cesurca ve gerektiği kadar yol gostermesidir.
‘Cocukların Cinsellikle İlgili Sahip Oldukları Tek Hak; Gerceği Bilme Hakkıdır.’ (Richard Ives)
Kaynakca:
‘Cinsel Gelişimde Sekiz Yıl Arayla Değerlendirme’
Turk Psikiyatri Dergisi 2008; 19(4):390-397
‘Ergenlerde Cinsellik’
Turan Set, Nezih Dağdeviren, Zekeriya Akturk, Genel Tıp Derg 2006;16(3)
Trakya Universitesi Tıp Fakultesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Edirne
‘Engelli Cocuk ve Genclerin Cinsel Eğitimi’
Doc.Dr. İsmihan ARTAN
Hacettepe Universitesi Cocuk Gelişimi ve Eğitimi Bolumu
‘Cocuğunuz Cinsiyetini Keşfederken’
Uzm. Psk.Danışman Elvan Ucur
Cevre Koleji Ebeveyn Semineri, Mart 2012
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocuklukta cinsel gelişim ve ailelerin yapması gerekenler
Sağlıklı Yaşam0 Mesaj
●36 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sağlık Forumları
- Sağlıklı Yaşam
- Cocuklukta cinsel gelişim ve ailelerin yapması gerekenler