Anksiyete (kaygı) bozuklukları benlik algısında duşme, sosyal izolasyon, sosyal işlevlerde yetersizlik ve akademik başarısızlıklarla birliktedir. Cocuklarda sıklıkla baş ağrısı, karın ağrısı ve irritabl bağırsak sendromu gibi fiziksel belirtiler gorulur. Tedavi edilmezse, zamanla kotuleştiğine dair kanıtlar vardır.
Geniş anlamda, anksiyete, tehlike beklentisi ile birlikte olan duygusal huzursuzluk olarak tanımlanabilir. Anksiyete, koruma ve uyumsal işlevi olan normal bir emosyondur. Korkular, genellikle gercek ya da hayali bir tehlikeye karşı normal bir tepki olarak duşunulur. Anksiyete turun devamı icin gereklidir. Gecici korku ve anksiyete normal cocuğun gelişiminin bir parcasıdır. Bu korkular, kendisine ya da başkalarına zarar gelmesi, belli bir durum hakkında yoğun endişelenme, ayrılık anksiyetesi olabilir.
Bazı korku ve anksiyeteler belli yaşlarda daha sıktır. Bebekler hemen yakın cevresindeki korku veren uyaranlardan korkarlar. On ikinci aydan itibaren yabancılardan, garip yerlerden ve yuksekten korkma başlayabilir. Okul oncesi cocuklar yalnız kalmaktan, karanlıktan, hayvanlardan ve hayali yaratıklardan korkabilirler. Okul cağı cocukları doğa ustu guclerden, değerlendirici ya da sosyal durumlardan, doğal afetlerden hastalık ve kazalardan korkarlar. Cocukluk korkularının normal uyumsal işlevi olduğundan normal korku ile anksiyeteyi ayırt etme her zaman kolay değildir. Gercekci olmayan korkuların ya da kaygıların onemli bir sıkıntıya, akademik, sosyal bir bozulmaya neden olması onemlidir. Belirtilerin zamanı da onemlidir (orneğin hafif seperasyon anksiyetesi cocukta ve ergende farklı şeyler duşundurur.)
Anksiyete uyarıcı bir işarettir, yaklaşan tehlikeyi haber verir ve tehdit ile ilgili onlemlerin alınmasını sağlar. Korku da anksiyeteye benzeyen uyarıcı bir işarettir. Anksiyete araştırmacıları anksiyete, korku ve fobiler arasında ayırım yaparlar. Korkuların tersine, fobiler bir uyarandan yoğun ozgul, devam eden (persistent) korkudur ve buna sıkıntı ve kacınma eşlik eder. Fobik tepkiler soz konusu durumun gereği ile orantısızdır, mantıksal duşunmelerden etkilenmez, sıklıkla korkunun normal gelişimsel doneminin dışında olur (or. buyuk cocuklarda canavar korkusu). Korku ve fobilerin tersine, anksiyete daha yaygıdır (diffuse) ve ozgul değildir. Korku, kaynağı bilinen, dışsal, kesin ya da catışmasız bir yanıttır. Anksiyete ise kaynağı bilinmeyen, icsel, muphem ve catışma sonucunda oluşmuş bir yanıttır. Bazı tıbbi hastalıklar veya psikiyatrik durumlar anksiyete bozukluklarına benzer belirtiler verebilir veya anksiyete bozuklukları bu hastalıklar veya durumlarla birlikte olabilir. Bu durum bir cocuk ergen psikiyatristi uzmanı tarafından ayırt edilmelidir. Cocuk ve ergenlerde tanıyı cocuk ergen psikiyatrisi uzmanı koyar.

[h=2]İstanbul Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]