[h=1][/h]Beslenme cocukta anneyi emmekle başlayan bir durumdur. Bu beslenmek dışında anne ile kurulan bağın da gostergesidir.
Emme doneminde cocukla kurulan sıcak temas ,tensel etkileşim cocuğun beslenmesi ile oluşan fiziksel gelişimi kadar psikolojik gelişimi icin de onem taşımaktadır. Annenin bebekten aldığı sinyalleri iyi okuması onemlidir. Beslenme esnasında aceleci olmama, doyduğu halde ısrarcı olmama gibi.
Genelde aile cocuğun memeden kesilme doneminde yaşanan sorunlar ya da sonrasında yemek yemede ki sorunları icin başvurmaktadır. Memeden kesme olayında annelerin dikkat etmesi gerek bazı durumlar vardır. Cocuk memeyi bırakmak istemeyebilir. Şoyle ki artık anne sutu yetersiz ve cocuk doymuyorsa, annenin emzirmesine engel bir durum varsa, işe başlaması gerekiyorsa, en onemlisi cocuğun artık memeden kesilme donemi geldiyse bu konuda annelere iş duşmektedir.
Anne sutu ile beslenme bazı otorler tarafından 24 ay diye belirtilmektedir. Şartlar uygun ise 12 aydan sonra ek gıdalarla bu devam edebilir. Fakat şartlar uygun değilse memeden kesme soz konusudur.
Memeden kesmede birden memeyi bıraktırmak cok mumkun olmayabilir. Bu nedenle meme uf oldu gibi soylemler, ya da memeye acı, tadı kotu şeyler surerek memeden kesmeye calışmak doğru değildir. Memeden aşamalı olarak kesmek en uygun yoldur. Emme sıklığını ve suresini kısaltarak başlamak uygun olacaktır. Ozellikle gece emzirmelerini en son aşamada kesmek , her istediğinde memeyi vermemek, dikkatini dağıtmak, beslenmede babaya da gorevler vermek, emme yerini sabitlemek, her yerde her şekilde emzirme eyleminden vazgecmek uygun yollardır.
Ek gıdalara gecildikten sonra aile cocuğum yemiyor diye gelebilir. Yeme ile ilgili fizyolojik bir sorun varsa yutma bolgesinde sorunlar, mide bağırsak sorunları bunlar emzirme doneminde ortaya cıkmış durumlardır ve gerekli mudahaleler yapılmalıdır. Boyle bir tıbbi sorun yokken cocuk gıdalara tepki goteriyorsa tutumsal olarak sorunlar olabilir.
Cocuk beslenmeye tepki gosterebilir. Bu onun bireyselleşme cabası olabilir. Ya da beslenmeyi size bir takım isteklerini yaptırmak icin kullanmayı oğrenmiş olabilir.Bu durumları inatlaşma olarak algılayıp direnc gostermek cozum olmayacaktır.
Unutmayalım ki gelişim surecinde cocuklarda bir cok alanda davranış değişiklikleri olabilir. Bazı tatları sevme, bazı tatları sevmeme ayrıntıları oluşabilir. Ve gelişim surecinde buyume oranına gore aldıkları gıda miktarlarında artma azalma olabilir.
Oncelikli olarak cocuğumuzun bireyselleşmesine izin vermeyi kendimize oğretmeliyiz. Yemek yeme ile ilgili net tutumları belirleyip ev icinde var olan tum buyukler olarak duruma aynı mesafede durmakta fayda vardır.
DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR:
Yemek saatlerini belirlemek,
Cocuğun tabağına yiyeceği kadar yemek koymak, hatta kendi alabilecek yaşta ise kendisinin almasına izin vermek,
Yemek yerken bazı kurallar koymak, masada herkesle oturarak yeme, ağızda lokma varken konuşmama, televizyon acmama gibi. Cunku elimizde kaşık peşinden koşarak beslemek doğru bir yontem değildir.
Ara oğunlerde tıkayıcı iştah kesici abur cuburlardan kacınmak, ozellikle sut vermek doğru bir yontem değildir,
Beslenmede ornek teşkil etmek, uygun davranışları gorerek oğrenmelerinin daha kolay olduğunu vurgulamak isterim,
Bunu yersen şunu alırım gibi ruşvet anlaşmalarından uzak durmak,
Yemek alışverişinde cocuğunuza da soz hakkı verin, nasıl sağlıklı gıda alışverişi yapılır oğretin,
Yemek hazırlama surecinde cocuğunuza sorumluluklar vermek sofraya oturmayı keyifli hale getirebilir,
Cocuğunuz kendi catal, kaşığını kendisi kullanmalı, dokerekte olsa o bireyselliği desteklemekte olumlu bir tutum olacaktır.
Bunlara rağmen cocukta yeme sorunu devam ediyor ve fiziksel gelişimini engelleyecek duzeyde sorun oluyorsa, gerekli tıbbi incelemeler yapılabilir. Eğer tıbbi bir sorun yok ise cocuğun yemeğe karşı direnci psikolojik acıdan bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.
En belirgin yeme bozuklukları olan BULİMİA ve ANOREKSİYA NERVOZA genelde 16-20 yaş aralığında ve kız cocuklarında daha sık gorulse de bazı yayınlarda daha kucuk yaşlarda da tanı konulduğu bilinmelidir. Bu bozuklukların gelişiminde de sosyokulturel, sosyoekonomik durumlar, aile tutumları, genetik yatkınlıklar, altta yatan başka psikiyatrik sebepler rol oynayabilir.
ANOREKSİYA NERVOZA:
Kişi ne kadar zayıf olsa da kendini obez hisseder,
Kilo almaktan cok korkar,
Gerekli vucut ağırlığını koruyamaz, ağırlık beklenen ağırlıktan %15 eksik duzeydedir,
Hastanın kilo kaybını acıklayacak herhangi bir malabsorbsiyon, diabet, guatr, ilac kullanımı, malignite vs yoktur.
BULİMİA:
Kişinin bir obezite oykusu olabilir ve kilo almaktan aşırı bir korku,
Gun icinde yemek yeme eylemi ile ilgili cok uğraşılar olur,
Tıkanırcasına yeme,
Yedikten sonra sucluluk, pişmanlık sonrasında kendini kusturma, laksatif kullanımı gibi durumlar izlenebilir.
Her iki durumda da tıbbi değerlendirmeler yapılmalıdır. Bu iki yeme bozukluğunda belirtiler zaman zaman ic ice gecebilir.
Laboratuar sonuclarında kansızlık, kan hucrelerinde azalma, elektrolit denge bozuklukları gibi sonuclar gorulur.
YEME BOZUKLUKLARINDA SOMATİK BELİRTİLER:
Menstruasyon kesilmesi,
Cilt altı yağlanmada azalma,
Metabolizma sorunları, kabızlık, kanama vs,
El ve ayaklarda solukluk ve soğukluk,
Cilt renginde değişimler,
Bulimiklerde kusmaya bağlı yemek borusunda tahrişler, dişlerde bozulmalar gibi belirtiler izlenmektedir.
Bu yeme bozukluklarında genelde genc kendisi yardım aramaz, cunku yaptığı şeyin doğru olduğu inancı baskındır. Yeme bozukluğu sinsi başlayabilir ani kilo kaybı, gunluk yaşantıda değişim, işlevsellikte bozukluklar ve fiziksel enerjide değişimler olmadığı icin ailelerde fark edemeyebilir.
Yeme bozukluklarında iyi bir tıbbi değerlendirme, yaşamsal durumları oncelikle duzenleme ve aile ergen işbirliğini sağlayarak ceşitli terapi yontemleri uygulanmaktadır.Gerekli durumlarda ilac tedavisi de kullanılmaktadır.
[h=2]Bursa Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocukluklarda yeme sorunları ve bozuklukları
Sağlıklı Yaşam0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sağlık Forumları
- Sağlıklı Yaşam
- Cocukluklarda yeme sorunları ve bozuklukları