Cocukluk ve Ergenlik Travmalarında EMDR Psikoterapisi
Cocukluk ve ergenlik travmaları değerlendirilirken olayın yaşandığı yaş, şiddet, sureklilik ve olayın kiminle yaşandığı gibi durumlar goz onunde bulundurulmalıdır.
Yine duygusal taciz, şiddete maruz kalma, uygun olmayan anne baba etkileşimleri ya da cocuğun gormemesi ve duymaması gereken herhangi bir olay ya da durumla karşılaşması, kronik fiziksel rahatsızlıklar, gecirilen ameliyatlar travmaya sebep olabilir. Henuz tam gelişmemiş olan cocuğun beyni bu travmatik duyguyu atamaz, az ya da cok birikme meydana gelir. Kişi erişkinlik doneminde psikolojik sorun yaşarken bu birikmenin coğunlukla farkında değildir.
Travma kaynaklarını adlandırmak gerekirse; anne babanın birbirine karşı olan tutumları, anne babanın cocuğa yaklaşımı, okulda alaya, akranlar ya da buyukler tarafından fiziksel şiddete maruz kalma, cocuk yaşta gormemesi gereken pornografik icerikli fotoğraf ya da goruntuler, okulda, evde ya da sosyal cevrede duygusal ve fiziksel şiddet, cinsel taciz, cinsel oyunlar, cocuk yaşta yaşanan hastalıklar, anne babanın kaybı veya uzun sureli hastalığı, annenin aşırı duygusallığı, babanın aşırı otariterliği, anne baba ayrılmaları, anne baba cinselliğine tanıklık ilk akla gelenler…
Orneğin, babasının yaptığı şeyleri beğenmediğini ve buyuk başarılar dışında yaptığı kucuk şeyleri gormediğini algılayan bir cocuk bu suregiden deneyimlerin etkisi ile ileride ancak cok başarılı olduğu durumlarda takdir edileceği hissine sahip olabilir ve enerjisinin buyuk kısmını onemli gorduğu insanlardan buyuk başarılar sağlayarak takdir almaya adayabilir. Burada, kişinin ruhsal dunyasında uzun donemli olumsuz etki yaratan bir durum olması nedeniyle bu durum travmatiktir. Diğer bir deyişle, kucukluğunde bu kişinin maruz kaldığı olumsuz durum, o cocuk uzerinde travmatik bir etki yaratmış ve o kişinin geleceğini etkilemiştir.
Genellikle cocuklukta yaşanan olumsuz bir olay ya da maruz kalınan durum, kişi tarafından tamamen unutulur ve bilincaltına atılır ya da olay ya da durum hatırlanmasına rağmen duygusal etkisi bastırılır. Bu, beynimizin biz farkında olmadan otomatik bir şekilde yaptığı bir mudahaledir. Boyle durumlarda kişinin gecmişte yaşadıklarının şimdi yaşadığı problem uzerinde etkisi olduğuna dair herhangi bir farkındalığı yoktur. Kişi şimdiki zamanda yaşadığı korku, panik, depresyon, takıntı gibi psikolojik sıkıntılara, iliski ve iletilimlerinde niye tekrarlayan sorunlar yaşadığına anlam veremez ya da cok genel ifadelerle kotu bir cocukluk gecirdiğini soyler…
Hatırlayalım ya da hatırlamayalım, aklımıza gelsin ya da gelmesin; bizde korku ya da kaygı yaratan olay ve durumları cağrıştıran şeylerden ileriki yaşantımızda da korkmaya ve kacınmaya devam ederiz. Belki korktuğumuz şeyin ne olduğunu bilebiliriz. Bu şey orneğin kediler olabilir ama bu korkunun nedenini bulamayız ve şiddetine bir anlam veremeyiz. Bu durum, tabii ki korku ve kaygı dışındaki ofke, sucluluk, depresif hal vb. gibi duygular icin de gecerlidir.
Kapalı yerlerden korkuyoruzdur, ancak bunun nedenini duşunduğumuzde 3 sene once kapalı bir mekanda yaşadığımız panikten başka bir şey aklımıza gelmez; bu korkunun hala neden devam ettiği ile ilgili bir acıklamamız yoktur.
Topluluk icinde konuşmaktan cok korkuyoruzdur, nedeni sorulduğunda sadece “rezil olmaktan cok korkuyorum”deriz ya da ortaokulda sınıfta yaşadığımız bir sozlu sınavındaki başarısızlığımızdan bahsederiz ama erişkin yaşantımızda bu korkuyu neden bu şiddette yaşadığımızı bir turlu anlayamayız. Anlasak bile oluşmuş olan etkiyi kendi başımıza ortadan kaldıramayız.
Butun bu durumlarda ic konuşmamız hemen hemen şoyledir: “Biliyorum bundan korkmam cok anlamsız, cok abartılı ama ne yapayım engel olamıyorum”, “Mantığımla duygularım sanki ayrı dillerden konuşuyor…”, “Farkındayım ama değiştiremiyorum”.
Bu farkındalıklar ilişki sorunlarında (Karşı cins, arkadaşlar, iş ortamındaki kişiler gibi) taraflarca genellikle algılanmaz. Cunku guncel catışma on plandadır ve sorun olarak bu dile getirilir.
Biriken olumsuz duygu, olumsuz duşunme kalıplarına ve olumsuz tutum ve davranışlara yol acar.
Bu kişilerde olumsuz hissetmeye bağlı olarak olumsuz duşunme ve uygun olmayan davranışlar artar. EMDR ile bu travmaları calışarak kişide cok onemli bir değişim sağlayabiliyoruz. Calışmalarda semptomları yok etmek icin ayrıca bir calışma yapmaya gerek kalmıyor. Travmalar calışıldığında durduk yere olan kotu hissetme halleri yani psikolojik sorunlar, yerleşik olumsuz duşunce kalıpları ve davranış bicimleri kendiliğinden ortadan kalkmış oluyor. Cunku butun bu sorunlara yol acıyor olan duygusal birikim boşaltılmış oluyor.
Yrd.Doc.Dr. Klinik Psikolog Ercument DOĞAN

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]