İnsan olmanın temelinde yatan pek cok duygu vardır ve korku da bunlardan biridir. Korku, canlı varlıkların gorunenve gorunmeyen tehlikelerkarşısında gosterdikleri en doğal tepkidir. Aslında her korku, canlıyı uyaran ve kendini savunmasını sağlayan yararlı bir mekanizmadır. Korkuların oluşumu bebeklikten itibaren başlar. Her gelişim donemi farklı korkuları beraberinde getirir. Cocuk cevresini tanıdıkca, beden gucu ve zihin yetenekleri geliştikce korkularını aşar ve olgunlaşır. Korkuların getirdiği duygu ve deneyimler, hayattaki her turlu stres kaynaklarına uyum sağlama yeteneği kazandırır.
Korkular genelde uc tur tepki yaratır:
*Harekete dayalı tepkiler; korkulan uyarandan , objeden veya olaydan kacınma.
*Bilişsel tepkiler; korkulan durumla karşılaşıldığında hoş olmayan duygu ve duşunceler, gerginlik, panik ve kontrolu kaybetme.
*Fizyolojik tepkiler; terleme, hızlı nefes alma, kalp hızında artış, ayakların titremesi.
Cocuklar, anne-babalarının sandıkları kadar guclu olmadıklarını ve onu karşılaşacağı kazalardan ve hayal kırıklıklarından koruyamayacaklarını anladıklarında, korku duygusu geliştirmeye başlarlar. Araştırmalar okul oncesi cocukların hemen hepsinin en az bir tur korkusu olduğunu ortaya koymaktadır. Okul oncesi cocukların korkuları yalnız kalmak, yalnız uyumak, bazı buyuk hayvanlar, kotu insanlar, canavarlar, hayaletler, fırtına, karanlık, yaralanmak ya da sevilen birinin yaralanması olarak ortaya cıkar. Kucuk yaşlardaki bu korkuların bir kısmı zamanla kaybolur. Yaralanma ya da anne babadan ayrılma gibi korkular ise ergenliğe kadar surebilir.
Cocuklar icin duşunulebilecek en buyuk korku anne-babadan ayrı duşmek ve yalnız kalma korkusudur. 4 yaşında korkular azalır ve daha somut bir hal alır. (Kopekten korkma vb.) 6 yaşında filmlerin etkisinde kalmaya başlarlar.
7-8 yaşlarındaki bir cocuk olumun herkesin başına gelebilecek surekli bir ayrılık olduğu bilincine varır. Bu zamanla anne ya da babasının olebileceği veya onların başına bir şey gelebileceği ve yalnız kalabileceği korkusuna donuşebilir. Korku, ancak anne babanın olumunun ya da başlarına kotu bir şeyler geleceğinin, cocuğun zihnini fazlasıyla meşgul ettiğinde sorun haline gelebilir.
Yaşa bağlı korkular gecici ve donemseldir. Tarzı suresi ve yoğunluğu cocuktan cocuğa değişebildiği gibi aynı cocukta yaşanan doneme gore farklılık gosterebilir. Bazı cocuklar korkutulmadıkları halde urkektirler. Araştırıldığında bu cocukların annelerinin ya da babalarının bazı korkulara sahip olduğu gozlenmiştir. Eşi yokken cocuğunu yanına alıp yatan, sık sık kapı kilidini kontrol eden tedirgin anneler ya da sağlık konusunda cok titizlenen babalardır.
Aşırı koruyucu ve kollayıcı bir tutum da cocuğun urkmesine, kendi golgesinden bile korkmasına neden olabilir. Cocuk adım atsa yanında biri daima hazırdır. Yaşam alanı bu denli kısıtlanmış bir cocuk, neyin tehlikeli, neyin tehlikesiz olduğunu oğrenmeye ve bazı durumları yeteri kadar deneyimlemeye olanak bulamaz. Denemeye fırsat tanınmadığı icin, kendine guveni gelişmemiş bir cocuk, ilk denemelerinde elbette duşecek ya da urkutucu durumlarla karşılaşacaktır.
Ailenin elinde olmayan yaşantılar da bazen cocukta korku başlatabilir: Kaza gecirmek, evin soyulması, evin dışında korkutulması, deprem, yangın, yıldırım gibi doğal yıkımların etkisi de erişkin yaşlara kadar suren etkiler bırakabilir. Yeni bir eve taşınma, okul değiştirme, aile de bir olum ya da bir travmatik durum da korkuları tetikleyebilir. Bu gibi stresli durumlar cocuğun guvenlik alanında tehdit yaratabilir. Korku, cocuğun yeni ortamının guvenli ve emin bir yer olduğunu hissetmeye başlamasıyla birlikte ortadan kalkacaktır. Cocuk kendi deneyimleriyle yeni ortamının korkulu bir yer olmadığını oğrenecektir.
Bazı cocuklar korkan bir cocuk olmaya eğilimlilerdir. Ani hareketler ve yuksek ses karşısında daha hassas ve daha fazla tepki verebilirler. Bunlar kutudaki yaylı bir oyuncak fırladığında neşelenmek yerine korkuyla tepki veren cocuklardır. Bu cocukların sinir sistemleri daha duyarlıdır. En kucuk bir seste sıcramak gibi abartılı tepkileri vardır, ancak aşırı korkuları yoktur.
Kabuslar
Kabuslar da bir korku nedeni olabilir ve coğunlukla cocuğun var olan korkularının bir dışa vurumudur. Cocuk buyudukce ruyalarının ve kabuslarının iceriği değişir. Ortak tema bir tehlike karşısında yaşanan acizlik ve umutsuzluktur.
Cocuğun Korkuları Gecici Olmaktan Cıktığında:
Cocuklukta gorulen kabuslar normal sayılmakla beraber, bir cocuk haftada 3-4 kez kabus gormeğe başlamışsa bu aşırı stresin ya da bir endişe bozukluğunun bir belirtisi olabilir.
Bir cocuk annesinin yanından bir an bile ayrılmak istemiyorsa, anne babası yanında değilken gergin ve sinirli ise, fizyolojik tepkiler veriyorsa; anne babasını bir daha goremeyip ayrı kalacağı endişesini yoğun yaşıyordur. Bazı cocuklar risk alma ya da yeni şeyleri denemekte isteksiz davranabilirler. Ancak cocuğun korkuları onu uzuyor, sosyal ilişkilerini etkiliyor, okulda ya da evdeki faaliyetlerini engelliyorsa bu korkuları aşırı demektir.
Cocuğa Nasıl Yardımcı olunabilir?
Cocuğunuzun bir ya da daha fazla sayıda korkusu olabilir ancak bunlar gunluk yaşantısını etkilememelidir. Korkularının problem yaratıcı olup olmadığını tespit etmek icin, size bu korkulardan sozetmesini isteyin. Cocuğunuzun kaygı ve korkularını gormezden gelip, kucumsemeyin. Ayıplamayın, sert tepkiler vermeyin. Bu duygulara neden olabilecek durumları gozden gecirin.
Neler onu korkutuyor? Korkuları belirli bir kişi ya da duruma mı yonelik? Kendisi korkularını anlamlı buluyor mu? Korkularını kontrol edip bunlarla başa cıkabiliyor mu? Bu soruların yanıtlarına gore durumu değerlendirebilirsiniz.
Cocuğun kendini ifade etmesine izin vermek, resim yapmak, oyun oynamak gibi sevgi ve şefkat dolu yaklaşımlarla, korkularını aşmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu surecte yol kat etmekte zorlandığınızı duşunuyorsanız, korkular sizin ve cocuğunuzun hayatını engellemeye başladıysa, bir uzman desteği almanızda yarar vardır.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocukluk doneminde yaşanan korkular
Sağlık0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocukluk doneminde yaşanan korkular