Cocukluk cağı korkuları ve fobilerine ebeveyn yaklaşımıCocukluk Cağı Korkuları ve Fobileri

Korkular cocukluğun normal bir parcasıdır. Coğu cocuk icin korkular hafif, yaşa ozel ve gecicidir ve coğu korku yaşla azalır. Her cocuğun korkularını belirleyen şeyin kendi oğrenme gecmişi olmasına rağmen, bazı korkular belli yaşlarda kumelenir. Buna rağmen, cocuklarda bircok yaygın eğilim vardır. Korkuları somut ve etrafındaki ortama odaklı olan bebek gurultu ya da yabancılara tepki olarak korkuyu yansıtan davranışlar sergiler. Cocuk buyudukce hayali varlıklardan (canavarlar gibi) korku ortaya cıkabilir. Daha buyuk cocukların ya da ergenlerin daha sezgisel, soyut ve global uyarıcı ve olaylardan korkması daha muhtemeldir (Gullone, 1996). Bu buyuk cocukların korkuları daha bilişsel olma eğilimindedir. Cocuğun hayal gucu geliştikce, korkular da daha az somut ve daha hayali olmaya başlar.

Yaşa ozel korkular genelde gecici ve kısa surelidir. Calışmalar 2-6 yaş arası cocukların ortalama uc korkuya sahip olduğunu ve 6-12 yaş arası cocukların %40’ının da yedi tane kadar korkusu olabileceğini gostermiştir (Miller, 1983). Anne-babaların cocuklarının korkularını olduğundan az gosterme eğiliminde olduklarına dair kanıtlar vardır. Yani, cocuklara direkt olarak sorulduğunda, anne-baba ifadelerine dayanan araştırmaların gosterdiğinden daha fazla korkuları olduğunu rapor ettikleri gorulmuştur. Bulgular aynı zamanda kızların erkeklerden daha fazla korku rapor ettikleri ve aynı zamanda korkularının da daha yoğun olduğu yonundeki yaygın klinik inanışı da doğrular niteliktedir.

Cocuklar sıklıkla nesnelere ya da durumlara karşı korkuyu o uyarıcılarla ilişkili hoş olmayan durumlar yaşadıklarında edinirler. Bu tecrubeler ciddi olabilir ya da cocuk olay esnasında ya da sonrasında cok ilgi gormuş olabilir. Korkuların ustesinden gelmede genelde cocuğun tecrubeleri, bilişsel gelişimi, genişleyen kaynakları ve anne-baba ya da bakıcıların tepkileri etkili olur. Cocuk buyudukce, artan bilişsel becerileri ve tecrubeleri kendisine daha fazla kaynak sağlar. Bu da cocuğun korkutucu durumlara artan bir şekilde uyumlu tepkiler vermesini sağlar (Campbell, 1986).

Bircok cocukluk korkusu mudahale olmadan gelir ve gider. Beklenen yaş sınırının sonrasına kadar devam eden korkular ise başa cıkılmazsa yoğunlaşabilir ve diğer durumlara genellenebilir. Orneğin, kapısı kapalı bir odada bulunmaktan korkan bir cocuk zaman icerisinde kapıların kapalı olması gereken asansor, araba ve diğer yerlerden korkabilir. Kaygı istenmeyen psikolojik sıkıntı ve/veya uyumsuzluğa neden olacak kadar yoğun ve nufuz eden bir hal aldığında, bu korkuların fobiye donuşebileceği konusunda endişelenmek gerekir.

Yaşa ozel korkular olmayan fobiler mantıksızdır cunku gercek bir tehlike yoktur. Nufusun sadece %3-8’inin aşırı korku sergilediği tahmin edilmektedir (King ve diğerleri, 1988). Basit fobiler sadece cocukların kucuk bir kısmında gorulur ve bunların da kucuk bir kısmı tedaviye yonlendirilir (Silverman ve Nelles, 1990). Korkularından dolayı tedaviye yonlendirilen cocukların sayısının yetişkinlerin sayısından daha az olduğuna inanılır. Bu da belki de anne-babaların cocuklarının korkularının ayırdında olmadıklarını ve aynı zamanda cocukların problemleriyle başa cıkabilecek eğitimli profesyonellerin sayısının nispeten az olduğunu gostermektedir.

Literatur hafif korkuların ya da basit fobilerin gecici ve zamanla cozulen gelişimsel olaylar olduğunu gostermektedir (Silverman ve Nelles, 1990). Daha karmaşık korkular icin, calışmalar tedavinin tedavi uygulanmadığında 1-5 yıl olduğu tahmin edilen iyileşme suresini kısalttığını kanıtlamıştır (Agras, Chapin ve Oliveau, 1972; Hampe, Noble, Miller ve Barrett, 1973). Bu uc noktadaki korkuların ortaya cıkardığı sıkıntı goz onunde bulundurulduğunda, korkunun doğal akışını tamamlamasına izin vermek yerine psikoterapiyle rahatlama sağlamak daha garantili olan yontem olarak gorunmektedir.

Uc noktada korkuları olan cocuklar genelde zamanında zihinsel sağlık uzmanlarının dikkatine sunulmaz. Basit fobileri olan cocuklarla yapılan bir calışmada, Strauss ve Last (1993) bu cocukların ortalama olarak korkuları başladıktan 3 yıl sonra tedaviye getirildiklerini tespit etmiştir. Buna ek olarak, zayıflatıcı korkuları olan cocuklar terapiye başka bir problemle getirilebilir ve korku da onların fonksiyonları tam olarak incelenirken ortaya cıkabilir. Odak noktası korku olduğunda, tedavi genelde korku cocuğun ya da ailenin yaşamına onemli olcude mudahil olduğunda istenir. Ornek vermek gerekirse, bazı cocuklar korkularından oturu anne-babalarından ayrılamadıkları icin okul ya da diğer yaşa uygun aktivitelerden fayda sağlayamazlar; bazıları asansor kullanmaktan korkarlar ve bu yuzden merdivenleri kullanmak zorunda kalırlar; bazı cocuklar ise okuldan, akranlarında ya da diğer gunluk olaylardan korkarlar.

Burada onemli olan konu; anne babaların cocuklarında var olan korku ve fobi durumlarını erken farketmeleri ve bu konuda cocuğa baskı kurmak veya eleştirmek yerine uzman yardımına başvurarak problemin cozumune yonelik adım atmalarıdır. Bu konularda ebeveynlere yardımcı olabilecek uzmanlar ise, psikolojik danışmanlar, pedagoglar, cocuk psikiyatristleri olabilmektedir.

Sağlıklı gunler, sağlıklı nesiller.

Serap Melek CAVUŞ KILIC
Aile Terapisti - Pedagog



[h=2]Gaziantep Pedagog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]