Astım cocukluk cağının en sık gorulen kronik hastalığıdır. Solunum yollarının daralması sonucunda nefes almayı gucleştiren ve aralıklı ataklar ile seyreden bir hastalıktır. Tum yaş gruplarını etkilemekle beraber ozellikle astım tanısı alan cocukların %80’inde 5 yaş altında bulguları mevcuttur. Ulkemize ortalama her 10 cocuktan birinde astım veya benzeri hastalıklar gorulmektedir. Bu oran doğu illerinde azalırken batıda oldukca yuksektir. Astım gelişen cocukların %80'ninde ilk bulgular 5 yaşından once başlar.
Astım gelişimini tek bir neden bağlamak mumkun değildir. Sebebi net olarak anlaşılamamış olmasına rağmen bazı faktorlerin astımı tetiklediği bilinmektedir. Bunlardan en onemlisi sigara ile olan temastır.
Erkek cinsiyeti, stres, ailede astım veya alerji olması, bebeklik cağında sık gecirilen solunum yolu hastalıkları, bebeklikte egzama oykusu, mide reflusu ve aşırı kilolu olmak diğer risk faktorleridir.
Ayrıca azot dioksit (gaz sobalarından), temizlik malzemelerinden yayılan partikuller, parfumler, sac spreyleri, boyalar ve oda parfumleri diğer tetikleyici sebeplerdir
Hastalık bazen alerji ile ilişkili iken ataklar coğu zaman gecirilen ust solunum yolu enfeksiyonlar ile ilişkilidir. Ozellikle kış aylarında atakların nedeni coğunlukla grip veya nezle iken bahar aylarında polenlerdir.
Astım atağı cocuklarda ve erişkinlerde her ne kadar birbirine benzer bulgular olsa da cocukların kendini ifade etmelerindeki zorluklar nedeni her zaman kolaylıkla anlaşılamayabilir.
Oksuruk:
Oksuruk daha cok kuru ve ard arda gelen vasıftadır. Uzun suren oksuruk sonrası beyaz bir balgam cıkarak veya kusarak cocuk rahatlar.
Ozellikle gece ortasında ve uyanırken belirginleşir. Koşunca, ağlayınca, gulunce ve soğuk havalarda artan oksuruk tipiktir. Mevsimlere gore hastalık şiddetlenip hafifleyebilir. Oksurukle beraber hışıltı ve nefeste ıslık sesi duyulur.
Cocuklarda:
Sık nefes alıp verme,
Nefes verirken zorlanma
Nefes alırken karından soluma cabası
Nefes verme esnasında ıslık veya hışıltı sesi duyulması,
Burun kanatlarının solunuma katılması,
Goğus kafesinin ice cekilmesi
Kesik kesik ağlama
Morarma, halsizlik, baygınlık
Daha buyuk cocuklarda ve ergenlerde yukarıda anlatılan bulgulara ilave olarak:
Goğus sıkışma hissi,
Kalp carpıntısı, sık nefes alma,
Hasta nefes alamadığı icin konuşmakta ve uyumakta zorlanma
Tanı:
Cocukluk cağında astım erişkin yaş grubuna gore daha zor anlaşılır. Tanı daha cok hastalık oykusu ile konur ve testler sadece yol gostericidir. Astım ilacına verilen klinik cevap en onemli tanı yontemlerinden biridir. Hastalık bulgularının yanında alerji ve solunum testleri, zorlayıcı solunum testleri (bronşiyal provokasyon testleri), akciğer grafisi ve ciltte ter testi bizlere yardımcı olacaktır.
Etkin tedaviye rağmen halen cocuk iyileşememişse ise astım ile karışabilecek hastalıklar ayırt edilmelidir. Bu durumda akciğerde gorulebilen diğer hastalıklar (tuberkuloz, akciğere yabancı cisim kacması, kritik fibrozis hastalığı, doğuştan akciğer kusurları), kalp hastalıkları, mide hastalıkları ve bağışıklık sistem hastalıklarının araştırılması gerekir.
Bu durumda akciğer tomografisi, verem testleri, kalp ekokardiyografisi, mide kacağına yonelik ilaclı filmler, bazen endoskopi, bağışıklık sistemine ait detaylı incelemeler ve eğer sonuc alınamazsa akciğerin kamera (bronkoskopi) ile incelenmesi gerekebilir.
Tedavi:
Hastalık bulgularının son 1 ay icindeki değişikliklerin belirlenmesi
Tedaviye yeterli cevap alınamadığı durumlarda diğer risk faktorlerinin belirlenmesi
Tedavi oncesi ve sonrası solunum fonksiyon testlerinin olculmesi ve yıllık takiplerle kontrol edilmesi
Tedavi bilgilerinin kaydedilmesi ve yan etkilerinin sorgulanması
Hastanın tedavilerini doğru kullanıp kullanmadığın gozlenmesi
Hastaya ait astım tedavi planının olup olmadığının kontrol edilmesi
Hastanın astım hastalığı ile ilgili beklentilerinin ve hedeflerinin sorgulanması
Hastaya rinit, rinosinuzit, gastroozefagial reflu ile ilgili bulgularının olup olmadığının sorgulanması
Astım tedavisindeki esas hedef bulguların kontrol altına alınması ve risk faktorlerinin azaltılmasıdır.
Tedaviye başlanmadan once tum risk faktorleri belirlenmeli ve duzeltilmeye calışılmalıdır. Sigara veya sigara icen biri ile olan temas ortadan kalkmadığı surece tedavide istenen sonuca ulaşılamayacaktır. Diğer taraftan akar(mite)alerjisi olan bir cocuğun yunle olan teması hastalık sebebi ile ic ice yaşamasına neden olacak ve hastalık kontrolunu zorlaştıracaktır. Fazla kilolu cocuklarda astım kontrolu normal kilolulara gore daha zordur. Uygun beslenme diyetleri ve hareketle cocukların kilo vermeleri sağlanmalıdır. Mide kacağı olan bir cocuğun yatmadan once sut icmesi veya yemek yemesi gece oksuruk ataklarını artıracaktır.
Tedaviye başlamadan once solunum testleri, alerji testleri ve gerekli ise akciğer filmleri cekilmeli; hastalık şiddeti ve yoğunluğu belirlenerek uluslararası tedavi kılavuzları onerilerine uygun şekilde planlama yapılmalıdır.
Astım tedavisi uzun soluklu bir tedavidir. Kısa sureli verilen tedavi yaklaşımları doğru değildir. Tedaviye ne gerekmeyen tum astım ilaclarını vererek ne de yetersiz ilaclarla başlanmalıdır. Tedavi başlandıktan 2-3 hafta sonra hasta tekrar değerlendirilmeli, eğer yeterli cevap alınamadı ile risk faktorleri gozden gecirilmeli tedavi bir ust basamak ilaclarla devam edilmelidir.
Tedavi ile rahatlama sağlandı ise 3 aylık donemlerle kontrollere cağrılarak durum değerlendirilmelidir. Yuksek doz veya karma tedavi verilen hastalar 2-3 aylık donemlerdeki kontrollerinde eğer atak gecirmemiş ve risk faktorleri mevcut değilse tedavide ilac azaltılmasına gidilebilir. Sonuc olarak astım, 1 hafta 10 gun ilac kullanılarak duzelebilecek bir hastalık değildir. Bu konuda eğitimli ve tecrubeli hekimlerle daha iyi sonuc alınacaktır.
[h=2]Konya Cocuk Doktorları uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocukluk cağı astımı
Sağlık0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocukluk cağı astımı