Aile, bireyin en temel kavramları ve davranışları oğrendiği yaşamındaki ilk ve en onemli birimdir. Bir cocuğun kendine guveninin duzeyi, insanlarla kurduğu iletişimin niteliği ya da problem cozme yeteneğinin ne kadar gelişeceği aile icinde aldığı eğitimden ve aile icindeki iletişim oruntulerinden etkilenir.
Sağlıklı ve mutlu bir ailenin ozelliklerine baktığımızda, aile icindeki sevginin ve acık iletişimin vazgecilmez olduğunu goruruz. Neden mutlu bir aile? Cunku mutlu ailelerde yetişen bireylerin kendilerine guvenlerinin daha yuksek, sorumluluk bilinclerinin ve problem cozme becerilerinin daha gelişmiş olduğunu gozlemliyoruz.
İletişim genel olarak insanlar arasındaki duygu ve duşunce alışverişi olarak tanımlanabilir. Aile ici acık iletişim ile ifade edilmek istenen şey de, aile uyelerinin her turlu duygu ve duşunceyi birbirleriyle ozgurce paylaşabilmesidir. Orneğin, hissettiğiniz, ofke, sevgi, mutluluk ya da kırgınlıkları, ozgurce paylaşabilmenizdir.
Anne babalar sıklıkla cocuk ya da ergenlerin yaşamlarını (okul, arkadaş vb) kendileriyle paylaşmadığından yakınırlar. Yetişkinler farkında olmadan cocuklarının, iletişim kurmalarına yol acan, ya da iletişim kurmalarını engelleyen bazı davranışlarda bulunurlar. Orneğin, cocuk ya da genclerle iletişim kurarken, karşınızdaki kişiyi tam olarak dinlememek, “tamam, anladım” diyerek sozunu kesmek ya da surekli oğut vermeye calışmak iletişim engeli olabilir. Bunların yanı sıra karşıdaki kişinin problemini kucumsemek, onun yerine problemi cozmeye calışmak, ya da cozum yollarından dolayı surekli eleştirmek, yetişkinlerin iyi niyetle yaptıkları, ancak iletişimi engelleyen bazı hatalar arasında sayılabilir.
BAZI İLETİŞİM ENGELLERİ VE DOĞURABİLECEĞİ SONUCLAR:
Emretme, Yonetme, Tehdit Etme
Karşıdaki kişiye, benim soylediğim doğrudur, “yapman gerekir, yapmalısın” mesajı verir.
Bu durum, karşıdaki kişide korku ya da direnc yaratabilir, soylenenlerin tersini yapmasına ya da isyankar davranışlara neden olabilir.
Ahlak Dersi ya da Oğut Verme
“Boyle yapman gerekir”, “Ben Olsam…” Bence…” ile başlayan cumleler, karşıdaki kişiye problemi cozmekten aciz olduğu mesajını verir.
Sonucta, karşıdaki kişinin yetişkine bağımlı olmasına ya da tam tersi isyan etmesine neden olabilir.
Tahlil etme, Teşhis Koyma, Mantık Yoluyla İnandırma
Karşıdaki kişinin durumu acıklamasına fırsat vermeden, kendi inandığı şekilde davranmaya ve karşıdaki kişiyi ikna etmeye calışma durumudur. “Senin derdin ne ben biliyorum…, Gercek şu ki…, Evet ama…” gibi
Bu durum karşıdaki kişinin anlaşılmadığını hissetmesine, savunmaya gecmesine ya da karşı koymasına neden olabilir.
Yargılama, Eleştirme, Suclama
Karşıdaki kişiyi yaptığı davranıştan dolayı surekli eleştirme durumudur. Bu eleştiriler kişinin kendini kapatmasına ve karşı tarafı suclamasına neden olabilir.
Guven Verme, Teselli etme, İşi Alaya Vurma
“Aldırma…” “Boşver…” “Zamanla Gecer…”
Gucluklerle baş etmeye calışmak yerine, bu durumu bir an once kapatmaya ya da geciştirmeye calışmak mesajı verir. Kişinin kendini anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir, kızgınlık duyguları uyandırabilir.
ETKİLİ İLETİŞİM KURMANIN TEMEL KOŞULLARI
Anne babalar olarak cocuğumuzun yaş donemine uygun gelişim ozelliklerini ve o yaş doneminin ihtiyaclarını bilmek her şeyden once gelir. Orneğin 7 yaşındaki bir cocuğun ihtiyacı ve anne babaya karşı tutumuyla, 15 yaşındaki bir gencin ihtiyacı ve anne babaya karşı tutumu birbirinden farklıdır. Ancak iletişim soz konusu olduğunda ihtiyacları ve anne babalardan beklentileri benzerdir.
İletişim denilince pek cok kişinin aklına konuşmak gelir. Oysa konuşmaktan daha onemli olan ve belki de oğrenilmesi en zor şey dinlemektir. Cocuk ve ergenlerin yetişkinlerle rahat iletişim kurabilmesi, onlara ne kadar saygı duyduğumuza, onların penceresinden ne oranda bakabildiğimize ve tabiî ki onları ne kadar iyi dinlendiğimize bağlıdır.
Aktif dinleme iletişimin en onemli parcasıdır. Aktif bir dinleyici olmak icin neler yapabilirsiniz:
Yetişkin olarak “seni dinlemeye hazırım” mesajı vermeniz ilk ve en onemli koşuldur.
Aktif dinlemeye, karşınızdaki kişiye yeterince zaman ayırarak başlayabilirsiniz. Ortamda dikkati dağıtacak başka şeyler olduğunda aktif dinlemenin gercekleşmesi zorlaşır. Bunun icin uygun zamanı secmeniz onemlidir. Orneğin akşam yemeği ya da uykudan onceki dakikalar uygun olabilir.
Yetişkin olarak konuşma sırasında kendi duşuncelerinizi bir kenara bırakıp, karşınızdaki kişiden gerekli mesajları almaya ozen gosterebilirsiniz. Bunun icin tum dikkatinizi o kişiye vererek, kendinizi onun yerine koyarak ne hissettiğini anlamaya calışabilirsiniz.
İletişim kurarken goz teması kurmak onemlidir. Soylediklerine ilgi gosterdiğinizi belirtmek icin arada bir “baş sallayarak onaylamak” ya da “evet.. anlıyorum.. ” gibi karşılıklar vermek, konuşmayı destekleyecektir.
Anlatılanlar sizin beklentilerinize ya da duşuncelerinize uymasa bile, konuşmayı kesmeden, sabırla ve eleştirmeden dinlemeye gayret gosterebilirsiniz.
Karşılaştığı problemleri cozmesi icin karşınızdaki kişiye fırsatlar tanıyabilir, bu yonde onu yureklendirebilirsiniz. İyi bir dinleyici problemlerin cozumunde cok etkili ve yardımcıdır.
Konuşurken verdiğiniz mesajlar; “Sen” mesajı mı? “Ben” mesajı mı?
İletişim kurarken doğru ve aktif dinlemeden sonra bilinmesi gereken diğer onemli şey konuşma yontemidir. Konuşurken yargılayıcı ve suclayıcı olmak yerine, olumlu diyalog kurmaya calışabilirsiniz. Peki, ama nasıl?
Yaşadığınız herhangi bir olumsuz durumda ya da karşınızdaki kişinin olumsuz olduğunu duşunduğunuz herhangi bir davranışında ona “sen” diliyle mesaj vermek, tepki gostermesine yol acacaktır. “Ben” diliyle mesaj vermek ise sizi anlamasına yardım edecektir. Aslında sizin soylediğiniz ya da istediğiniz şey değişmeyecek sadece ifade etme şekliniz değişecektir.
Orneğin; evde sizin onaylamadığınız bir davranışı yaptıktan sonra cocuğunuza; ”Bir daha bunu sakın yapma”, “Beni cok kızdırıyorsun”, ya da “Neden dikkat etmiyorsun” diyebilirsiniz. Bu ve buna benzer ifadeler cocuğa yoneliktir ve cocukta sizi anlamak yerine kendini savunmaya yonelik bir istek doğurur. Dolayısıyla etkili iletişim ortadan kalkar.
Oysa bunun yerine “Davranış-Duygu ve Sonuc” iceren “Ben” mesajını kullanmak iletişiminizi etkili hale getirecektir. Ben mesajı iceren bir cumleyle hem cocuğunuzun davranışını, hem duygunuzu, hem de ortaya cıkan sonucu tarif edebilirsiniz. Orneğin;
“Cok gurultu olduğu zaman televizyonu duyamıyorum ve bu durum beni rahatsız ediyor.”
“Evi toplamama yardım etmediğin zaman kendimi yorgun hissediyorum, cunku tum işi ben yapmak zorunda kalıyorum” gibi.
Anne babasının kendisini dinlediğini goren cocuk once, kendisine değer ve onem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini duşunur. Değerli olduğuna inanan bireylerin ozguveni yuksektir ve mutlu bireyler olarak yaşamlarında daha cok problem cozme becerisine sahip olurlar.
Oz değeri yuksek bireyler yetiştirmeniz dileğiyle…
Nida OZŞAHİN TERKURAN
Uzman Psikolog/Psikoterapist
[h=2]Adana Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocuklarla etkili iletişim
Sağlık0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocuklarla etkili iletişim