Cocukların kalbine girme taktikleri1-Onlarla az konuşup cok anlama yoluna gidin. Anlamadan anlaşılmayı beklemeyin. Bunun yolu da etkin ve kaliteli dinlemekten gececeğini asla unutmayın.
2-Soz verdiğiniz şeyleri muhakkak yapmaya calışın. Onlar, asla soylenenleri unutmaz.
3-Cocuklar, işaret parmağınızı değil ayak izlerinizi takip eder. Yani hareketler sozlerden daha yuksek sesle konuşur. Yaptıklarınız, eylemleriniz sozlerden daha etkilidir.
4-Onlara dokunun, sıvazlayın, sarılın, temas kurun, Malum yuce yaratıcı kollarımızı sarılmak icin yaratmıştır…Bu gun Avrupa'da bir cok doktor recetelerine ilac yerine sabah 3 defa ogle 3 defa aksam 3 defa sevdiklerinize cocuklarınıza sarılın diye recete belirtiyor.
5-Neden soruları yerine, ne, nasıl sorularını sorun "Bunu neden yaptın?", " Neden sinirlisin?" v.b. sorular cocuklara yargılayıcı ve tehdit edici gelebilir. Bunun yerine "Ne oldu? Nasıl oldu ?" gibi sorular sorarak onların duygu ve duşuncelerini oğrenerek, kendi cozum yollarını uretmelerine, duşunce guclerini geliştirmelerine yardımcı olun.
6-Onları eleştirirken şahsını, kişiliğini değil; yapmış olduğu eylemi eleştirin Yani “sen aptalın tekisin yerine yapmış olduğun bu hareket doğru değildi gibi”. Overken de aynısını yapın.
7- Cocuğunuzu başka cocuklarla kıyaslamayın. Her cocuk ayrı bir dunyaya sahiptir. Ayrı ayrı yetenekleri ayrı ayrı zekÂları ve ayrı ayrı ruh yapıları vardır. Bu yuzden başka insanlarla olumsuz bir şekilde kıyaslanmak bırakın cocukları buyuk insanları bile uzer.
8-Hatalarını yuzune vurmak yerine onlara yakınlık gosterin. Dunyada hatasız iki insan vardır biri olmuştur diğeri daha doğmamıştır. Hataları yuze vurmak insanda direnc yaratıyor.
9-İşi, gucu, eşi, aşı belli zamanlarda askıya alın, onlarla gezin, tozun, uzanın, takla atın…'21.yuzyıl, bize ilişkinin değil işin oncelikli olduğunu telkin ediyor. Oysa cocukların anne ve babalarıyla cok yakın ilişkiye ihtiyacları vardır.
10-Anne ve baba olarak asla melek rolune girmeyin. Cunku sizde hata yapabilirsiniz. Her şeyin eksiksiz, hatasız ve kusursuz olsun yolundaki saplantılarınızı pencereden aşağı atın.
11-Peygamber efendimizin guzel bir taktiğidir bu. “Kimin evinde cocuğu varsa onunla cocuklaşsın der. Cocuklarınızla cocuklaşmayı asla ihmal etmeyin.
12-Okuldan gelince ilk sozunuz, dersten, nottan once bugun doya doya oynadın mı sorusu olsun… Oyun cocuklar icin gıda gibi elzem bir ihtiyactır. Malum gunumuz cocuğu gri betonlar arasına sıkışıp kalmıştır. Devasa enerjiler bir turlu atılamamaktadır.
13-Duşuncelerini değiştirmeden asla davranışlarını değiştirmeye calışmayın. Yani once kalbini, gonlunu feth edin davranışlar bu sayede kendiliğinden değişecektir.
14-Cocuğunuza sevgiyi şartlı oğretirseniz oda sizi şartlı sever. Ornek: Seni Severim eğer uslu cocuk olursa sozunun geri donuşu bende seni severim ama sende benim istediklerimi yaparsan olacaktır.
15-İlginin dozajını iyi ayarlayın, aşırı ilgi, ilgisizlik kadar zararlıdır. Ornek: İlacın azı fayda vermez coğu da zehirler.
Unutmayın: Yuzyıllar oncesinde olduğu gibi modern cağda da insanların kalbine girmenin tek yolu, bir gulumseyişte, sıcak bir sozde, ictenlikte gizli.“Cocuklar hayatımızın fotoğraflarıdır, nasıl poz verirsek oyle resim alırız…

NOT:Bu yazı,degerli oglum kubilay OZER'İN ekleme ve katkılarıyla yazılmıştır...

[h=2]Antalya Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]