Uzun yaz tatilinde ve okullar kapalıyken maalesef cocuklarımız da eve kapalı. Artık sokak oyunları da kalmadı. Daha doğrusu sokak oyunlarının mekanı olan sokaklar kalmadı. Guvenilir sokaklarımız yok, evlerimizin onu yok, dolayısıyla evlerinin onunde oynayan cocuklar da yok. Bazı cocuklar yaz okullarına gidebilse de her cocuk bu imkana sahip değil.
Yazın sıcak gunlerinde cocuklarla evde yapılabilecekler de sınırlı olunca ister istemez bircok ailenin can simidi gibi sarıldığı yontem bilgisayarlarla cocukları baş başa bırakmak.
Gunumuzun en sorunsuz bakıcısı, cocuk eğitimcisi(!), oyuncağı, eğlence aracı haline gelen bilgisayarlar da artık zamana uydu. Tablet bilgisayarlar olarak ya da en onemli iletişim aracı telefon olarak her daim yanımızda. Bu yetmiyormuş gibi cocuklarımızın elinde oyuncak oldu. 3 yaşındaki cocuklar bile daha doğru durust konuşmayı oğrenememiş olsa da bilgisayar kullanmayı, hatta mesaj gondermeyi ve paylaşmayı biliyor. Ustelik bircok anne baba cocukları adına sosyal medya hesapları bile acmış durumdalar.
Cocuklarla bu kadar ic ice bir teknolojik hayat cok doğru ve sağlıklı değil. Butun uyarılarımıza rağmen hala yemek yedirirken cocuğunun eline tablet bilgisayarı ya da telefonunu veren anne babalar var. Bir mekanda ya da bir sohbette cocuklar gurultu yapmasın diye, konuşma bolunmesin diye ve en kolay yontem bu diye, aslında acıkca yazmak gerekirse cocuklar oyalansın, sessiz olsun biz de kafamızı dinleyelim diye bu yontemi secen anne babalar cok yakın gelecekte bu yaptıklarının ne buyuk bedelleri olacağını gorecekler.
Yemek yedirirken cocukla sohbet etmek, onunla ilgilenmek yerine, bir an once yesin bitsin, cok yesin ve ne yediğini anlamasın duşuncesiyle başvurulan bu yontemler yakında anne babasıyla konuşamayan, konuşmaktan keyif almayan, aklı fikri elindeki teknoloji harikası alette oynadığı son oyunun skorunda olan bir nesil yarattı. Hep birlikte yarattık aslında. Bu cocukların secimi değildi, bu biz yetişkinlerin secimiydi. O cok pahalı aletleri almak da onların fikri değildi, onlar da bizim secimlerimizdi.
Şimdi elindeki makinenin ekranından gozunu ayıramayan cocuklarımıza bakıp, ne yapalım elinden alamıyoruz demek de zamanında alamadığımız sorumluluğu bugun hala alamadığımızın bir itirafıdır aslında. Oyleyse madem sosyal medya ile internetle, bilgisayarla bu kadar bu kadar ic ice hayatlar suruyoruz; zaman reddetmek, kotulemek, yok saymak ya da hafife almak zamanı değil, cocuklarımıza doğru kullanmayı oğretmek zamanı. Bunun icin de oncelikle anne babalar olarak bizlerin teknolojiyi oğrenme ve bilincli bir kullanıcı olma zamanı.
Sosyal medya dediğimiz alan, sadece yediğimizi ictiğimizi ya da gittiğimiz yerleri paylaşmak icin değil, cok daha olumlu, yararlı ve birleştirici kullanılabilir. İhtiyacımız olanları bulabilir, ihtiyac sahibi olanlara ulaşabiliriz. Yardım cağrılarına ses olabilir, kan arayışlarında hayat verebiliriz. Bunun icin oncelikle interneti ve teknolojiyi oyuncak olarak gormemek, doğru kullanmaya yonelmek gerek. Bunu bir an once yapmak ve cocuklarımıza da ornek olmak gerek.
Cocuklarımız icin artık sosyal medyanın doğru ve iyi kullanımına onem vermek, cocuklarımıza da bunu oğretmek gerek.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]