Solda butunluğu sağlamak amacıyla DİSK onculuğunde gecen yıl kurulan 10 Aralık Hareketi, 21 Ekim'de yapılacak referandumun anlamsız ve gereksiz olduğunu, ancak oylamaya herkesin katılması gerektiğini savunarak, "Demokrasiye duyarlı tum secmenler oylamaya katılmalı ve 'hayır' demelidir. Sandığı hic gitmemek 'evet'cilerin işini kolaylaştırır" cağrısında bulundu.
10 Aralık Hareketi sozcusu Prof. Dr. Burhan Şenatalar imzasıyla yapılan acıklamada, referandumun iceriği, yapılış bicimi ve zamanlamasıyla demokrasi kulturune aykırı ve isabetsiz olduğu belirtildi. Acıklamada şu goruşlere yer verildi:
"Referandum konusu anayasa değişikliği, 22. donem TBMM'nin cumhurbaşkanı secememesi uzerine alelacele gundeme getirilmişti. Secimden sonra benzer bir acelecilik yeni anayasa calışmalarında gosterildi. Her iki aceleci davranış da, demokrasi kulturunden ve katılım anlayışından uzaktır.
Turkiye koşullarında ve yeni anayasada cumhurbaşkanının yetkilerini azaltma yonunde yapılması ongorulen değişiklikler cercevesinde, cumhurbaşkanını halkın secmesi anlamsız ve gereksizdir. Tipik bir populizm orneğidir. Anayasanın ve referandumun hukumetin kendi beklentilerini gercekleştirmek icin kullanacağı bir oyuncak olmadığını gostermek icin hayır diyelim."


Yurttaş Girişimi de 'hayır'cı

Yurttaş Girişimi ile Barış Girişimi'nden yapılan ortak acıklamada da, referandumda hayır oyu verilmesi istendi. Yurttaş Girişimi adına avukat Ergin Cinmen'in, Barış Girişimi adına Oya Baydar'ın imzasıyla yayımlanan acıklamada şoyle denildi:
"Cumhurbaşkanını halkın secmesinin de mumkun olduğunu, ancak halkın sectiği Cumhurbaşkanı'nın, yetkileri ve sorumlulukları ile bir kurum olarak yeniden ve butun olarak ele alınması gerektiğini, sadece secime ilişkin bir duzenlemenin yarar getirmeyip, tersine krizi ve karmaşayı buyuteceğini duşunuyoruz.
Referandumu protesto etmek icin, sandık başına gitmemenin, referanduma hic katılmamanın doğru bir davranış olmadığını, demokratik parlamenter rejime sahip cıkmanın en doğru ve sağlıklı yolunun referandumda 'hayır' oyu kullanmak olduğunu soyluyoruz."