Cocuklarımız, oncelikle aile icinde anneye emanet oluyor. Gunluk yaşam icinde, yurdumuz koşullarında ve alışıldığı şekliyle... Anneler, bebeklerini dunyaya getirdikten sonra, kendileri ile ozdeş bir şekilde buyuturler... Sanki, ikisi bir butundur. Onunla birlikteliğini, onu anlamayı, ihtiyaclarını bilmeyi hormonlarınında etkisiyle başarmaya calışır. Ağlıyorsa, neden ağladığını, neye ihtiyacının olduğunu en iyi anne keşfeder. Anne ağlamadaki nuans farklılıklarından karnı ağrıdığı icin mi ağlıyor, yoksa acıktığı icin mi ağlıyor bilir. Uyumayan bebeğine eşlik ederken, cozum yolu ararken sabaha kadar uykusuz kalan, hastalıklarında birkac gece uykusuz geceler geciren yine annedir. Toplumda genel anlayışta bebeği ile oncelikle ilgilenmesi gereken kişidir, anne.

Babalar ise olağanustu durumlarda belki anneye yardımcı olabilirler. Genellikle baba evin gecimini sağlıyor gerekcesi ile o, bu işlerden muaftır. Yani ayrıcalıklı bir yeri vardır ve bunu kullanır. Pekcok baba yarın işe gideceğim gerekcesi ile bebeğin sesinin bir an once kısılmasını ( ! )bekler, anneden.

Maddi koşulları uygun olanlar, gece bakıcısı ile cozum yoluna gidebilirler. Bu durumda anne kendisine dinlenme icin uygun zaman yaratabilir. Genellikle gece bakıcısı denetim altındadır. Evde aile bireyleri bulunur. Gece işlerinde calışan, vardiya sistemi ile calışanlar icin; bebeğin ya da cocuğun belli bir uyku duzeni sağlanmışsa pek sorun yaşanmayabilir. Ama gece uyku duzeni olmayan bebekler icin, bakıcının fedakarlık yapması ve kendi uykusuna galip gelebilmesi problem olabilir. Pekcok gece calışılan iş kolu olmasına rağmen bebekle birebir olmak ve onun ağlamalarını anlayıp, cozum bulabilmek ve sessizliğe kavuşturmak cok kolay değildir. Yapılan yanlışlar, bebeğin hayatını ilgilendiriyor boyutlarında bile olabilir.

Bebek bakımında, annelik sabrını yaşamış olmak, kendi yaşamında psikolojik sıkıntılar yaşayan bir aileden gelmemiş olmak, genel beden sağlığının dayanıklı ve mucadeleci bir yapıya sahip olması cok onemlidir. Ayrıca vicdani yapısının gelişmiş olması, ahlaki değer yargılarını benimsiyor olmak ve bu değer yargıları ile buyumuş olmak ve bunları icine sindirmiş olmak, uzerinde hassasiyetle durulması gereken hususlardır.

Bebek bakım işi profesyonelce yapılan bir iş olsada icinde mutlaka duygusallık vardır. Cansız bir işle calışıyor olmaktan cok farklıdır. Bakıcının kişilik ozellikleri, karakter yapısı dikkat edilecek ozelliklerdendir ve mumkunse yakın tanıdıklardan referans alınmalıdır. Bakıcı deneyimli olmalı ve hastalık vb. durumlarda uyanık olmalıdır. İlkyardım bilgisi olması tercih nedeni olmalıdır. Evde alınması gereken guvenlik tedbirleri tamamlanmış olmalı , ancak bakıcı tarafından da bu guvenlik tedbirlerinin devamlı olması ve kontrollerin yaplıyor olması gereklidir.

Bebek bakıcısı temiz ve hijyenik olmalı, bebek icinde gereken temizlik onlemlerini uyguluyor olmalıdır. Kendiside sağlık kontrolunden gecmeli, rontgeni cekilmeli ve bu şekilde işe alınmalıdır. Bakıcı eve misafir kabul etmemelidir. Yaptığı işi severek yapıyor olmalıdır ve en onemli ozelliklerden bir tanesidir. İşi severek yapıyor olmak, gonlunu ortaya koyarak yapıyor demektir ve bu da en az hata ile iş yapmak demektir. Sorumluluk sahibi olmak, zamanında işe geliyor olmak ve yaptığı işin onemini kavramış olmak cok onemlidir.

Gece bakıcısı, gunduz bakıcısı ve bakıcıya goturmek farklı dikkat gerektiren konulardır. Bakıcıya goturulen bebekler icin, bakıcının ev ortamı nasıldır, evde hangi aile bireyleri bulunmaktadır, bebeğimize yeteri kadar ilgi gosterilebilecek mi, evde bulunan kişilerin ruh sağlıkları yerinde mi, bebeği kıskanan cocuklar olabilir mi, evde bebek sesine tahammulsuz bir aile bireyi var mı- bu genellikle baba ve genc yetişkinler olabilir. Bakıcının evinde guvenlik onlemleri nasıl, acıkta ilac, deterjan vb. Bulunuyor mu, merdiven, yataktan duşme, kesici cisimlerle yaralanma durumları olabilir mi, elektrik prizleri kapalı mı, utu, soba, elektrikli soba, katalitik, tuplu soba kullanımı durumu nedir dikkate alınmalıdır. Evde doğalgaz kullanımı ve alınması gereken tedbirler uygulanıyormu, gaz sızıntısı olabilir mi, caydanlık , cay servisi, sıcak icecekler guvenli şekilde tuketiliyor mu, evde koşeleri sivri, batıcı, delici cisimler mevcut mu, ele gecebilecek durumdalar mı , ici su dolu kovalar, kuvetler kullanılıyor mu, bocek ilacları vb. Bulunuyor mu... Tum bu ayrıntılar, bebeğimizin ayları ve yaşları ile ilişkili olarak dikkate alınmalıdır. Emekleyen, yuruyen, en meraklı, hareketli yaşlarını yaşayan cocukların ozelliklerine gore duzenlenmelidir.

Cocuk, kendini ifade edemeyecek yaştayken emanet edilecek kişinin ozellikleri, cinsel sapkınlıklarının olup olmadığı cok onemlidir. Genellikle yakın aile cevresinden tahmin edilmeyecek kişilerden bu vakalara rastlanır. Bu kişiler, aile cevresinde guvenilen ve guvensizlik durumu akla pek gelmeyecek kişilerdir. Cinsel istismar cok dikkat edilmesi gereken bir konudur ve hayati onemi vardır.

Cocuk, anaokulu cağlarındayken genellikle okuloncesi kurumlarına yonlendirilir. Cocuğun arkadaş ihtiyacını karşılamak ve sosyalleşmesi icin ortam sağlamak gunumuzde okuloncesi kurumlara ilgiyi artırmıştır. Calışan anneler icin oncelikle tercih edilen bu kurumların cocuğun gelişimindeki katkıları gozlendikce ve yararları anlaşıldıkca neredeyse cocuklar icin olanaklar dahilinde sanki zorunlu birer kurum haline gelmişlerdir. Cocukların bu kurumlarla bağları kurulurken dikkat edilecek pekcok husus sozkonusudur. Ulaşımdan, verilen eğitime, beslenmeye ve kurumla kurulan iletişimin gucune ve guvenirliğine kadar bir dizi dikkat edilecek durum vardır.

İlkoğretimde ise gunun ne kadarını okulda gececektir, evde onu kim karşılayacaktır, anne calışan bir anne midir? Okulda etud olanağı varmıdır? Yoksa başka bir etud kurumu mu gundeme gelecektir? Tum bu soruların yanıtlarını aramak gerekir. Bulunulan cevre neresidir? Kırsal kesim ise yeterli guvenlik koşulları uygun şekilde sağlanmış mıdır? Şehir ve buyuk şehir ortamında yine alınması gereken onlemler farklılık gostermektedir. Cocuk, okulda herkesin bulunduğu ortamlarda bulunmalı, sessiz ve kuytu bolumlerde bulunmamalıdır.

Okulun, ozel yada devlet okulu olmasınında farklılıkları olacaktır. Kapılar, cerceveler sağlam mı? Gozden kacan tehlikeli durumlar var mı? Okulda ilkyardım tedbirlerinin alınabileceği hemşire, doktor gibi sağlık personeli yada bilgili kişiler var mı? Gereken hassasiyet gosteriliyor mu? tum bunlar ozel olarak duşunulmelidir.

Cocuklar yada gencler okulda şiddete karşı korunuyorlar mı? Yeterli şekilde bilinclendirme yapılıp, gereken onlemler ve yonlendirmeler yapılıyor mu? spor, muzik gibi etkinliklerle enerji boşalımı icin ortam hazırlanıyor mu? Yanlarında silah, bıcak vs. taşıyorlar mı? Bunların kontrolu sık sık yapılıyor mu? cocuklar ve gencler bilinclendiriliyor mu? Duygusal problemi olanlar dikkatle takip edilip, uzmanlara gereken yonlendirmeler yapılıyor mu?

Akran zorbalığına karşı okulun tutumu nasıl? Duymazlıktan mı geliniyor, gercekten gereken onlemler alınıyor mu? Cocuk ve genclere gereken ilgi ve samimiyetin gosterilmesi gerekmekte. Tum bunlar aile ile iyi bir işbirliği icinde mumkun olmakta. Cocuk ve gencler arasında bireysel farklılıkların dikkate alınması ve ailelere tutumlar hakkında bilinc kazandırılması onem kazanmaktadır. Cunku, okulda verilen eğitim aile ile birlikte olmalıdır ki kalıcı olsun ve uygulanır olsun. Okullarda yalnızca oğretime değil; eğitime ve değerlerede onem verilmeli ve cocuğa kazandırmada caba gosterilmelidir.

SONUC olarak, cocuğumuzu emanet edeceğimiz kişi ve kurumlara gereken onem verilmeli ve genclerimizin duygusal problemlerine sessiz kalmayıp, başkalarına ve kendilerine zarar vermelerinin onune gecmeliyiz ve yardım almayı ertelememeliyiz. Herşey icin GEC OLMADAN cozum bulmalıyız.


Pedagog OZNUR SİMAV
Aile Danışmanı-KURUCU

[h=2]İstanbul Cocuk Gelişim Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]