Gecenlerde bir ev ziyaretinde iki annenin cocuklarının başarıları uzerinden giden bir yarışı izledim. Aslında ilk defa gorduğum bir tablo değilidi. Bu tabloyla defalarca karşılaştım sanırım. 'Ayşe bizim cocuk tıpı kazandı. Sizinkisi ne yaptı ? Zeliha Hanım ' Ya oyle mi bizim cocukta heyecandan yapamadı. Bir daha hazırlanacak.' Lakin Zeliha Hanım'ın cocuguna karşı oyle ofkeli bir bakışı vardı ki inanın ben bile korktum.

Daha sonra evden cıktığımızda Zeliha Hanım tabii başladı soylenmeye. ' Bak gordunmu Ayşe'nin cocuğu tıpı kazanmış . Sen ne yaptın? Barajı bile zor gectin. ' Cocuğun o anki uzuntusu ve mutsuzluğu o kadar icime işlediki.

Bu konuya dair yazı yazmak ve siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim. Son donemlerde cocuklarının karnelerini sosyal medyada paylaşan ve bunu onur kaynağı haline getiren ebeveynlerde yazıyı yazmamda etkili olmadı değil hani..

Okul zamanı yaklaştı. Yeni bir eğitim-oğretim yılı daha başlıyor. En az oğrenciler kadar ailelerde heyecanlı. Acaba cocuğum başarılı olacak mı? Ne kadar zeki? Evet benim cocuğum cok buyuk adam olacak.!! Cocuklarımızın başarılarını kendimizle ozdeşleştirip diğer insanlara karşı ustunluk elde etme arzusu hepimizin icinde olabilir. Burada gercekten istenilen başarı mı? Yoksa diğerlerine karşı elde edilmek istenen ustunluk cabası mı? İlkoncelikle ebeveynlerimizin kendilerine bu soruyu sormalarını rica ediyorum.

Aslında yukarıdaki olay orgusu ilk kez o donemde ortaya cıkan bir aile tutumu değil. Muhtemelen cocuk daha ilkokula başladığı yıllarda ebeveynin cocuk uzerindeki başarıya dair baskılarıda başlamış oluyor. İlkokul donemindeki cocukların kazanmaya calıştığı gelişim gorevleri nelerdir? Gelişim gorevi, bireyin yaşamındaki belli bir donemde ortaya cıkan, başarıyla elde edildiğinde, daha sonraki gorevlerde (yaşantılarda) başarıya ve mutluluğa goturen, başarılmadığı durumlarda ise mutsuzluğa ve toplumun hoş gormemesine ve sonraki gorevlerde (yaşantılarda) zorluklara neden olan gorevdir. Daha sonraki yazılarımda belirli donemlerde kazanılması gereken gelişim gorevlerini de sizlerle paylaşacağım. Cocuklar 6-12 yaşları arasında tum enerjisini dış dunyaya yoneltmeye başlarlar.

Bu yaş donemi cocuklar icin onemli konulardan biride başarı duygusunu tatmaktır aslında. Bu yaş donemindeki cocuklar gelişim gorevlerini başarıyla tamamladıkları takdirde başarı duygusunu kazanırlar.Başarı duygusu kendilerine dair ozguven , olumlu benlik algısı , kendinin bir işi yapabileceğine dair olan ozyetkinlik inancının da oluşumuna doğrudan katkı sağlar. Bu donemde benimsenecek en tehlikeli aile tutumu nedir peki? Mukemmelliyetci ebeveyn tutumudur.

Mukemmelliyetci aile tutumunu benimseyen ebeveyn, 'Anne 90 aldım. Neden 100 almadın?' diyerek hep en iyisinin de iyisi olmalı cocuğum anlayışıyla bakan ebeveyn yaklaşımıdır. Bu donemde başarı duygusunu tatmayan cocukta ise kendine dair yetersizlik duygusu oluşmaya başlayacaktır. Bu yetersizlik duygusuyla birlikte cocuğun kendine dair ozguveni kaybolacak hatta ileriki donemlerde yapabileceği bir iş olduğu halde girişimde bulunmaktan kacınacaktır. Biz şuan eğitim sistemimizde yapılandırmacı eğitim anlayışını benimsemiş bulunmaktayız.

Yapılandırmacı eğitim sistemi, her cocuğun ozel, biricik ve tek olduğuna vurgu yapar. Ayrıca Gardner'ın Coklu Zeka kuramı bir cok ulke tarafından eğitim sisteminde kullanımaktadır. Geleneksel zeka kuramlarının yanı sıra Gardner birden fazla zeka alanınına vurgu yapar. Gardner'a gore 8 farklı zeka alanı vardır. Yani bir cocuğun matematik dersinde istenilen performansı gosterememesi onun zeki olmadığı anlamına gelmez. Her cocuğun yetenekleri ve ilgileri farklıdır.

Başarısız bir cocuk yoktur. Kendi yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda yonlendirilmeyen cocuk vardır. Peki bu noktada biz ailelere duşen gorevler ne? İlk oncelikle cocuğunuzu başka cocuklarla kıyaslamamak ! Cocuğunuzu başka cocuklarla kıyaslamanız durumunda cocuğunuzda yetersizlik duygusunun ve olumsuz benlik algısının oluşabileceğini farketmeliyiz. Cocuğunuzun kendi yeteneklerinin ve ilgilerinin farklı olabileceğini kabul etmeliyiz. Cocuğumuzu kendi yetenek ve ilgileri doğrultusunda yonlendirmeliyiz.

Cocugun kendine dair farkındalık oluşturmasına katkıda bulunmalıyız. Cocuğunuzdan gelişim gorevlerinin ustunde performans gostermesini beklememeliyiz. Yeterli performansı gosteremediğinde onu sevgimizi ve ilgimizi uzak tutarak sınamamalıyız. Herşeye rağmen onun değerli olduğunu hissettirmeliyiz. Onun gosterdiği kucuk başarıları takdir edip, kucuk odullerle başarılarını pekiştirmeliyiz. Bu sayede ebeveynler olarak ileride kendine guvenen, başarılı ve mutlu bireylerin oluşumuna katkıda bulunmuş oluruz.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]