Takıntılar gunumuzde cok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yonde etkilerler. Toplumun yaklaşık %2-3 unde gorulen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıc yaşı 20 olmasına rağmen son donemlerde bu rahatsızlık cocuklarda da sıkca gorulmektedir.
Peki, takıntı nedir?
Takıntılar kişide korku ve endişeye yol acan, istenmeden gelen duşunceler, durtuler ya da duygulardır. Bu duşuncelere eşlik eden ise korkuyu ve endişeyi azaltmak icin tasarlanan davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.
Takıntıların farklı belirtileri vardır bunlardan en sık gorulen bulaşma korkusu, eşlik eden davranış ise yıkanmadır. Bu kişiler kirden, hastalıktan ve mikroplardan korkarlar ve surekli olarak ellerini yıkarlar.
Bir diğer belirti ise kuşkudur. Sık sık kapıyı, ya da ocağı kontrol etme, tekrar tekrar kapıdan donme ya da bir durumu denetleme de buna bağlı olan davranıştır.
Takıntıların cok yaygın olan bir başka belirtisi ise zihne gelip yerleşen duşuncelerdir, bunlar coğunlukla saldırgan ya da cinsellik nitelikli olabilir.
Bir diğeri ise simetri gereksinmesidir. Bunlar etraftaki duzgun olmayan her şeyi duzeltme eğilimlerinde bulunan, askıların aynı yone bakması icin caba gosteren, yarım kalan bir karo veya cizim gorduklerinde tamamlamak icin kendini zor tutan kişilerdir.
Cocuklarda hangisi daha sık gorulmektedir?
Cocuklarımızın takıntılı olup olmadığını anlamak icin onları gunluk yaşamlarında takip etmek gerekir. Elbette dışarıdan geldiklerinde, yemeğe oturmadan once ellerini yıkamaları kadar doğal ve doğru bir hareket yoktur, fakat bu durum gun aşırı sık sık tekrar ediliyorsa, biraz daha temkinli yaklaşmakta yarar vardır. Orneğin "ellerin temiz zaten“ ya da „ ellerini yeni yıkamıştık“, gibi bir davranış sergilersek, cocuğumuzun bilincaltına yerleşmiş olduğu ‘ellerim kirli, hastalık veya mikrop bulaşabilir’ korkusu bir nebze hafiflemiş olacaktır.
Bir başka belirti de, cocuklarımızın kuşkucu ve endişeli yaklaşımları olabilir. Bu cocuklar aile fertlerinin başlarına kotu bir şey gelmesinden endişe ederler. Bu durumda daha sakin ve ılımlı bir davranış cocuğunuzun sakinleşmesine ve korkularının azalmasına yardımcı olacaktır.
Bunun yanı sıra, cocuğunuzun duzenli olması elbette cok takdir edilecek bir durum olabilir ama bunun da aşırıya kacmamasına ozen gostermeliyiz. Aşırıya kacan oda duzenlemeleri, surekli tekrar duzelteyim mantığıyla dağıtılan bir dolap, aynı renkleri ardı ardına dizme talepleri, sayma ve dokunma rituelleri, ya da size anlamsız gelen ritueller, orneğin evden cıkmadan once defalarca odayı kontrol etme gibi durumlarda artık takıntılar cocuğunuzun hayatını zorlaştırmaya başlamış anlamına gelebilir.
Bunun yanı sıra, cocuğunuz odevlerinde cok fazla zaman harcıyorsa, daha guzel ve daha iyi yapma arzusuyla sıkca silerek defalarca tekrar, tekrar yazıyorsa, evdeki sabun, ıslak mendil ve tuvalet kÂğıtları cabuk tukeniyorsa, artık bir uzmana danışma vakti gelmiştir.
Bu durumda ne yapmalı?
Oncelikle sakin ve anlayışlı davranılmalı. Tedavisinin olduğunu bilmek once ebeveynleri rahatlatacak, başvuracağınız bir uzman klinik psikolog tarafından başlatılacak davranışcı terapi de bir hayli yardımcı olacaktır. Takıntılar coğunlukla ilac tedavisini de beraberinde getirir. Bunun icin de hem psikolog hem de bir psikiyatristin birlikte calışması, tedavinin olumlu gidişi acısından daha verimli olacaktır.
Bunun uzun bir surec gerektirdiğini unutmayıp sabırlı ve istikrarlı bir şekilde devam edildiğinde cocuğunuzdaki sıkıntıların hafiflemiş olduğunu ve onun hayattan tekrar lezzet aldığını gormeniz, tedaviye başlayarak ne kadar doğru bir karar verdiğinizin ispatı olacaktır.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocuklarda takıntı...
Sağlık0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocuklarda takıntı...