Cocuklarda saldırganlıkSaldırganlık dediğimiz o toplumsal ayıbımızın kelime anlamını duşunerek başlamak bence en doğrusu.
Kişinin bilincli bir şekilde herhangi bir bireye veya nesneye zarar vermesine saldırganlık diyoruz. Bu tanımlama ile, durumu bir anti sosyal davranış kavramı olarak değerlendirebiliriz. Acıkcası sosyal olarak onaylamadığımız bir davranış şeklidir.
Saldırganlıkta alınan sonuc değil, yapılan eylemdeki bilinclilik onemlidir. Yani kişi taşı fırlattığında diğerinin hicbir yerine carpmasa bile bu saldırganca bir davranıştır.
Saldırganlığı hayat icinde iki şekilde gorebiliriz. Sozel yada fiziksel.
0-6 yaş fiziksel saldırganlığın sozel saldırganlığa nazaran daha net izlenebildiği donemdir. 6 yaş sonrası okul donemiyle birlikte, sozel saldırganlığın yukselişe gectiği donem başlar. Kız ve erkek ayrımını yapabildiğimiz ilkoğretim yılları sonuna doğru erkeklerin kızlara nazaran daha saldırgan olduklarını gorebilmekteyiz.
Elbette saldırganlığın en buyuk tetikleyicisi hormonal mekanizmadır. Kadın ve erkek davranışlarında ki farklılıkları da bu mekanizmadaki farklılıklar oluşturur. Erkekde bulunan testosteron hormonu, kadınlardan daha saldırgan olmalarının sebeplerinden biridir.
Cevremizde gorduğumuz bazı cocuklar mizaclarından dolayı zor cocuklar olarak sınıflandırılırlar. Bu cocuklar cok ağlarlar, cok bağırırlar ve kolay kolay sakinleşmezler. Diğer cocuklara gore daha talepkardırlar. Araştırmalar gostermiştir ki zor cocuklar sınıfındaki bebekler ileriki yaşlarında, diğer bebeklere gore daha saldırgandırlar.
Saldırganlığın yaş, cinsiyet, hormonlar ya da mizac gibi fiziksel ve genetik sebeplerinin dışında sosyal ve cevresel sebepleri de vardır. Cocuklardaki saldırganlık cocukların ebeveynleriyle ve kardeşleriyle olan iletişim şekillerinden kaynaklanabilmektedir. Saldırgan cocukların ebeveynlerinin disiplini, sozel acıklamalar yapmak ya da nedenler sunmak yerine, fiziksel cezalar uygulayarak sağladıkları gorulmuştur. Bu tur bir ortamda cocuğun saldırgan olmasının 2 sebebi vardır;
Cocuk ebeveynlerini ornek alır ve bu nedenle saldırgan davranışlarda bulunması gayet normaldir.
Evdeki iletişim şekli saldırganca olduğu icin cocuğun saldırgan davranışları bir şekilde odullendirilmiş olur ve bu da cocukta pekişir.
Bazı evlerde ebeveynlerin iletişim şekli, birbirlerini azarlayarak, engelleyerek ya da birbirlerine bağırarak bazı işleri yaptırabilme ya da yapılan bir şeyi durdurabilme şeklindedir.
Anne cocuğa yemek yedirebilmek icin onu azarlıyorsa ve kotusu cocuk azar işittiği zaman yemek yiyorsa, azarlamak anne icin bir cozum yolu olmuştur. Cocuk da kardeşine tekme atarak istediğini yaptırıyorsa bu da cocuk icin bir cozum yolu olmuştur ve bu cocuk icin son derece normal bir iletişim şeklidir cunku annesi de babası da boyle yapmaktadır.
Bunlar gecici ve kolay bulunan cozumlerdir. Doğru olan saldırganlığı onleyerek, daha sosyal ve daha yapıcı davranarak istenileni yaptırabilmektir.
Televizyon programları cocuktaki bu saldırganlığın ne kadarında etkilidir? Bir cocuk uyku dışındaki zamanının buyuk bir kısmını ki bu gunde yaklaşık 3-4 saati bulmaktadır, televizyon karşısında gecirmektedir. Cocuklar saldırganlığın her ceşidini televizyondan oğrenebildikleri gibi, bunları uygulamak icin ayrıca bir motivasyon ve telkin almaktadırlar. Araştırmalar gostermiştir ki televizyondaki şiddet icerikli programları izleyen cocuklar daha şiddet meraklısı ve daha şiddet uygular birer terminatore donuşmektedirler. Cocuklar TV ekranında gordukleri saldırgan hareketlerin aynılarını taklit etmektedirler. Eğer bu hareketler izledikleri programlardaki "iyi karakter" tarafından yapılıyorsa, cocuğun bu hareketleri taklit etme olasılığı daha da yukselmektedir. Bunların dışında, TV deki şiddet, cocuktaki her ceşit şiddet icerikli davranışın ortaya cıkmasına sebep olur. Cocuğun şiddete olan toleransı artar. Zamanla şiddet ve saldırganlık arasında dongusel bir ilişki oluşur. TV'deki şiddet cocuğu daha şiddet icerikli davranmaya iterken, bu tur davranışların artması da cocuğun televizyonda şiddet icerikli programları daha fazla izlemesine yol acar. Cunku cocuk artık şiddeti sevmektedir.
Kayıt ve taklit etme yeteneği mukemmel, rafları boş bir kutuphane gibi bilgiye gorguye ac beyinlere, biz ne verirsek bunu farkında olarak yapmalıyız. İzlediğimiz haber programı, film, magazin programlarında yaşanan arabesk sahneler yetiştirdiğimiz o işlenmeye hazır mucevheri bozmamıza onun değerini yitirmesine neden olmaktadır.
Kısacası saldırganlık cocuğun daha cok cevresinden oğrendiği bir davranış bicimidir. İnsan olarak hepimizin icinde bir saldırganlık gudusu vardır. Tehlikeden kurtulmak ya da yakınlarımızı cocuklarımızı korumak icin aldığımız gard gibi. Bunlar sadece fiziksel varlığımız tehdit altındayken ortaya cıkmaktadır. Bunun dışında kalan saldırgan davranışların buyuk coğunluğunun altında daha psişik nedenler yatmaktadır.
Sonucta cocuklarımız pek cok davranışı cevrelerinden gorduklerini taklit ederek oğrenir. Anne baba olarak evde sozel ya da fiziksel olarak bir şiddet uygulamazsanız, şiddet iceren televizyon programlarından uzak durursanız ve cocuklarınızı severken canlarını yakacak derece sıkmadan yumuşak dokunuşlarla bir temas kurarsanız icinde bulunduğumuz bu patlamaya hazır toplumun gelecekte aydınlanmasını sağlamış olursunuz.
Dr.Gokhan URKMEZ-Hipnoterapist


[h=2]Gaziantep Pratisyen Hekim uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]