OKB, bireyin sosyal, mesleki işlevselliği ve toplumsal etkinlikleri uzerinde onemli olcude bozulmaya neden olan, obsesyon (saplantı) ve kompulsiyonlarla (zorlantı) karakterize, suregen bir hastalıktır. Obsesyonlar, kişinin iradesi dışında oluşan, bastırılamayan ic sıkıntısına yol acan, yineleyici bir bicimde kendini gosteren duşunceler, durtuler ya da duşlemler olarak tanımlanır.
Kompulsiyonlar ise, rahatsız edici duşuncelerin oluşturduğu kaygıyı azaltmak ya da korkulan sonuclardan korunmak veya kacınmak icin yapılan tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Kişi bu duşunceleri, durtuleri ve eylemleri normal yaşantısıyla ortuşturmez, mantığına, inanclarına, ahlak anlayışına ters bir durum olarak algılar.
OKB’nin yaygınlığı cocuk ve ergenlerde %0.2-4 arasında değişmektedir. OKB’nin başlangıc yaşı, en sık 7, ortalama 10’dur. Ancak yaşamın ilk yıllarında dahi klinik olarak tedavi gerektirebilen OKB olguları bulunmaktadır. OKB ne kadar erken yaşta başlarsa gidişatı o kadar kotu olmaktadır. Bilimsel araştırmalar OKB olan erişkinlerin %80’inin belirtilerinin 18 yaşından once başladığını gostermiştir.
OKB’nin başlangıcı genellikle cocukluk ya da ergenlik cağında ve sinsi olmaktadır. Erkek cocuklarda OKB daha ağır seyretmekte, kızlara gore birlikte ek ruhsal bozukluk daha sık bulunmaktadır.
OKB’nin genellikle başlaması ile tanı konulması arasında gecen sure 2-3 yıl olmaktadır. Hastalığın bu kadar gec tanı almasının sebepleri arasında, cocukların kaygısının, tekrar tekrar sormalarının azalacağı duşuncesiyle ailelerin de obsesyon ve kompulsiyonlara eşlik etmesi, ailelerin ve cocukların belirtileri gizlemeleri, subklinik obsesyon ve kompulsiyonları olan ebeveynlerin cocuklarının semptomlarını fark etmemeleri, cocukların kendi obsesyonlarını ve kompulsiyonlarını ic gorulerinin zayıf olması nedeniyle normal algılamaları, ozellikle ergenlerin duşunce ve davranışlarındaki anormallikleri başkalarının oğrenmesi sonucunda damgalanacaklarını duşunmeleri, OKB’nin cocuk ve ergen sağlığı ile ilgilenen tıbbi personel ve doktorlarca iyi bilinmemesi, sayılabilir.
OKB olan cocuklarda zeka duzeyi normal toplum normlarındadır.
Tum yaş gruplarında en sık gorulen obsesyon bulaşma ile ilgili yineleyen duşuncelerdir. Kompulsiyonlar yineleyici davranışlar (or.el yıkama, sıraya koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemlerdir (dua etme, sayma, sozcukleri sessiz bir bicimde yineleme). Kompulsiyonların amacı anksiyeteden korunmak ya da bunları azaltmaktır. En sık gorulen kompulsiyonlar yıkanma ve temizlenmedir.
Olguların %95’inde obsesyonlar ve kompulsiyonlar bir aradadır.
NORMAL COCUKLARDA GORULEBİLEN RİTUELLER
Rituel
Yaş
Yatma ve yeme rituelleri
Kucuk cocuklarda (6 yaşına dek surebilir)
Gunluk eylemlerde değişime direnc
Kucuk cocuklarda (2-4 yaş)
Cizgilere basmama
Kucuk cocuklarda
Kontrol etme/denetleme
Kucuk ve buyuk cocuklarda
Sayma ve şans numaraları
Buyuk cocuklarda
Dokunma
Buyuk cocuklarda (oyun oynarken)
Yıkanma
Okul oncesi cocuklarda (hafif şekilde), bazen ergenlerde
Kirlenme/mikrop kapma korkusu
Kucuk ve buyuk cocuklarda (hafif şekilde)
COCUKLARDA OKB’YE EŞLİK EDEN RUHSAL BOZUKLUKLAR
OKB’de eştanı yaygınlığı %40-50’dir. Major depresif bozukluğun OKB’si olan cocuk ve ergenlerde yaşam boyu gorulme oranı %65-80 gibi oldukca yuksek oranlarda bildirilmektedir. Anksiyete bozukluklarının (yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, …) biri ya da birkacının OKB ile birlikte gorulme oranı da %50’lerdedir. Bunun yanı sıra tik bozuklukları, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu gibi diğer ruhsal bozukluklar da sıklıkla cocuk ve ergendeki OKB’ye eşlik edebilir.

[h=2]Mersin Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]